Bayramın Mesajı: İnsanlığınızı Kaybettirmesin
Şubat ayında yaşanan büyük depremden sonra Kurban Bayramı’nı şu günlerde idrak edeceğiz. Öncelikle bayramınızı kutlar, bayramın evlerimizde ve ülkemizde huzur içerisinde geçmesini dilerim…
Kahramanmaraş’ta
her gün yıkılmış veya yıkılmayı bekleyen ağır hasarlı binalar, yok olmuş
canların hatıraları ve hayata tutunmaya çalışan insanlar
ile yaşamaya çalışıyoruz.
Evet
bu topraklar ve insanlar ağır hasar gördü. Hasar herhangi bir olayın yol açtığı
kırılma, dökülme, yıkılma gibi zarar anlamında. İnanın ki ağır hasarlı olan (veya yıkılan) sadece binalar değil. Bunu
yazının sonunda açıklayacağım ama önce bayram konusu:
Bayram
Anadolu’nun ulularından mutasavvıf ve şair Hacı
Bayram-ı Veli, ne güzel söylemiş:
“Bayramî
imdi Bayramî imdi / Bayram edersin yâr ile şimdi”
İmdi; artık, şimdi, o halde anlamına gelmektedir…
Şimdi dostlar ile bayram etme günündeyiz. Şimdi
bayramı huzur içerisinde kutlamalıyız…
Bayram millî veya dinî bakımdan önemi olan ve
kutlanan gün veya günlerdir… Bazen özel olarak kutlanan günlere de bayram
denilmekte. Bayram gibi, bayram yeri gibi deyimleri insanlarımız çok sık
kullanmaktadır…
Bilge insanlar, öğüt vericiler bayramda asil bir
davranış olarak kırgınlıkları sonlandırılmasını tavsiye etmekteler. Bunlara
canı gönülde katılıyorum. Ama bu tavsiyeleri akraba ve arkadaşlar ile sınırlı
tutmayalım daha da genişletelim derim…
Yar
ile
Yâr; dost, arkadaş anlamında olmakla birlikte daha
geniş olarak sevilen ve sevgili olarak da açıklanmaktadır... Zaten arkadaş da
birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her birine
denilmektedir…
Bayramlarda daha geniş bakalım çevremize. İnsan
sevgisini kalplerimizin taa derinlerine kadar yerleştirmeye çalışalım. Şair Bedri
Rahmi Eyüboğlu (1911 – 1975)
ne güzel söylemiş:
Yâr yoluna
dökülmedik dilleri neyleyim / Yâr yâr / Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme
sapladılar
İnsan sevgisini merkeze alan bir anlayışı bayram
vesilesi ile yaymaya gayret edelim. Bunu başarabiliriz! Çünkü yeryüzüne bayram
indi şu günlerde…
Yaşanmış
Anadolu insanı bu sevgi iklimini kurmayı
başarmıştır. Küçüklüğüm farklı etnik ve mezhepten insanların yaşandığı bir ortamda
geçti… Rahmetli dedelerimin ikisi de dini bütün insanlardı… O zamanlar kalacak
yer sorunu olduğunda evlerinde bu farklı insanları ve çocuklarını eğitim
hayatında uzun süre misafir etmişlerdi. Memlekete gittiğimde dedenizin evinde
kalarak okula devam ettim diye anlatanlara rastlarım…
Merhum babam ilkokul mezunu, annem ise Latince alfabe
ile okuyup yazamazdı. Annem özellikler Cuma ve bayram günleri (Bazen her gün)
Kuranı Kerimi Arapçasından okurdu. Ama bayram günleri temizlik, hediyeleşme,
ziyaret adabını kısaca bu insanlar bayramı saygı ve sevgi içerisinde nasıl
kutlanacağını yaşayarak bize gösterdiler…
Bu insanlar dertli ve bir kültürü yaşatmayan çalışan
insanlardan öğüt almışlardı. Derd ü gam
ile doluydu gönülleri… Ve de “Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm / Yanmada derman
buldu bu gönlüm” diye bilmişlerdi…
Şimdilerde şehirler daha da gelişti, insanlar daha
fazla eğitim aldı, zenginlik arttı, daha lüks evlerde yaşanmaya başladı. Ama
sevgi ikliminde aynı seviyeyi yakalayabildik mi?
Diyeceksiniz ki modern zamanlar…
Modern
zamanlar…
Modern zamanlar bizi insanlığımızdan
uzaklaştıracaksa buna hep birden itiraz etmeliyiz.
Bu noktada Martin Lings’i anmamak mümkün mü?
Martin Lings’in "Ey insanlar! Modern dünya size
insanlığınızı, erdemlerinizi kaybettirmesin. Semavî âlem içinizde, arayın
bulacaksınız, kapıyı vurun, açılacaktır."
Belki de “Yirminci Yüzyılda Bir Veli” kitabını yazan
Martin Lings gibi bu bayramda haykırmalıyız: "Ey insanlar! Modern dünya
size insanlığınızı kaybettirmesin.”
Modern dünyaya bir cevap olarak alperence (derviş)
bir duruş sergilemeliyiz… Yani çilekeşliği benimsemiş; alçak gönüllü ve hoş görülü
kimse olmayı insanlıktan uzaklaştıran “meta” anlayışına tercih edebilmeliyiz…
HASAR: Gerçektenağır hasarlı olan (veya yıkılan) sadece
binalar değil. Takımı (parti, dernek vs diye de düşünebilirsiniz) kazandı diye
ağır yaralı insanların/binaların arasında dans edenler, gerdan kıranlar, yeri
göğü inletenler hiç acıdan olumlu bir anlam çıkartmayı, başkasının açısı ile
empati kurmayı bilmez misiniz?
Size de kızamıyorum! Bilginiz görgünüz bu kadar…Belki
de hep birden yeni bir başlangıç yapmanın tam zamanı. Çünkü şimdi bayram, şimdi
yeryüzüne bayram indi…
Son söz:
Başarılması en zor iş iyi insan olmaktır.