Bayramda beklenen sensin
Biraz ferahlarım diye dışarı çıkmış, parktaki bankta oturmuştuu2026 Uyarı ziliyle akıllı telefonunu açarak gelen mesaja baktı. "Gününüzü kutlarım" Her halinde hazır bir kart veya genel bir mesaj olduğu belliydiu2026
Modern zamanlar diye derin derin düşündü! Tekrar gelen mesaja baktıu2026 İyi de kime hitaben, hangi gün için yazılmıştı bu mesaju2026
Değerli Babacığım, Saygıdeğer İbrahim Amcacığım, Kıymetli Huriye Teyzeciğim gibi hitaplar ile başlayan el yazısı mektupları, kartları hatırladıu2026
İnternetten alınan hazır mesajlar! Hem de aynı şehirde, aynı apartmanda birlikte yaşayan insanlar birbirine gönderiyordu bu mesajlarıu2026
Buna alışamamıştıu2026
Parka gelen çocukları dalgın olduğunda geçte olsa fark etti ve onlara sevgiyle baktıu2026 Çocuklardan birisi kendilerine bakan yaşlı adama "Bayramınız mübarek olsun, elinizi öpeyim amca" dediu2026 Duygulandı ve "Sağ ol yavrum çok bayramlar göresin" diye cevapladı. Kim bilir iç dünyasında neler geçiriyorduu2026
Kardeşçeu2026
Onlarla yavaş yavaş konuşmaya başladı. "Çok uzaklarda bulundum. Uzun yıllar millete-devlete hizmet ettimu2026 Bayramları farklı şehirlerde geçirdim. Her birinde farklı kültürler vardı. Her birinden farklı şeyler öğrendim. Hiç unutamadığım hatıralarım olduu2026
Çocuklardan biri, "Amcacığım, çok uzaklarda da bayram bizimki gibi mi kutlanıyor?" diye sordu.
Yaşlı adam, "Elbette! Bayramlar aynı yöne bakılıyor ise mutlaka kutlanır" dedi. Sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama bazı farklılıklar olabiliru2026 Bunlar önemli değil. Birbirine kardeşçe bakabilmek, hukukuna dikkat etmek, saygı duymak daha önemlidir. Bayramlar o zaman gerçek bayram olur" dediu2026
"Nasıl yani amcau2026"
Görgü kurallarıu2026
Yaşlı adam buğulu gözlerle ufuğa bakarak konuştu: "Uzaklarda güzel bir işe başlamıştım. Memuriyetimin ilk yılları idi. Görev yerimde daha yaşlı ve daha kıdemli memurlar vardı. Öğrenmede usta-çırak ilişkisinin önemli olduğu yıllardı. O yıllarda üstatların yanında yetişmek önemli bir itibar (kariyer) kabul edilirdi.
Bu yeni geldiğim şehirde ev olarak o yıllarda çok az olan bir apartmanda oturmaya başlamıştım. Günler birbirini izlerken bayram geldiu2026 Memuriyette bayram nöbetleri en kıdemsiz olanlara yazılır. Nitekim en kıdemsiz memur olduğumdan bayramda bana nöbet yazılmıştıu2026
İlk kez bayram geçireceğim bu şehrin kültürünü bilmiyordumu2026 Bende bayramda apartmanda komşularımızı ziyaret etmek istedim. Kapıyı açanlara isimleri ile hitap ederek, ellerini sıkıp, 'Bayramınız mübarek olsun' dedim. Evde olmayan veya kapısı açılmayanlara ise not bıraktımu2026 Aynı işlemi çalışma ortamında da yaptımu2026
Bayramdan sonraki bir gündü. Kıdemli bir üstadımız ile çay içiyorduk. Üstat "görgü/protokol kuralları çok önemlidir" diyerek şunları söyledi: "Aynı binada oturulan veya görev yapılan insanların önemli günlerini, bayramlarını telefon ve not bırakarak kutlamak doğru bir davranış değildir." O konuşurken yere baktım ve bunu hiç unutmadımu2026
Bayramlaşma kültürüu2026
Ah yavrum! Eskiden buralarda da bayram böyle değildi! Yaşadığımız evler bu kadar lüks değildi. Ancak sokaklar dar ve evlerin birbirine yakın olduğundan mıdır bizler de gönülden birbirimize daha yakındıku2026 Bayramı karşılamak başlı başına bir işti. Misafirler gelecek diye ciddi hazırlıklar yapılırdıu2026 Hepsinden önemlisi karşılıklı ziyaretlerdi. Büyükler mutlaka ziyaret edilir, büyüklerde uygun vakitlerinde yaşça küçükte olsa gelenlere giderlerdiu2026
Modern zamanlar olsa gerek, bayramlaşma kültürümüzde değişti: Önce ziyaretlerin yerini uzun mektuplar ve kartlar aldı. Bunlar yerini e-posta ile birkaç satırlık kutlamalara bıraktı. Daha sonra kısa mesajlar aldıu2026 Şimdiler de kelimelerde kısaldı: "Ktlrm, tşk vsu2026" Son zamanlarda da kısaltmaların yerini de işaretler aldı: ):
Benim de evlatlarım ve torunlarım varu2026 Elini tutmanın sıcaklığını, gülümsemelerini özledimu2026"
Ey hemşehrim, mahallelim, ailem, din kardeşim, soydaşım! Özlenen emojin değil sensinu2026
Son söz: Özel günler (bayram) özenerek kutlanırsa özel gün (bayram) oluru2026