Bayrama ulaşırken

Biz Müslümanlar için Ramazan âdete sevgili ile buluşma ayıdır, bayramdır. Gönül alıcı hoş bir söz, müthiş bir huzur...

Kalp huzuru…

Teravih ve iftarlarıyla ruha üflenen müthiş rahatlatıcı bir nağme. Aynı sofra etrafında müthiş sevinç ve mutluluk. Hiç bir ayda bu kadar huzur, coşku ve bereket yok. Bizlere bu nimetleri tattırana, oruç tutmaya layık gören Allah’a hamdolsun.

Çok insan bilirim sair günlerde barut fıçısı gibidir, kalp kırar, üzer ve üzülür. Ramazan ayı gelince durulur, munis ve mülayim olur. O kalp kıran adam gitmiş yerine kalp yapan adam gelmiştir. Ramazan ayı bu yüzden rahmet ve merhamet ayı...Ömer Nasuhi Bilmen; “Müslümanların birbirleriyle geçinmelerinde samimiyet, tevazu, sadelik, karşılıklı yardım, nezaket, hayırseverlik, sevgi ve saygı esastır” (Büyük İslâm İlmihali, sayfa 446) Sanki Ramazan ayını tarif ediyor.

Bin elle yapılan, bir elle yıkılabiliyor. Hz. Peygamber’in mübarek sözüdür: “Müslüman, elinden ve dilinden diğer insanların emin olduğu ve selamet bulduğu kimsedir.” (Buhari, iman 4,5)Ramazan güzel sözdür, kibarlık. Kusur örtmek, inceliktir. “Müminler, birbirlerini yıkayan iki el gibidirler.” Dikkat buyurun kirleten değil.

Ramazan metanet ve dirayettir. Müslümanın açlık ve susuzluk karşında metaneti, dirayeti ve sabrı. “Birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler mutlaka kurtuluşa ereceklerdir.” Gaye kurtuluşa erenler arasında olmaktır.

‘İlacı’ sen alırsın ‘şifayı’ Allah verir. Namaz bütün dertlerin ilacı. Bu ayda namaza başlayanlar için duamız şu olmalı; ‘Rabbim, kalbin, ruhun ve bedenin ilacı olan namazı kılanların sayısını artır.’

Ülkemizde o kadar fakir fukara varken bu ramazanda da uluorta mükellef iftar sofraları kuruldu. Göz hakkı var, fakir gönül koyar demeden bolca sosyal medya paylaşımları oldu. Bunu mümin hassasiyeti ile bağdaştıramıyorum.

Ramazanda katı yürekler ve kilitli eller çözülüyor. İnfak ve yardımlaşma ile sevinçler artıyor. Gönül ve kardeşlik köprülerinin kurulmasına şahitlik etmek şükür sebebidir. Çok şükür…

İmamı Gazali hazretlerinin sözüdür: “İnsan, iki küçük et parçası ile ölçülür; kalbi ve dili.” El yakıp yıkmanın, çalıp çarpmanın, öldürmenin aracı. Dil ise kötü sözün, dedikodu ve gıybetin, iftiranın aracı olarak kullanılabiliyor. Ramazan, insana iyilik ve hasenat insanı olmak için bir fırsat sunuyor.

Bu Ramazanda yine İsrail’in Kudüs ve Mescidi Aksa saldırıları oldu. Yıllardır Siyonistler, Müslümanlara insanlık ve insaf sınırlarını aşan zulümler yapıyor. Bizim inancımıza göre, “Büyük ya da güçlü olan kazanamaz. Allah kimin yanındaysa o kazanır.” (La Edri)Biz kazanacağız ve o gün Filistin’e bahar gelecek, bayramlarımızı Kudüs’te kutlayacağız.

Ülkemizin bazı yerlerinde oruçlular tahrik edildi. Aşüfte görüntüler, saygısızca yiyip içenler oldu. Ramazanda şeytanlar bağlanıyor ancak bunların ipleri kopuktu. Allah ıslah etsin,kalp değişmeden hal değişmiyor ki…Yargıç da Allah, Hâkim de Allah’tır.

Vakit geldi. Davulcuları, iftar ve sahur sofraları, şerefelerinde kandiller yanan minareleri, mahyalar, okunan mukabeleler, kılınan teravih namazları, bin geceden daha hayırlı Kadir gecesi ve arife günü ile bir manevi coşku son buluyor.

Evet, Ramazanher şeyi ile etkileyici ve heyecanlı aşk yaşamı gibiydi. Ruhaniyet iklimi ile gündüzü başka güzel geceleri başka güzeldi. Nihayet ayrılık vakti gelip çattı. Ramazan’ın büyüleyici maneviyatından sonra bayram sevincine ulaşıyoruz. Yılın en mutlu günlerinden birine.

Ey Türkiye, Kudüs, Şam, Bağdat, Saray Bosna, Semerkant…Ortadoğu, Afrika ve Asya, Türk ellerive tüm gönül coğrafyalarımız bayramınız bayram ola.