Bayram ve Kitap
“Uyur idik uyardılar / Diriye saydılar bizi / Koyun olduk ses anladık / Sürüye saydılar bizi / Hakk’ın yoluna dizildik / Dost defterine yazıldık / Bal olduk şerbet ezildik / Doluya saydılar bizi / Hâlimizi hâl eyledik / Yolumuzu yol eyledik / Her çiçekten bal eyledik / Arıya saydılar bizi”
Bayram ve kitap
arasında kuvvetli bir bağ vardır. Bayram günlerinde kitap okumak önemlidir ama
aslında okunan her kitap, iç âlemimizde bayram neşesi yaşatır. Bu bakımdan ben
bayramları, sayılı günlerden ibaret görmüyorum. Kitapla geçen senenin 365 günü
bayramdır. Altı eserden bahsedeceğim. İlki Yalnızlar
Koridoru. Denemelerden meydana geliyor. Metinlerde edebiyat dünyamıza
sağlam kapı açılıyor, fikir dünyamıza esaslı pencereden bakılıyor. Kimler mi var,
başlıcalarınısıralayalım: MehmedÂkif, Ahmet Hamdi Tanpınar, Necip Fazıl, Kemal
Tahir, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Ece Ayhan, Bilge
Karasu, Selim İleri, Sabahattin Ali, İlhan Berk, Tarık Dursan K. Abdurrahim
Karakoç, Turgut Uyar, Necati Tosuner, Rasim Özdenören, Mustafa Kutlu, Fethi
Gemuhluoğlu vd.Fikir ve gönül dünyaları, eserleri,tesirleri, zihin yolculukları.
Benlikten Hiçliğe kitabı da denemelerden
oluşuyor. Benlikten, harabilikten, ölü nefislerden, muhabbetten, ney’den,
Vahdet şuurundan, hizmetkârlıktan, ölülerden, bilgelikten, şiirden, Anadolu
mayasından, gönül ikliminden, ‘Çile’li yolculuklardan, ‘dil yâresi’nden, ‘cenk
hikâyelerinden, ‘bilinçakışı’ndan ve daha pek çok mevzudan bahsedilen bir
hakikat kitabı. Tasavvufla edebiyatın, musiki ile tefekkürün kolkola kutlu
hedefe doğru birlikte yürüyüşleri. İsmi zaten her şeyi anlatmıyor mu? Benlikten Hiçliğe. Bu başlık bana Neyzen
Tevfik’i hatırlatıyor. Onun Hiç
isimli eserini hatırlatıyor. Neyzen ‘benliği’ni mutlak hikmete feda ettiği için
mi gözümüzün ve gönlümüzden düşmüyor?
Muazzam
bir baba: Ahmed Cevdet Paşa ve mükemmel bir evlat: Fatma Âliye! Fatma Âliye’ninAhmed Cevdet Paşa ve Zamanı isimli eseri
iyi ki hazırlanıp yayımlanmış. Çoğunlukta hatırat. Ama sırf hatıralardan
müteşekkil değil. Yakın tarihe ‘içeriden’ sıhhatli bir bakış var. Bazen nükte
tadında yazılar bazen de düşündüren metinler. Padişahlar, vezirler, saraylardakiler,
paşalar, hadiseler, çalkantılar. Edebî tarih kitabı da diyebiliriz rahatlıkla. Bu
yalın bakışta ve doğru akışta bir hanım eli değmiş. İyi ki yazmış ve bu eseri bize
bırakmış.
Yazının
başında deyişini almıştım. Hazret-i
Şâh’ınÂvâzı Pir Sultan Abdalkitabı, efsane ozanın hayatı. Ömrü boyunca neler
yaşamış, iç âleminde ne hissetmiş, kâinata ve insana nasıl bakmış? Bunları ehil
bir kalemden okuyoruz. Pir Sultan aslında şiirlerinde içindeki deryadan bazı
damlalar sunmuyor mu? Öyleyse ‘dost kervanı’nı anlattığı şu ölümsüz mısralarınıokuyalım:
“Şu karşı yaylada göç katar katar / Bir güzel sevdası gözümde tüter / Bu
ayrılık bize ölümden beter / Geçti dost kervanı eyleme beni // Şu benim
sevdiğim başta oturur / Bir güzelin derdi beni bitirir / Bu ayrılık bize ölüm
getirir / Geçti dost kervanı eyleme beni // Pir Sultan Abdal’ım kalkın aşalım /
Aşıp yüce dağı engin düşelim / Çok nimetin yedik helallaşalım / Geçti dost
kervanı eyleme beni”
Ya
Âşık Veysel’i ne yapacağız? O da bir başka gönül dağımız. Çoğu kişinin
karanlıkta sandığı ama asıl aydınlığı yüreğiyle yaşayan hikmet ve irfan adamı.Âşık Veysel kitabında hayatı, efkârı,
‘uzun ince yolları’, baharları, bağları, bahçeleri, ırmakları, dağları velhâsıl
cümle dostları bir arada toplanmış, nasibi olanlara bir buket gül gibi
sunulmuş. İyisi mi ozanımızı son şiiriyle selamlayıp rahmetle analım: “Selam
saygı hepinize / Gelmez yola gidiyorum / Ne şehire ne de köye / Gelmez yola
gidiyorum // Gemi bekliyor limanda / Gideceğim bir ummanda / Gözüm kalmadı cihanda
/ Gelmez yola gidiyorum / Eşim dostum yavrularım / İşte benim sonbaharım /
Veysel karanlık yollarım / Gelmez yola gidiyorum”
Bir Vefa Hikâyesi Ahmet Tevfik İleri. Bu
da bir başka çağlayan. Kitaptaki yazıların başlıkları her şeyi anlatıyor: “Bir
Memleket ve Hizmet Sevdalısı Tevfik İleri”, “Bir Vatan ve İman Âbidesi”,
“Memleketini Yâr; Yârini Memleket Gibi Seven Adam”. “Memleketine Hizmete Âşık
Bir Adamdı”. Türkiye’nin efsane Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’nin
hatırlanışı hayra alamet.Edebiyat Ortamı Yayınları’ndan çıkan bu altı eser, kadim
dostum, kardeşim Sadık Yalsızuçanlar’a ait. Geçmişte Tevfik İleri’nin
mektuplarını da neşretmişti. Fatma Âliye’nin kitabını da o hazırladı. Bir
rahatsızlık geçiren ama şükür sağlığına kavuşan,
neslimizin yüz akı edibimize selam ve dualar. Bayramlarınız, iyi kitaplarla
bayram ola!