Bayram Tatilimizde İyi Dinlendik mi?
İçinde yaşadığımız çağın lanetlerinden biri de olanca hızıyla akan zamanın kişiye istediği boş vakti vermiyor olması sanırım. Kazanmak ve başarmak üzerine insanı değerli hissettiren bir sosyal düzenekte insanın kariyer ve para üzerinden şekillendirdiği bir hayat tarzı olağan ve sıradan kabul ediliyor.
İnsanın kendisini odakladığı bir yaşamda, iş ve dinlenme planından sosyal etkinliklere varıncaya değin her şey öncelikle bireyin konfor ve rahatına, kazanımına göre dizayn edilmekte.
Çalışma saatleri, dinlenme tercihleri, giyim ve dekorasyon gibi birbiriyle çok da ilgili görünmeyen bununla birlikte gündelik hayatı oluşturan her unsur bireyin/kişinin maslahatına göre şekilleniyor. Bu tercihin kişiye mutluluk vermesi rasyonel çerçevede beklenendir; kendisini önceleten mantık, kişiye bunu özgürlük ve mutluluk sözüyle gerçekleştirir.
Bunun bir şehir efsanesi olduğu iddia edilse de dünyada en fazla tatil yapan milletlerden olduğumuz yine de zihinlerimize yerleşmiş görünür. Buna rağmen resmi tatil günleri yetmediğinden olsa gerek(!) dini bayramlarımızdaki tatiller de bayramın amacına uygunluğu yerine tatil imkânı olarak değerlendirilir.
Orta yaş üstü insanların eski bayram güzellemeleri yaptığı günümüzde bunun bir sebebi de artık bayramların birer tatile dönüştürülmüş olmasıdır. İnsanın anlam dünyasında karşılık bulan her öğeyi nesneleştiren kapitalist sistem için dini bayramlar da bulunmaz Hint kumaşı elbette.
Hafta sonlarıyla birleştiği için turizm sektörünün iştihasını kabartan, cazip kampanyalar ve izin gerektirmediği için bireyi cezbeden bayramların birer tatil günlerine dönüştüğü hayli oluyor.
Yılda sadece iki kez ziyaret etme imkânı bulunan anne-babaların, ailelerin bayramlardaki pusuladan çıkarılması yeni değil. Artık insan takip merkezlerine, kişisel verileri sergileme mecralarına dönüşmüş sosyal medya platformları bayram boyunca tatil görselleri, konumları paylaşan dost ve arkadaşların sunumlarıyla doldu.
Kimseyi eleştirme yahut yargılama amacımız bulunmasa da evrildiğimiz noktanın açık ve net bir şekilde görülmesi için sosyal medya en kolay yol. Geleneksel yapıdan tüketim toplumuna, kolektivizm/paylaşım/diğerkâmlıktan benmerkezcilik/bireyselcilik anlayışına hızla dönüşen yapımızın geçirdiği süreci zaman zaman hatırlamakta belki de fayda bulunur?
Geniş aileden çekirdek aileye geçişte sarsılan dengelerin postmodern dünyadaki çalkantısı hızlı olsa da bunun sancılarını yaşamayacağımız anlamına gelmez!
Yılda iki kere anne-babasını görme daha doğrusu anne-babanın çocuğunu görme ihtimali üzerinden yapılacak küçük bir hesaplamayla dahi gurbetin devşirdiği çocukları tatile sürüklerken nasıl şedid bir mahrumiyet oluşturduğunu düşünmek lazım!
Büyükşehirlerde yitirilmiş çocukların uzaklardan gelen başarı haberleriyle sevinmek, ebeveyne ana mutluluk kaynağı olarak bırakılmıştır. Ramazan bayramları artık çekirdek aileyle tatil günlerine dönüştü zaten de anne-babalar kurban bayramlarını kaybetmekten endişe eder hale geldi!
Evlerde misafirlerin ağırlanmadığı, kapılara çocukların şeker istemek için gelmeyi çoktan bıraktığı, bayram yemeklerinin/nevalelerinin ertelendiği, televizyondaki bayramlık programların anlam kazandığı günümüzde bir tatili/bayramı daha vecd ile kutladık! Darısı diğer bayramlara diyelim-mi-!?
Twitter.com/sabihadogann