Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Temmuz 2022

Bayram havası, babamın havası…

Yakın olmak. Fedâ etmek. Adanmak. Hepsi Kurban Bayramı için söylenebilir. En sevdiğinizden vazgeçmek kolay değildir. Kurbanın ruhunda dünyalık duygulardan arınıp tertemiz bir hâl ile yakınlaşma vardır. En yüze kata ve huzura çıkmak için tertemiz olmak gerek.

Hasret ve kavuşma.

Sevinç. Barışmak. Kucaklaşmak. Affetmek. Yeniden başlamak. Umut ve sabır. Yakınlaşmak. Huzura ermek. Çocuklar ve coşku. Bayramlık tatlılar. Bayramlık kıyafetler. Hepsi bize ait, bizim hasletlerimiz. Büyüklerin elleri, küçüklerin gözleri… Ziyafetler, güzel sofralar. Toplanmak. Eskiyi anmak. Kaybettiklerimizi unutmamak. Komşuları, akrabaları ziyaret. Bayrama dâhil.

Gelin, bayrama gidelim. Biz çocukken “Bayrama gittik.” derdik. Ne demekti, niçin böyle derdik? Şimdi daha iyi alıyorum. Sokaklar çocukların neşesiyle dolardı. İnsanlar bayramlaşmak için sokaklarda olurdu. Büyükler ziyaret edilirdi. Gurbettekiler gelirdi. Büyük buluşma olurdu. Evlerin bahçelerinde kurban kesilirdi. Hafızamızda kalan bayram böyle idi.

Bayram, kime bayram olur? Bu soruyu sordum kendime. Sevdikleriyle bir arada olanlar için bayram daha anlamlıdır. Sevdiklerinizden birini kaybetmişseniz eksiktir bayram. İçiniz buruk karşılarsınız bayramı. Kabir ziyareti yaptığınızda, dünya filminin şeridinde bir yere gelince kesilir film. Orada durursunuz. Düşünürsünüz, üzülürsünüz, kalbinizi yoklarsınız. Öyle boşluklar vardır ki orada, ne yapsanız dolmaz. İçinizde biriken hüzün yağmur olsa yeryüzünü ıslatırsınız.

Bayrama dair daha önce şu cümleleri kurmuştum: “Bayram en çok da annedir. Annenizin günler öncesinden başlayan telaşı, temizliği, hazırlığı daha bayram gelmeden bayramı hissettirir. Anne demek, dünyanızın yarısı demektir. Annesizlik eksik bayramdır. Bayramda sizi bekleyen, özleyen anneniz yoksa adımlarınız ağırlaşır, yüreğiniz kanar, gözyaşlarınız yavaş yavaş süzülür yanağınızdan. Anne, merhametin temsilidir. Bayram, annenizle sevincin çoğalması, yayılması, sofranızın genişlemesi demek oluyor. Aynı sofraya anne toplar çocukları. Bayram büyükçe sofradır, sofradaki güzelliktir, tattır ve sonrasında gelen sonsuz şükürdür. Anneniz yoksa yağmura hasret topraktır içiniz, kurur, çatlar ve kavrulursunuz. Bayram büyüklerinizin varlığıyla şükür üstüne şükrü ihya etmektir.”

Annesizlik kadar babasızlık da bayramda büyük boşluktur. Çocukların yüreği çarpar durur, babalar beklenir. Bir de gurbette ise babanız. Hep eksiklik, hep boşluk vardır. Hiç gelmeyecek, gelemeyecek babanız varsa her bayram yüreğinizin köşesinde, derinlerde, gizli bir yerlerde bir sızı başlar, orada bitmeyen bir özlem durur, bayram sizin için orasıdır. Kimseye söylemez, kimseyi dâhil etmezsiniz o acıya. Herkese bayram olsa da size “baba”dır bayramın adı. Evet, şimdi bayram geldi. Anneniz nerede? Babanız nerede? Şimdi sarılma, hasretle sarılma zamanı değil mi? Anneniz, babanız hayatta ise koşun çocuklar! Size bayram geldi, koşun!

Bayram geldi, içimizde, evimizde, sokaklarımızda. Bayramla çiçekler açıyor. Irmaklar gürül gürül akıyor. Meyveler daha tatlı, bahçeler daha güzel. Salıncak hazır, bir baba, çocuklarını sallıyor. Çocuk gökyüzüne uçuyor. Bayram, uçmak mı şimdi? Evet, sevinçten uçmaktır bayram. Çocuk, daha hızlı baba, daha hızlı salla, diyor. Ben, şimdi bayrama “Hoş geldin!” demeye gidiyorum. Kalbimin en gizli yerinde annemin özlemiyle. Annemin eli niyetine bir el öpeceğim, annem gelecek, duracak. Kalbim, hem bayram hem annemle dolacak. Yok… Bayram babam olacak. Ve ben şiirle karşılayacağım bayramı:

“bayram havasını bekliyor çocuklar

meteorolojinin tahmin yürütemediği tek hava,

bayram havası, babamın havası

ve bizim yüzümüzde beliren sevincin havası

babalar ellerinde taşır tüm sevinçleri

sabahında bir bayramın bereket vardır

annemin sevincidir babamın yürüyüşü

yürürken eve doğru babam, sokaklar canlanır.”