Bayram Gelmiş!
İlk kıblemiz ve Peygamberimizin (SAV) bütün peygamberlere namaz kıldırdıktan sonra miraca yükseldiği kutlu belde Kudüs’ü zihnimizde ve kalbimizde nereye konumlandırıyoruz? Hz. Ömer'in emaneti Kudüs, bizim için ne ifade ediyor? “Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim ki?” diyen Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi’nin derdini anlamak çok mu zor geliyor bize?
Kudüs, gerek
İbranicede Yeruşalayim (Barışın Şehri) gerekse İslami terminolojide “Kutsal
olan” yahut “Kutsal Tapınak” diye tanımlanırken bugün Siyonizm’inpostalları
altında günden güne yok edilen ve her gün bir parçası koparılan can gibidir. Siyonizm
bugünBarışın Şehri Kudüs ile birliktebütün dünya barışını tehdit ediyor ve
tehdit etmekle de kalmayarak yok etmeye çalışıyor. Bugün barışın karşı karşıya
kaldığı katliam bir atom bombasından, bir nükleer tehditten daha tehlikeli bir
haldir. Batı, nükleer tehditler ile savunma ve silah sanayisinin güçlü
tutulması gerektiğini ısrarla vurgulamaya devam ederek gerçekleşmesi müphem
olan bir tehdit yüzünden insanlığı oyalarken, bugün bu tehditten kat be kat
fazlası hemen yani başımızda Gazze'de vuku bulmakta ve hala devam etmektedir.
Bugün barış
kurşuna dizilirken, bombalar altında can verirken cenaze diye toprağa gömülen
dünyanın geleceğidir. Bugün görmezden gelinen vahşetin kan gölünde yarın bütün
insanlık boğulmaya mahkûmdur. Sahi, Filistin'in haritada bir yer ismi olmaktan
başka bir anlamı var mı bizim için? Sahi Gazze bizim neyimiz oluyor? Şerit
derken, hepimiz Gazze'yi bir film şeridinden ibaret mi sandık ki, bu soykırımı
ve katliamı izlemekten başka bir şey yapmıyoruz? Acı olan bu bir film değil, orada
yaşananların ta kendisi!
Bayım, size
diyorum, çocuklar öldürülüyor, hem de öyle küçük kurşunlarla değil, bildiğin büyük
bombalarla... Siyonizm’in denemekten geri durmadığı bir kısmının dahi adını
yeni duyduğumuz bombalarla! Teknolojinin ne kadar gelişmiş olduğunu gözümüze
sokmak için katliamın her türlüsünü deneyerek, tüm tuşlara basarak ve insan
haklarını yok sayarak sadece insanları değil içimizdeki insanlığı da
öldürüyorlar. Sahi biz uzaktan izleyince hala yaşamış olduğumuza sevinmeli miyiz?
Kadının beyanı
esastır diyerek kadın haklarını en üst perdede savunurken hangi kadından
bahsediyorduk acaba? Sahi insan hakları evrensel beyannamesinde Filistin diye
bir ülkenin insanlarının evrensel hakları var mı? Evrensel derken sadece batıda
yaşayanları mı kastediyoruz acep? Sınırın doğu yakası, dünyadan yaka paça
atılmaya mahkûm mu edildi?
Dünyanın Siyonizm’in
parmağında oynatıldığı bir çağda algıyı istediği yöne çeviren sistemin dünyaya
kurduğu adalet terazisi kimin hakkını tartıyor şimdi? Amerika'daki Özgürlük
Heykeli hangi özgürlüğü temsil ediyor? Sahi, şu dünyada kim özgür, kim köle?
Acının vurulduğu
bir çağda acıyı acıya kırdırarak yaramıza pansuman arıyoruz. Eskiden parça
parça, azar azar öldürülüyorduk ve zamanla alışıyorduk ölüme. Bugün toplu halde
işkence edilerek soykırım derecesine vardırılarak öldürülüyoruz. Okulların,
hastanelerin, mülteci kamplarının dahi bombalandığı bir çağda hangi insan
haklarından bahsedebilir dünya?
Sahi zalimden
merhamet beklemek ne kadar mümkün acaba? Karşımızdaki kendisinden bekleneni
yaparken bizim onu eleştirmemizin ona hiçbir zararı olmaz. O bizi döverken
bizim ona sözle cevap vermeye devam etmemiz şiddetin dozunun artmasından başka
bir şeye yaramaz. Bugün havaya atılan sloganların paraşütü açılmadan yere çakılmasının
nedeni budur. Paraşüt yapmak yerine söylemler geliştiriyoruz. Göl kenarında nehirler düşlüyorsanız her
eylemin sizi yeniden diriltmesi gerekir. İşte o vakit kurtuluş haberi
olabilirsiniz dünyaya.
Bu arada üç gün
sonra bayrammış. Bayram, paylaşma ve dayanışmanın en diri yaşandığı
zamanlardır. Bayram, Ümmetin vahdetinin en sarih günlerinden biridir. Bugün
İslam coğrafyası Kurban Bayramına hazırlanırken milyonlarca Müslüman bu vesile
ile Hacı olmaya niyet ederek kurban olarak neyi keseceğini planlarken Müslüman
kardeşleri ise her gün azar azar kurban edilmeye devam ediyor.
“Bugün yine
bayrammış / Şekerdağıtıyormuş çocuklara
uçaklar / Hangi uçak masumdur / Amerika’dan kalkan hangi uçak / Umut olur
insanlığa / Alıyor şimdilerde şekerler / Şehadet şerbetinin yerini / Bir bayram
gününde…”
Bayram
gelmiş! Kurban Bayramınız mübarek olsun o vakit. Rabbim kestiğiniz kurbanları O’na
kurban olmanıza vesile kılsın.
“Bu hayvanların ne
etleri ve ne de kanları Allah'a ulaşacaktır. Allah'a ulaşacak olan ancak sizin
O'nun için yaptığınız gösterişten uzak amel ve ibadettir. Size doğru yolu
gösterdiğinden, Allah'ı yüceltmeniz için onları böylece sizin buyruğunuza
vermiştir. İyilik yapanlara müjde et.” (Hac Suresi, 37. Ayet)