Bayram, Allah'ın kullarına ikramı
1444 asırdır...
Rahmetle başlayan...
Mağfiretle devam eden...
Cehennem’den azad muştusuyla zirveye
çıkan...
11 Ayın Sultanı Ramazan.
*
Sû-i zandan uzaklaştıran...
Hüsn-ü zanna yaklaştıran...
Günahları yakan...
Muttakîlikle tanıştıran...
Kur’an ayı Ramazan.
*
Helâli haram kılan...
Varlıkta yokluğu hatırlatan...
Açlıkta tokluğu tattıran...
Cömertlikte yarıştıran...
İnfâk ayı Ramazan...
*
Terâvîhle dinlendiren...
Mukabeleyle coşturan...
İtikâfla tefekküre daldıran...
Leyle-i Kadîr’le esenliğe
kavuşturan...
Elveda yâ Şehr-i Ramazan.
***
Arefe; veda ile merhabanın arasında...
Bir tatlı telaş var ortalıkta...
Cıvıl cıvıl evler, mahalleler,
semtler...
Yepyeni bayramlıklar...
İkram edilecek lâti lokum, şeker,
baklava, çörek ve börekler...
Ödül almak için yarışacak rengarenk
çocuklar...
*
Bu sabah yemek değil, yememek haram!..
Çünkü bugün bayram!..
Şükür Bayramı!..
Camilerden yükselen hûhûlar...
Kur’an’dan dökülen ayetler...
Namazla dirilen ruhlar...
Gül kokulu dualar...
Özgürlüğe çağıran hutbeler...
Neşeyle Rızâ-yı Hakk’a erenler...
Aman yâ Rab, hem de ne neşe...
Dargınlıkları bırakıp barışanlar...
Birbirine sarılıp kucaklaşanlar...
Yine, yeniden diriliyor...
*
Hoş geldin;
Küskünleri barıştıran...
Yetimlerin başını okşattıran...
Dostlarla kucaklaştıran...
Ramazan’ın hediyesi bayram.
*
Hoş geldin;
Çocukların muştusu...
Mazlumların sevinci...
Yaşlıların neşesi...
Hastaların şifâsı...
Dostların vefası...
BAYRAM.
*
Zelzele ve sel felaketlerinin
oluşturduğu mâtem ve acılara, sıkıntılara rağmen buruk da olsa bu bayramı
Rabbimizin bir hediyesi olarak kutlayacağız... Birbirimize kenetlenip,
umutlarımızı yeniden kuşanacağız... Bayramımızı evden eve, elden ele dünyaya
taşıyacağız... Hâtemü’l Enbiyâ Hazreti Muhammed’in (s.a.v.) emanetine ilelebed
sahip çıkacağız...
Bayramımız mübarek ola...
***
AYASOFYA’DA TARİFİ OLMAYAN VUSLAT
Müjdeli belde İstanbul’un bütün
mâbedlerinde güzeldir bayram sabahı... Eyüpsultan’da bir başka, Fatih’te bir
başka, Süleymaniye’de bir başka, Sultanahmet’te bir başka, Ayasofya-i Kebîr
Câmi-i Şerîfi’nde daha bir başka güzeldir bayram sabahı...
86 yıllık hasretin ardından 24 Temmuz
2020 Cuma gününden beri ulu mâbedde tarifi mümkün olmayan bir vuslat yaşanıyor.
Öyle bir vuslat ki; sanki İstanbul yeniden İslâm beldesi kılınmış, sanki
Ayasofya şükür secdesi için mescide dönüştürülmüş, sanki Kur’an âyet âyet
okundukça kalpler titreyip misakını yenilemiş, sanki Hazreti Peygamber davetine
ve okunan Bilalvâri ezanlarına yeniden kavuşulmuş.
*
Orta Çağ’ın karanlığından fetihle Yeni
Çağ’ın aydınlık sığınağı Ayasofya’da 86 yıllık fetretten sonra bir bayram
sabahı şükür secdeleriyle yine, yeniden, bir kez daha aslına rücû coşkusu yaşanıyor.
Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi;
kubbesi altında secdeye gidenlerle, mihrabıyla, minberiyle, kürsüsüyle,
mahfeliyle, minaresiyle, alemiyle, külliye müştemilatıyla fethin sembolü ve
dahi İslâm’ın kadîm mâbedi olmanın hoşnutluğuyla şenleniyor.
Tekbîrler, tehlîller, salât ü selâmlar
eşliğinde Allahu Ekber terennümleri yeniden doğan Ayasofya’nın kubbesinden arşı
âlâya yükseliyor...
Omuz omuza saf tutan mü’minler ordusu,
6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 7.7 ve 7.6
büyüklüğündeki iki depremle sarsılan 10 ilde ve Şanlıurfa ve Adıyaman’da sel
felaketine maruz kalarak vefat eden canlarımızın rahmete ermesi, yaralılarımızın
âcil şifâ bulması ve milletimizin felaha ermesi için gözyaşlarını sînesine
akıtıyor.
Dualara katılan Filistinli, Suriyeli,
Iraklı, Doğu Türkistanlı, Myanmarlı, Yemenli mazlumlar yeniden diriliyor;
feryad ü figanlar arasında yanan ilk kıblemiz Mescid-i Aksa “âmin”ler semaya yükseldikçe
özgürleşeceği günler için umutlanıyor...
Bugün Ramazan Bayramı...
Bugün Cuma Bayramı...
Bugün çifte bayramı...
Mübarek olsun.