Baykal'ın kasetine n'oldu sahi?
CHP lideri Kılıçdaroğlu Haziran ayında Başbakan'dan randevu isteyerek Kürt sorunu konusunda elini taşın altına koymak istediğini söylemişti.
Somut çözüm önerileri getirmese de Başbakan iyi niyetle uzatılan bu eli karşılıksız koymadı. Leyla Zana da randevu istediğinde hemen Başbakan'ın programı değiştirilerek randevu verilmişti.
Çünkü bu yakıcı sorunumuzu halletmeden içte ve dışta atılacak tüm adımların gereken yankıyı sağlamayacağı biliniyor.
Peki sonra ne oldu? CHP hem elini taşın altına sokacağını söyleyip hem de Oslo'nun peşine düştü!
Bir yıl önceki belgelerle Oslo'yu "deşifre ettiler" güya!
***
Suriye'de Esed diktatörlüğünün 50 bin kendi insanını öldürdüğü olaylara bakalım.
İlk aylarda silaha bulaşmadan Tahrir gibi bir devrimle Baas'ı devirmek isteyen Suriye muhalefeti, ısrarla silahlı direnişe ve mezhepçi bir zemine kaydırıldı Esed rejimi tarafından.
Yapılması gereken ya Esed'in yanında durmak, ya da kapımıza dayanan Suriye halkına kucak açmaktı.
İnsani ve ahlaki kaygılarla ikinci şık seçildi.
CHP burada da hükümetin "Sünnici" ve "NATO'cu" duruşunu(!) deşifre etti.
CHP Esed tezkeresinin aslında savaş tezkeresi olduğunu "Deşifre etti" sonra!
Ana muhalefetin tercihlerini ve Esed posterleri altında yaptığı protestoları görünce dehşete düştük.
Olası bir CHP iktidarında yüz binlerce Suriyeli'nin sınırımızdan içeri sokulmayacağını ve Türkiye'nin Esed'in yanında yer alacağını öğrendik!
***
CHP, Hükümetin her türlü icraatının alt metnini okuma kapasitesine de sahip.
CHP, neyin Atlantik ötesi olduğunu, Hükümetin hangi icraatından Çankaya'nın rahatsızlık duyduğunu, "Cemaatin verdiği kavgayı", "tarikatçıların şapkasını", "Sünnilerin foyasını" ortaya çıkarmakta da pek mahir!
Mesela Hatay'daki Apaydın Kampı'nda dönen dolapları bir tek onlar biliyor. Adam başına 50 santimetre kare toprağın düştüğü kampta binlerce muhalife silahlı eğitim verildiğini de onlar "Deşifre" etti(!)
Bu işin altındaki, Amerikancı, NATO'cu, Sünnici, El Kaide'ci, Vahhabi'ci Alevi karşıtlığını, Esed düşmanlığı niyetlerini de iyi okudular(!)
***
Tamam CHP, Kürt meselesinde, SBS'nin ve dershanelerin kaldırılmasında, 444 eğitim sisteminin getirilmesinde, Suriye politikasında, Oslo görüşmelerinde vs. aslında neyin hedeflendiği çok iyi biliyor ve gerçekleri deşifre etmek için mücadele ediyor(!)
Ama anlayamadığımız bir konu var.
Neden CHP bir türlü, Baykal'ı koltuğundan eden komplo kasetlerinin peşine düşmüyor?
Bugünkü CHP'nin yönetim kademesi bir nevi varlığını komploya borçlu olduğu için mi?
***
Her işin peşine düşen, niyet okuyan, gizli saklı komploları deşifre eden(!) CHP'den, Baykal'ın kaset skandalının arkasındaki "derin yapıyı" da deşifre etmesini bekliyoruz!
Neden mi?
Skandalın ardından canlı yayınlarda gözyaşı dökerken komplonun arkasındaki isimleri deşifre etmenin kendileri için "Namus borcu" olduğunu söylemişlerdi de ondan!