BATMAN HALK KÜLTÜRÜ
Batman denilince çoğumuzun aklına Türkiye’nin Petrol Başkenti gelmektedir. Petrol Başkenti algısı doğru olmasına rağmen Batman’la ilgili tek boyutlu bir algı oluşturduğu için bu tanımlama, eksik ve yetersiz kalmaktadır. Petrol Başkenti olmanın ötesinde Batman’ın zengin, dinamik ve köklü bir kültür, tarih ve medeniyet birikiminin sosyal merkezi olduğu gerçeğinin anlaşılması önemlidir. Göreve geldiği andan itibaren ortaya koyduğu akademik liderlikle Batman Üniversitesi’ne büyük sıçramalar yaptırtan rektör Prof.Dr. İdris Demir, hazırladığı kaynak çalışmayla Batman’ın kültürel ve sosyal yapısının fotoğrafını çeken antroplojik ve etnografik nitelikte Batman Halk Kültürü isimli eserin ortaya çıkmasına öncülük etmiştir (İ.Demir ve Z.G.D. Gültekin (Ed.), Batman Halk Kültürü, Batman: Batman Üniversitesi Yayınları, 2022).
İdris Demir hoca,
Batman’ın kadim kültürünün, tarihinin ve toplumunun insanlıkla ve dünya ile
bütünleşmesini şu çarpıcı ifadeyle ortaya koymaktadır: “Batman’ın sinesinde
barındırdığı binlerce yıllık zengin kültürel varlığı, Anadolu mayasıyla harmanlamış, aynı kökten
beslenip gürleşen yapraklarıyla ulu bir
çınara dönüşmüştür.”
Rektör Demir’in ifadesiyle ulu çınara dönüşen Batman coğrafyasının tarihi Üst
Paleolitik döneme kadar gitmekte ve bünyesinde kadim
Mezopotamya’nın başkenti olan Hasankeyf’i barındırmaktadır. Hurrilere,
Mitannilere, Asurlara, Urartulara ve Medlere ev sahipliği yapan Batman, tarih
boyunca El-Cezire bölgesinin yıldız coğrafyası olmuştur. Batman’ın yıldızının
parladığı an, Raman dağında 20 Nisan 1940 tarihinde petrolün bulunmasıdır. Bu
tarihten itibaren İluh nahiyesinden dünya kenti olmaya giden süreçle Batman,
modern tarihe muhteşem bir dönüş gerçekleştirerek küllerinden doğan Simurg kuşu
gibi kendini yeniden yaratmıştır.
Antropolojik ve
etnografik açıdan Batman kültürü, çok zengin bir insan laboratuarıdır. İnsanın
doğumu, Batman kültüründe sıradışı nitelikte en özel olaydır. Batman kültürü,
hamileliğin başından itibaren kadına maksimum düzeyde özen gösteren, kadına ve
bebeğine en özel muameleyle yaklaşan incelik ve duyarlılıkla dolu geleneklerle
ve ritüellerle doludur. Batman’daki halk
inançlarının ve ritüellerinin ana amacı kadına ve çocuğa sadece güzeli göstermek, onları kötülüklerden
ve çirkinliklerden korumaktır. Kadın ve çocuk etrafında güzeli inşa etmeyi
amaçlayan doğum öncesi ve sonrası inançlar ve ritüeller, Batman halk kültürünün
güzellik ve estetik etrafında örülmüş
olduğunu göstermesi açısından önemlidir.
Kadın ve bebeğe
özellikle ilk kırk günde özel bir özen gösterilmekte, bebeğin dişinin çıkması
gibi fiziksel gelişiminden duyulan mutluluk danuk
denilen kaynatılan buğdayla kutlanmakta ve bu buğday paylaşılmaktadır. Sünnet
etrafında oluşturulan kirvelik kurumu, insanları akraba haline getirmekte ve
bütünleştirmektedir. Batman halk kültürünü,
doğumdan itibaren insanın fiziksel ve sosyal gelişiminin her adımını,
bir sosyal bayram coşkusuyla kutlayan orijinal, çoğulcu ve yaratıcı ritüeller
hazinesi olarak değerlendirebiliriz.
Batman kültüründe
düğün ve evliliğin her aşaması inceliklerle dolu pratiklerden oluşmaktadır.
Gelin eve adımını attığı andan itibaren damadın, damad ağacındaki asılı
elmaları gelinin üzerine atması ve “Bu kadın artık benim evimin ortağıdır”
demesi, Batman kültürünün kadın ve erkeği
ortaklaştıran ve eşitleyen felsefesini
göstermesi açısından anlamlıdır. Düğün ve evliliğin coşkusu, baştan sona
çepik, delilo, govend, hurze, bablekan oyunlarıyla yaşanmaktadır.
Batman’da düğün
sevinci ortak olarak paylaşıldığı gibi ölüm acısı da ortak olarak paylaşılmaktadır.
Taziye ritüelleri dikkatle gerçekleştirilmekte,
vefat edenin ailesine herkes maddi, manevi, dini, psikolojik ve sosyal
açılardan destek olmak için seferber olmaktadır. Batman kültürü, ölüm olayında
kimsenin kimseyi yalnız bırakmaması etrafında oluşan bir anlayış ve pratik
ortaya koymaktadır.
Sahip olduğu
ritüellerle ve inançlarla kendine özgü giyim, zaman, doğa ve hayvan anlayışına
sahip olan Batman halk kültüründeki şu iki anlayış, doğaya, hayata ve suya
duyulan derin sevgiyi ve saygıyı göstermektedir: ”Nisanda yağan bir damla
yağmur, dünyaya bedeldir.” “Yılın en güzel gelini nisandır, bu yüzden üstüne
gelin kabul etmez.”Tandır ekmeğiyle, Kutilk’iyle, Tırşik’iyle, Mumbar’ıyla,
Mehir’iyle, Bastık/Şaran’ıyla, Şori’siyle Batman, petrol başkenti olmanın
ötesinde gastronomi başkenti olmayı hak eden zengin bir mutfağa sahiptir. Ağrı
ve Erciyes’i kıskandıran haşmetiyle efsanevi Mereto dağı, metafizik derinliğe sahip fiziksel
güzelliğiyle bizi doğanın parçası olmaya davet etmektedir.
Halk inançlarıyla,
dini hayatıyla, tarihiyle, doğasıyla, atasözleriyle, müzik ve dengbeşlik
geleneğiyle, manileriyle, efsaneleriyle,
menkıbeleriyle, masallarıyla (çirok), geleneksel tıbbıyla, folkloruyla ve
edebiyatıyla Batman, insani çeşitlliliğin bütün renklerini içinde barındıran
zengin bir kültüre sahiptir. Bir Batmanlının şu ifadesi, şehrin insani çeşitliliğini
evrensel bir anlayışla ifade etmektedir: “Yeryüzü bir bahçe; biz hepimiz birer
çiçeğiz her farklı çiçek bu bahçeye renk ve güzellik katar. Allah birliğimizi
bozmasın.”Yeryüzü bahçesinin en güzel çiçek demetlerinden olan Batman kültürünü
tanımamızı sağlayan zengin bir kaynakla bizi buluşturan Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris
Demir ve ekibini kutluyor, bu öncü çalışmanın yapılacak yeni araştırmalara kaynaklık etmesini diliyorum.