​Batı'nın sıfır noktası

Avrupa’nın Gazze’deki soykırıma tavrı kimilerini haya kırıklığına uğratmış. Batı hayranlığı batının tarihini doğru okumaya mani olunca batı insancıl, adil, özgürlükçü bilinir.

Ama tarihte batı böyle mi?

Bakınız;

2. dünya Savaşı sırasında Hristiyan dünyasının dini lideri olan Papa 12. Pius (Eugenio Pacelli), Holokost'u yani Yahudi soykırımını bildiği halde ses çıkarmadığını pek çok kere okumuşsunuzdur. Vatikan ve Katolik Kilisesi lideri Papa 12. Pius'a, Yahudilerin toplama kamplarına götürüleceği ve orada topluca katledileceği bildirilmesine rağmen Papa buna dair tek söz söylemedi. Sonrasında bu kamplarda her gün binlerce kişinin öldürüldüğü haberini alan Hristiyanların dini lideri Papa yine sessiz kalmayı tercih etti. Hatta ölüme gönderilmeden önce binlerce Yahudi Vatikan’ın bitişiğinde tutulduğu halde Papa 12. Pius’un bu katliamı durdurmak için kılını kıpırdatmadığı da belgelere yansıdı.

Aynı şekilde İngiltere’de, Fransa’da Hristiyan din adamları hem 1. Dünya Savaşı öncesi hem de 2. Dünya Savaşı öncesi “savaş olmasın” çabalarına karşın, “savaş mutlaka başlasın” diye halkı ve yöneticileri kışkırttıklarına dair belgeler kendi arşivlerinde yer alıyor.

Bunların ruhunu biliriz:

Bunlar değil miydi Kudüs’ü Müslümanlardan almak için Avrupa’dan Şam’a, Kudüs’e varana dek inancına bakmadan vardıkları her köyü kasabayı yakıp yıkan,

Kendi kaynaklarında, “Haçlılar Şam’dan Kudüs’e kadar gittikleri her yerde öldürdükleri Müslümanların cesetleri yine Müslüman kanından oluşan göllerde yüzüyordu” diye yazan bunlar değil miydi?

Biz bunları iyi tanırız:

Bunlar değil miydi Çanakkale’de 250 bin Müslüman evladını öldüren?

Daha yakın tarihe gelelim mi?

Avrupa’nın orta yerinde Bosna savaşı sürerken orada “barış için” görevli olarak bulunan barış gücü askerleri, “Bundan böyle Srebrenitsa güvenli bölgedir, dileyen buraya gelebilir” demişti. Bunun üzerine savaştan kaçan binlerce çocuk, kadın, yaşlı, engelli ve kendilerini Sırpların saldırılarından korumak için hafif silahı bulunan siviller Srebrenista’ya, barış gücünün bulunduğu bölgeye gitti. Barış gücü kendilerine sığınan Bosnalılara, “Artık silahlarınızı bize verin, sizi biz koruyacağız” sözünü verdikten sonra Bosnalılardan silahlarını aldılar. Hemen akabinde Sırp Kasabı Miloseviç sözde barış gücünün sözde koruduğu kampa saldırıya geçti. Hollandalı askerler Müslümanları korumadığı gibi, Bosnalılar silahlarını istedikleri halde Hollandalı barış gücü askerleri Müslümanların silahlarını kendilerine vermeyince Miloseviç adlı canavar Hollandalı yüzlerce askerin korumasında bulunan 8.500 Müslüman’ı katletti.

Sonra anlaşıldı ki Müslüman Bosnalıları korumakla görevli Avrupalı komutanlarla Sırplar o sırada hediyeleşmişlerdi. Anlayacağınız batı Müslümanları koruyacağına onları düşmanları olan Sırplara öldürttüler.

Peki,

Avrupalılar bu işe ne dedi?

HİÇÇÇ!!!

Biz bunların ne kadar insanlık düşmanı olduğunu iyi biliriz.

Vietnam’da, Afrika’da, Karayipler’de, Afganistan ve Irak’ta, Libya ve Suriye'de insanlıktan ne kadar uzaklaştıklarını iyi biliriz. Dün öyleydiler, bugün de yarın da böyledirler, değişmeyecekler.

Filistin’de 75 yıldır yerli Müslüman halkı katleden, asırlardır onlara ait olan evleri, arazileri işgal edip Yahudi göçmenlere veren, 10 yaşından itibaren her Filistinliyi öldürmekten, tutuklamaktan, onları insanlık dışı işkencelere maruz bırakmaktan çekinmeyen korsan devlet İsrail bu batılılardan destek almıyor mu?

İsrail Gazze’de 74 gündür 11 bin 400’ü çocuk, 5 bini kadın olmak üzere 20 bin sivil insanı öldürürken yine bu batı tarafından korunup kollanmıyor mu?

Batı bugünleri 75 yıl önce görerek Yahudileri bu bölgeye gönderdi. Batı bugünleri hesaplayarak Siyonistleri aramıza soktu. Batı bugünler yaşansın diye yaşadıkları her yerde fitne çıkardıkları için sürgün edilen Siyonist katilleri içimize yerleştirdi.

Batı amacına ulaşmış bulunuyor. Bundan sonrası mı?

Ne olacaksa Gazzelilere oluyor. Gizli Siyonist seviciler, ömürleri boyunca İslam ve Müslümanlara kinini saklayan tipler çenelerini kapatsınlar. Gazzeli böyle olacağını bile bile yolunu seçti; onlar öldürülüyor, onlar yerinden-yurdundan oluyor size ne?