Batı'nın Geçmeyen 'Sıkıntısı'
Batı'da müthiş bir sıkıntı var. Sadece Batı dünyasında değil, hayatını Batalı yaşam tarzına adapte etmiş Batıcılar da aynı 'sıkıntıdan' mustarip.
Avrupa'dan ABD'ye kadar Batılı ülkeler parantezine giren tüm ülkelerde insanlar, maddi refahları arttıkça bitip tükenmek bilmeyen bir "iç sıkıntısı"na duçar oluyor.
Evden, okuldan, işten, kısaca 'hayat'tan sıkılıyorlar.
Batıya öykünmeye çalışan doğulu tiplerde de aynı rahatsızlık var ama şimdilik konumuz onlar değil. Konumuz, bizzat Batılı insanın 'sıkıntısı!'
İnternette ve televizyonlardaki Batı menşeli 'reality şovlarda' veya funny (komik) videolarda sık sık karşımıza çıkıyor.
Amaçsız, hedefsiz, kaygısız gençler, yaşadıkları saçma sapan aksiyonları kameraya kaydederek sosyal medyadan yayınlıyorlar.
***
Modern insanın, içindeki açlığı-sıkıntıyı doyurmaya çalıştığı tek motivasyon; "Eğlenmek!"
Atlayıp zıplamak, düz duvara tırmanmak, merdivenlerden kayıp kolunu bacağını kırmak, dağ başlarında ve ıssız kanyonlarda oluşturulan platformlarda sabun köpükleri içinde kaymak vb. gibi ekşınlarla sıkıntıyı aşacaklarını sanıyorlar ama nafileu2026
Sayısı milyonları bulan gençlik kitleleri, sadece müzik etkinliklerinin yapıldığı konser alanlarında veya spor müsabakalarında bir araya toplanabiliyor.
Başka organizasyonlarda milyonları toplayabilmek neredeyse imkansız.
Seçimlere katılım oranlarına bakın. Demokrasi en gelişmiş ülkelerde seçime katılım oranı yüzde 50'yi bulunca seviniyorlar. En son Fransa seçimlerinde katılım oranı yüzde 46! Yani 66 milyon nüfusa sahip Fransa'da yaklaşık 30 milyon insanın oyuyla iktidar belirlendi.
Bunun iki sebebi var. Birincisi, Batılı toplumların siyasetten sıtkı sıyrılmış durumda. İkincisi de sistem oturmuş ve kim gelirse gelsin bir şey değişmeyecek 'rahatlığı-yılgınlığı' var.
***
Kapitalizm, insanlara sadece 'tüketin' diyor. Okulda eğitim görenler insanlık için bir şeyler 'üretirim' demekten çoktan vaz geçti. İş yerinde çalışanların da aynı şekilde 'üretim' kaygısı yok. Öğrenci için de çalışan için de kapitalizmin 'getirilerinden' kısa süreliğine de olsa kaçıp kurtulmanın tek çaresi; tatil!
'Varoluşsal sıkıntı'dan kaçış için kullanılan alternatifin adı; tatil!Ülke içinde veya dışında sürekli mobilize modern insan, geziyor ha geziyor. Tatil denilen gezintileri kayıt altına almak için selfyçektirmek gezinin anlamından bile önemli. Bir an önce başkalarına 'eğlendiğini' göstermek kaygısıyla hayatı kayıt altına almak, 'sıkıntı'dan uzaklaşmayı bile unutturuyor.
Ama o da çare olmuyor. Müziğe, spora, eğlenceye veya tatil kavramlarına neredeyse 'inanç' düzeyinde yaklaşıp adeta tapınıyorlar.
Maçlarda, konserlerde, eğlence organizasyonlarında veya tatilde yaşadıkları modern sıkıntılardan "kaçış" zannettikleri aksiyonlar, 'iç'teki boşluğu doldurmaya yetmiyor.
Buradaki kısır döngü şu; Bu tür organizasyonlara katıldıktan, kitlesel ayinlerde 'kafa boşalttıktan' sonra da kaçmak için çırpındıkları 'dünyalarına' geri dönüyorlaru2026
***
Türkiye dört milyon sığınmacıya ev sahipliği yaparken anlı şanlı zengin Batı ülkelerinin "mülteci" korkusu hepsinin kimyasını bozdu.
Dünyanın gariplerine, yetimlerine, eline silah tutuşturulup savaştırılan mağdurlarına, Batı'ya gitmek için Akdeniz'de kitleler halinde can verenlere kapılarını kapatan Batı'nın bu büyük mülteci 'sıkıntısı' da bir kaçış değil midir?
Sınırlara elektrikli ve jiletli dikenli teller çekmekle kendi "eğlence dünyalarında" daha ne kadar yaşayabileceklerini sanıyorlar?
***
Üç gün önce küresel piyasaların en ünlü yatırımcılarından yani dünyada paranın kalantorlarından biri olan JimRogers, enteresan öngörülerde bulundu. Önümüzdeki birkaç yıl içinde Batı sisteminin tamamen çökeceğini iddia etti.
Rogers, Business Insider'a verdiği röportajda,özellikle ABD'de önümüzdeki iki yıl içinde tüm zamanların en büyük ekonomik krizinin çıkacağını ve kendisinin de bu tehlikeden dolayı ailesiyle birlikte Çin'e yerleştiğini, çocuklarına Çince öğrettiğini söyledi.
Rogers, "Batılı Devletlerin iflas ettiğini göreceksiniz. 2007'de İzlanda'nın battığı gibi bu kezbaşka ülkelerde batacak. Batı medeniyeti çökecek. Hayatınız boyunca yaşayacağınız en büyük çöküş olacak" dedi.
Batılılar ve Batıcılar için tek formül var;
-Başkasına merhamet etmeyi, Allah'ın bu dünyayı nimetleriyle birlikte bize 'emanet' ettiğini akıl etmedikçe 'sıkıntı' bitmeyecek.
İnsanlığa, vicdana, merhamete yani kendi içlerindeki 'rahmani' damara dönmedikçe yaşanan bu 'sıkıntılar' mukadderdiru2026
NOT: İki gün sonra Ramazan Bayramı. Şimdiden bütün İslam aleminin, Türkiye'nin ve siz değerli okurlarımızın bayramını tebrik ediyor, bayramın, İslam dünyası ve yeryüzünün tüm mazlumları için huzura vesile olmasını diliyorum.