Batı batıyor
Mevlüt Çavuşoğlu, Alman mevkidaşı Baerbock’a açık ve net konuştu. ‘Türkiye ile Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki arabuluculuk rolündeki tarafsızlığınızı kaybettiniz’ dedi.
AİHM kararlarının uygulanmasını ve Osman Kavala'nın serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Baerbock'a da; "Niye Kavala konusunu gündeme getiriyorsunuz. Çünkü Kavala'yı fonluyorsunuz" diyerek meseleyi kapattı.
Çavuşoğlu’nun yeri geldiğinde açık, anlaşılır ve net ifadelerle ülkemizin menfaatlerini savunmasını takdirle karşılıyorum.
Ancak Baerbock vazgeçmedi ve CHP, İYİ Parti ve HDP heyetleriyle ayrı ayrı birer görüşme gerçekleştirdi. Tahmin ettiğiniz üzere bu görüşmelere basına kapalı yapıldı.
Oysa Avrupa, ABD’nin kuklaları haline gelen basiretsiz ve beceriksiz yöneticileri yüzünden zor günler yaşıyor.
Bakınız Rusya, Avrupa'ya tedarik sağlamak için her türlü çabayı göstermişti. ABD'nin emperyal politikalarına itaat eden Avrupa hükümetleri ise kendi halklarına zarar vermeyi tercih etti.
Enerji krizi, yüksek faturalar ve buna bağlı olarak artan gıda fiyatları hiç kuşkusuz ABD ve NATO'nun Rusya'ya karşı savaş planlarının bir sonucudur.
Bu kış yaklaşık 500 milyon Avrupa Birliği vatandaşı, Rusya'nın gaz kıtlığı tam olarak etkisini gösterdiği için büyük bir zorlukla karşı karşıya kalacak.
Avrupa ülkelerinin bu intiharı, Amerika’nın Rusya üzerindeki emperyal politikalarına boyun eğmiş hükümetler tarafından gerçekleştirildi.
Bilindiği gibi Ukrayna'daki savaş, ABD önderliğindeki NATO'nun Rusya'ya karşı yıllarca sürdürdüğü planlı savaşın bir sonucudur.
Bu nesnel gerçeği söylemeye cesaret eden herkesi, Kremlin propagandacısı olarak karaladılar Bu minvalde yapılan eleştirel düşünce neredeyse tamamen yok edildi.
NATO'nun doğuya doğru aralıksız genişlemesi ve Nazi istilasına uğramış bir Ukrayna rejiminin silahlandırılması, mevcut çatışmaya ve bunun enerji ve gıda kaynaklarıyla ilgili sorunlar da dâhil olmak üzere yıkıcı sonuçlarına neden oldu.
Avrupa ise Washington'un saldırgan emperyalizmine uşaklık etmeyi yeğleyerek nüfuslarını felaketle sonuçlanabilecek bir dünya savaşına sürüklüyor.
Alman endüstrisi ve ihracata yönelik ekonomi, Rus enerjisi sayesinde ayaktaydı. Avrupa siyasi seçkinleri, Avrupa halkının çıkarlarını korumak yerine Amerikan emperyal çıkarlarıyla ilişki kurmaya tenezzül etti.
Buna rağmen Ursulavon der Leyen gibi önde gelen AB politikacıları Rusya'yı "enerji şantajı" yapmakla suçluyor. Oysa Kuzey Akım 2 boru hattı teknik olarak geçen yıl tamamlanmıştı.
Bu proje ile yaklaşık 55 milyar metreküp gazın taşınması bekleniyordu. Ne var ki Almanya Washington'un ısrarı ve tacizi üzerine Almanya bu boru hattını askıya almaya karar verdi.
Halihazırda işleyen Kuzey Akım 1 boru hattı bile, Batı'nın Rusya'ya uyguladığı ekonomik yaptırımlar nedeniyle kesintiye uğradı.
Anlayacağınız Ukrayna krizinde siyaset ve diplomasi terk edildi. Kapitalist ekonomilerinin başarısızlığının faturasını Putin’e kesmeye çalışıyorlar. En önemlisi de sıcak savaşı bir çözüm olarak sunacaklar.
Yunanistan konusunda tarafsız kalmamalarının bir nedeni de budur.
Bugünlerde İsrail’de bir yönetim değişikliği bekleniyor. Netanyahu gibi problemli birinin gelmesi durumunda dünya sıcak savaşa doğru ilerleyecektir.
Küreselcilerin büyük İsrail projesinden vazgeçmeyeceğini biliyoruz. Bu bakımdan ülkemizin şöyle bir zamanda çok dikkatli olması gerekir.
Türkiye, tarafını batmakta olan Batı’dan yana değil her geçen gün gelişen ve büyüyen Avrasya’dan yana koymalıdır.
Zira bu coğrafyada alternatif bir ekonomik düzen tesis ediliyor. Küresel rezerv para birimi konusunda çok ciddi çalışmalar var. Batı çökerken Avrasya yükseliyor. Bu fırsatı kaçırmamalıyız.
