Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.64
Gram Altın
2525.69
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Eylül 2021

Bass'tığı Yeri Kurutuyor

Tehditler ortadan kaldırılmadığı müddetçe Afganistan’dan çekilmeyeceklerini açıklayan ABD Kabil Büyükelçisi John Bass’ın ağzındaki bakla ıslanmadan, Biden, coniyi kaçarcasına Afganistan’dan çekti.

Amerikanın en deneyimli diplomatları arasında gösterilen Bass, hem demokratlar hem de Cumhuriyetçiler tarafından en riskli bölgelerde görevlendirildi. Gittiği her yeri de bir kaos tüccarı gibi kurutup istenmeyen adam ilan edildi. ABD açısından yaptığı görevler takdir edilmiş ki 21 Temmuz 2021’de Biden tarafından yönetimden sorumlu devlet müsteşarlığı görevine aday gösterildi.

John Bass’ı 2008 yılında 1,5 milyon insanın katledildiği, 6,5 milyonun göçmen haline getirildiği Irak’ta görüyoruz. ABD eliyle organize edilen Şii ve Sunni örgütlerin halkı bombaladığı bir birleriyle çatıştığı bir ortamda Bass da kuracakları terör devleti için etnik mühendislik yapıyordu.

2012-2014 arasında Gürcistan’da bulunan John Bass’ın Soros vakıflarıyla Gürcistan’ı doğu blokundan koparıp batı eksenine sokmak için gayretlerini görüyoruz. Türkiye macerası 2013 gezi olaylarının ardından 2014 yılında başladı. Ne tesadüfse 2013 yılı DEAŞ’ın el kaideden ayrılarak yeni bir yapı olarak Irak ve Suriye’de korku iklimi yaydığı döneme denk geliyor. CHP Genel Başkanı olduktan sonra ABD Büyükelçiliğini ikinci adresi yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD Ziyareti de 2013’te gerçekleşiyor. MİT Tırları olayı ile başlayan 2014 yılı boyunca da Kılıçdaroğlu-ABD konsolosluğu ile ahbap çavuş kıvamında. Sultanahmet patlaması ile başlayan Türkiye’nin üzerine karabasan gibi çöken 2015 de de, Bass, FETÖ terör örgütüyle ilişkilerinin dışında Kılıçdaroğlu’na Anayasa taslakları tavsiye edecek kadar senli benli duruyor.

15 Temmuz hain darbe girişimine giden süreçte kafasına her estiğinde çat kapı CHP binasına uğrayan Bass, darbe girişiminin bastırılması sonrasında oluşan Yenikapı Ruhu’ndan Kılıçdaroğlu’nu çark ettirerek ağzına kontrollü darbe sakızını verecek kadar mahir bir diplomat.

Bass, Türkiye’de bulunduğu süre içinde hükümet temsilcilerinden çok CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile teşriki mesai etti. Kılıçdaroğlu’nun güya saldırıya uğradığı Artvin’de HES protestolarını organize etmesi ortak çalışmalarından sadece bir tanesi. Soma protestoları yine bu ikilinin başı altından çıktı. Metin Topuz, Rahip Brunson gibi yüzlerce ajanıyla hükümeti yıpratmak için uğraştı.

Bass, 2017’de, ‘Türkiye’de 9,5 aydır bombalar patlamıyorsa bu ABD sayesindedir’ cümlesini kurarak yönettikleri terör örgütleri üzerinden aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmedi. Türkiye-ABD ilişkilerinin çıkmaza girmesinde de, 15 Temmuz darbe girişiminde de, Türkiye’ye yöneltilen terör tehditlerinde de, vize krizinde de, ekonomik saldırılarda da baş aktörü oynadı. Ankara’dan bir büyükelçi gibi değil istenmeyen kişi olarak postalandı.

Profesyonel bir insan kaçakçılığı organizatörü olan John Bass’ın Ankara’da bulunduğu süre içinde 4.5 milyon Suriyeli PKK terör örgütüne alan açılmak için Türkiye’ye akıtıldı. 2017 sonbaharında Kabil’de göreve başlamasının ardından Türkiye’ye Afganistan kaynaklı düzensiz göç ivme kazandı. 2017’de 45 bin 259 olan düzensiz göçmen sayısı 2018’de 100 bin 841’e yükseldi. 49 bin 523’ü sınır dışı edildi. Bu sayı 2019'da 201 bin 437, 2020'de ise 50 bin 161 idi. Ağustos’un ortasına kadar bu yıl 29 bin 118 Afgan düzensiz göçle Türkiye’ye geldi.

20 yıldır Afganistan’ı kana bulayan ABD askerlerinin çekilmesinin ardından, Bass’a orada kalan Amerikalıları, Amerika ile çalışan veya Amerika’ya yardım edenleri ülke dışına çıkartmak görevi verildi. Şayet Taliban hükümet kurma konusunda başarılı olamazsa, Tıpkı Irak ve Suriye’de olduğu gibi iç savaş, kıtlık ve açlıktan kaynaklı büyük bir göç dalgası bekliyor dünyayı. Bu göç dalgasını da Suriye, Irak ve Türkiye’de PKK terör örgütüyle yakın bağları olan, FETÖ ile içli dışlı çalışmış profesyonel insan kaçakçısı Bass yönlendirecek.

Kabil Büyükelçiliğini Doha’ya çeken bir ABD’nin bundan sonra Körfez, Irak ve Suriye’ye odaklandığının davulla zurnayla ilan edildiği bu günlerde ABD Dışişleri Bakanlığı, ‘Türkiye'nin Suriye ve Kuzey Irak'taki askeri faaliyetlerinden çok endişeliyiz’ açıklamasını yaptı. Biz de Suriye’deki göçü 3 operasyonla durdurabilen, 2 milyon insanın daha İdlib’ten göçüne Esedle çatışarak mani olabilen Türkiye, Afganistan ve Kabil havalimanında sivil ve askeri unsurlarıyla bulunarak Bass’ın kurduğu yeni oyunu bozabilir.

ABD, kullandığı terör örgütlerini sadece silahlandırıp eğitim vermiyor aynı zamanda, insan ve uyuşturucu kaçakçılığında da aktif olarak kullanıyor. Biden’in gayrı meşru dostları (PKK-FETÖ-İnsan kaçakçıları) tarafından Türkiye’ye sokulan mültecilerin istismarından hem Afgan ve Türk toplumları arasına düşmanlık tohumları ekiliyor hem de Biden’in meşru dostlarına hükümeti yıpratmak için iyi bir siyasi malzeme çıkıyor. İP’in İstanbul Başkanı Kavuncu’nun ‘sınır namusumuz’ organizasyonu gibi mültecilerden siyasi rant devşirerek hükümeti yıpratacağını düşünen Kılıçdaroğlu’na da dostlarının ülkeye soktuğu göçkmenleri davul ve zurnayla göndermesi kalıyor.. Tabiki,,, Bastığı yerde ot bitmeyen mendebur dostu Bass izin verirse….