Bass'tığı Yeri Kurutuyor
Tehditler ortadan kaldırılmadığı müddetçe Afganistan’dan çekilmeyeceklerini açıklayan ABD Kabil Büyükelçisi John Bass’ın ağzındaki bakla ıslanmadan, Biden, coniyi kaçarcasına Afganistan’dan çekti.
Amerikanın en
deneyimli diplomatları arasında gösterilen Bass, hem demokratlar hem de
Cumhuriyetçiler tarafından en riskli bölgelerde görevlendirildi. Gittiği her
yeri de bir kaos tüccarı gibi kurutup istenmeyen adam ilan edildi. ABD
açısından yaptığı görevler takdir edilmiş ki 21 Temmuz 2021’de Biden tarafından
yönetimden sorumlu devlet müsteşarlığı görevine aday gösterildi.
John Bass’ı 2008 yılında 1,5 milyon insanın katledildiği,
6,5 milyonun göçmen haline getirildiği Irak’ta görüyoruz. ABD eliyle organize
edilen Şii ve Sunni örgütlerin halkı bombaladığı bir birleriyle çatıştığı bir
ortamda Bass da kuracakları terör devleti için etnik mühendislik yapıyordu.
2012-2014 arasında Gürcistan’da bulunan John Bass’ın Soros vakıflarıyla Gürcistan’ı doğu blokundan
koparıp batı eksenine sokmak için gayretlerini görüyoruz. Türkiye macerası 2013
gezi olaylarının ardından 2014 yılında başladı. Ne tesadüfse 2013 yılı DEAŞ’ın
el kaideden ayrılarak yeni bir yapı olarak Irak ve Suriye’de korku iklimi
yaydığı döneme denk geliyor. CHP Genel Başkanı olduktan sonra ABD
Büyükelçiliğini ikinci adresi yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD Ziyareti de
2013’te gerçekleşiyor. MİT Tırları olayı ile başlayan 2014 yılı boyunca da
Kılıçdaroğlu-ABD konsolosluğu ile ahbap çavuş kıvamında. Sultanahmet patlaması
ile başlayan Türkiye’nin üzerine karabasan gibi çöken 2015 de de, Bass, FETÖ
terör örgütüyle ilişkilerinin dışında Kılıçdaroğlu’na Anayasa taslakları
tavsiye edecek kadar senli benli duruyor.
15 Temmuz hain darbe girişimine giden süreçte kafasına her
estiğinde çat kapı CHP binasına uğrayan Bass, darbe girişiminin bastırılması sonrasında
oluşan Yenikapı Ruhu’ndan Kılıçdaroğlu’nu çark ettirerek ağzına kontrollü darbe
sakızını verecek kadar mahir bir diplomat.
Bass, Türkiye’de bulunduğu süre içinde hükümet temsilcilerinden
çok CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile teşriki mesai etti. Kılıçdaroğlu’nun
güya saldırıya uğradığı Artvin’de HES protestolarını organize etmesi ortak
çalışmalarından sadece bir tanesi. Soma protestoları yine bu ikilinin başı
altından çıktı. Metin Topuz, Rahip Brunson gibi yüzlerce ajanıyla hükümeti yıpratmak için
uğraştı.
Bass, 2017’de, ‘Türkiye’de 9,5 aydır bombalar patlamıyorsa
bu ABD sayesindedir’ cümlesini kurarak yönettikleri terör örgütleri üzerinden
aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmedi. Türkiye-ABD ilişkilerinin çıkmaza
girmesinde de, 15 Temmuz darbe girişiminde de, Türkiye’ye yöneltilen terör
tehditlerinde de, vize krizinde de, ekonomik saldırılarda da baş aktörü oynadı.
Ankara’dan bir büyükelçi gibi değil istenmeyen kişi olarak postalandı.
Profesyonel bir insan kaçakçılığı organizatörü olan John
Bass’ın Ankara’da bulunduğu süre içinde 4.5 milyon Suriyeli PKK terör örgütüne
alan açılmak için Türkiye’ye akıtıldı. 2017
sonbaharında Kabil’de göreve başlamasının ardından Türkiye’ye Afganistan
kaynaklı düzensiz göç ivme kazandı. 2017’de 45 bin 259 olan düzensiz göçmen
sayısı 2018’de 100 bin 841’e yükseldi. 49 bin 523’ü sınır dışı edildi. Bu sayı
2019'da 201 bin 437, 2020'de ise 50 bin 161 idi. Ağustos’un ortasına kadar bu
yıl 29 bin 118 Afgan düzensiz göçle Türkiye’ye geldi.
20 yıldır Afganistan’ı kana bulayan ABD askerlerinin
çekilmesinin ardından, Bass’a orada kalan Amerikalıları, Amerika ile çalışan
veya Amerika’ya yardım edenleri ülke dışına çıkartmak görevi verildi. Şayet
Taliban hükümet kurma konusunda başarılı olamazsa, Tıpkı Irak ve Suriye’de
olduğu gibi iç savaş, kıtlık ve açlıktan kaynaklı büyük bir göç dalgası
bekliyor dünyayı. Bu göç dalgasını da Suriye, Irak ve Türkiye’de PKK terör
örgütüyle yakın bağları olan, FETÖ ile içli dışlı çalışmış profesyonel insan
kaçakçısı Bass yönlendirecek.
Kabil Büyükelçiliğini Doha’ya çeken bir ABD’nin bundan sonra
Körfez, Irak ve Suriye’ye odaklandığının davulla zurnayla ilan edildiği bu
günlerde ABD Dışişleri Bakanlığı, ‘Türkiye'nin Suriye ve Kuzey Irak'taki askeri
faaliyetlerinden çok endişeliyiz’ açıklamasını yaptı. Biz de Suriye’deki göçü 3
operasyonla durdurabilen, 2 milyon insanın daha İdlib’ten göçüne Esedle
çatışarak mani olabilen Türkiye,
Afganistan ve Kabil havalimanında sivil ve askeri unsurlarıyla bulunarak
Bass’ın kurduğu yeni oyunu bozabilir.
ABD, kullandığı terör örgütlerini sadece silahlandırıp
eğitim vermiyor aynı zamanda, insan ve uyuşturucu kaçakçılığında da aktif
olarak kullanıyor. Biden’in gayrı meşru dostları (PKK-FETÖ-İnsan kaçakçıları)
tarafından Türkiye’ye sokulan mültecilerin istismarından hem Afgan ve Türk
toplumları arasına düşmanlık tohumları ekiliyor hem de Biden’in meşru
dostlarına hükümeti yıpratmak için iyi bir siyasi malzeme çıkıyor. İP’in
İstanbul Başkanı Kavuncu’nun ‘sınır namusumuz’ organizasyonu gibi mültecilerden
siyasi rant devşirerek hükümeti yıpratacağını düşünen Kılıçdaroğlu’na da dostlarının
ülkeye soktuğu göçkmenleri davul ve zurnayla göndermesi kalıyor.. Tabiki,,,
Bastığı yerde ot bitmeyen mendebur dostu Bass izin verirse….