Başörtüsü ciddiyet ister!
Bu yazı başörtüsünü kulluk üniforması ciddiyetinde taşıyan yürüyüşü edepli, duruşu, konuşması edepli ciddi hanımlara hitap etmez; onlar istisnadır. O hanımlar sanki asrısaadetten çıkıp gelmiş ağırbaşlı hanımlar ve analardır…
Kıymetli hanımefendi: Aile ve çevre baskısı ve korku neticesinde başını örtmenden Allah için ve severek örtünmen senin için çok daha hayırlı ve koruyucu olur. Allah için yapılmayan her şeyde riyakârlık vardır ve yapmacık kalır. Allah’ın bizden yapılmasını emrettiği her şey sadece insana bir sıkıntı ve zulüm olsun diye değildir; her emir, hayrımıza ve menfaatimizedir. Allah emrettiği için yapılmayan örtünme zaten bizim hatalarımızı örtmez, bütün kusurlarımız ortaya çıkar. Allah emrettiği için kılınan namazın, verilen zekâtın, tutulan orucun vs. hem manevi bir hazzı – huzuru ve üzerimizde müspet etkileri olur.
Ah anam – bacım: Başını örtmüşsün ama aklını – şuurunu da birlikte örtmüşsün. Oysa o önemli duygular aydınlıkta ve billur gibi olması lazım! Başını örteyim derken, edebini, hanım efendiliğini örtmüşsün. Öyle örtmüşsün ki hiç bir sızıntı vermiyor, davranışlarına olumlu etki etmiyor; günlük yaşantında müspet etkileri görünmüyor… Biri elindekileri ile yerlere atıyor kendini, sende onlara bakıp, aynısını düşünmeden yapıyor; yerlere uzanarak matah bir şeymiş gibi poz veriyorsun. Örnek alınması gereken başörtülü iman kahramanları edep abideleri varken, popüler kültürün dişlileri arasında harcananları kendine rehber edinmişsin. Toplum içinde duruşun, bakışın, gülüşün, yemen – içmen tesettür üniformana yakışmıyor. Sevmen, nişanlanman, evlenmen hele hele düğünün sefahat ehlindin farksız. Her şeyinde gösteriş ve maddecilik hâkim. Sana verilen ayaklar altındaki cennet payesi, şefkat kahramanlığı seni tatmin etmemiş, batının hayat tarzı ile coşuyor, kendini mutlu etmeye çalışıyorsun. Bacım sen batılı olamazsın, popüler kültürü kendine rehber edip yarış halinde olamazsın. Bacım: Dizilerdeki, filmlerde ki kızlar gibi olmaya çalışman tesettür üniformana ve Müslüman bir hanımefendiye yakışmaz. Biz köle miyiz, bizim yaşamaya hakkımız yok mu dersen işte cevap: “Meşru dairede eğleniniz ve oynayınız. Ben dini yaşantınızda bir kabalığın görünmesinden hoşlanmıyorum. Hadis-i şerif” Ayrıca iman kahramanı Bediüzzaman’da şöyle diyor: "Helal dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir, harama girmeye hiç lüzum yoktur."
Elbette sadece kadınlar değil erkeklerde dikkat edecekler ama kadının analık gibi bir muhteşem mesleği ve yaradılış itibari ile latif ve hassas olduğu için daha dikkatli olması gerekir! Kadının dikkatli olması erkeği bile etkiler; erkek daha bir efendi ve daha bir müşfik olmasına sebep olur.
Ablalarım, bacılarım: Televizyonlarda, internette ve bilhassa sosyal medyada gördüğünüz normal olmayan ve çirkinlik – gösteriş dolu paylaşımları örnek almanız sizdeki en önemli güzellik olan hanımefendiliği alıp götürür! Yerlerde poz vermek, sokaklarda sarmaş dolaş olmak, yüksek sesle gülmek, giydiklerinizi, yediklerinizi paylaşmak, erkeklere kemçirmek, bacak bacak üstüne atmak, eşlerinizin annesini horlamak, kanaatsiz olmak, hele hele aşırı makyajla sokağa çıkmak sizin asıl güzelliklerinizi alıp götürüyor... Zaten bunları hayat tarzı yapmış bir sürü hanım var, bari siz tesettür üniformasına yaraşır bir hanım olarak erkeklerinde yola girmesine ve size gereken saygıyı duymasına vesile olun. Siz hanımefendi olunca birden öyle bir değer alıyorsunuz ki; zaten size yakışan güzellikte budur… Siz başörtüsünü hanım şekilde taşıyın, erkekler de sizin değerinizi başlarında taşısın!