Başörtülüye pozitif ayrımcılık
Pozitif ayrımcılık kavramı literatüre girdiğinden beridir karşı çıkanlardanım.
Hiçbir vakit kadına yönelik pozitif ayrımcılıkla geçmişe yönelik haksızlığın telafi edileceği düşüncesinde olmamışımdır!
Öyle ya, eskinin erkeklerinin kadına karşı işledikleri kabahatin faturasını neden günümüzün veya geleceğin erkeği ödesin, burada nasıl bir adalet mekanizması işler anlayabilmiş değilim!
Hal böyleyken kadına yönelik çifte standart ve farklı muameleye rıza göstermem, beklenir bir tutum olmayacaktır.
Aziz milletimizin evlatları olarak bugüne varıncaya kadar başörtülü kadının kamusal hayattan tecridine ilişkin yeterli tecrübeye şahitliğimiz bulunur!
Yok sayılan, ötekileştirilen, eğitim ve iş hayatından uzaklaştırılmış bir kesim olan başörtülülerin karşılaştıkları zulüm ve çifte standart nihayet sona ermiş görünür.
İstisnaları ve özel sektörde hala bir kesim tarafından yok sayılmaya devam edilen başörtülüleri hesaba katmazsak bu konuda bir sıkıntı kalmamış gibidir.
Biz başörtülülerin eskiden beri içimizdeki en büyük yara, cinsiyet kardeşliği üzerinden varlık geliştiren feminist kadınların başörtülülere karşı takındıkları duyarsızlık olmuştur.
Kimliklerini, varlık sebeplerini kadına yönelik bilumumum haksızlığın giderilmesi üzerine kurgulayan feministlerin başörtülü kadına yönelik ayrımcılığa sessiz kalarak ya da siyasi kılıflar üzerinden örtük destek vermesi acayip bir durumdur!
Eskiden rastlanan bu tuhaf durum, feministlerin değişmesiyle ortadan kalkmış değildir tabii. Değişen konjonktür, başörtüsünün kamusal hayata dahil edilmesi söz konusu çifte standardı kendiliğinden sistemden düşürmüştür.
İçlerinde devranın dönüp başörtülülerden intikam alma döneminin gelmesi hırsıyla tutuşan ilginç feministler olsa da bunu yok sayarak konuşmamıza devam edelimu2026
Başta günün siyasi atmosferine göre renk değiştirenler, muhafazakar camiadaki bazı kişilerin başörtüsü/başörtülü kadın üzerinden geliştirdikleri dil zaman zaman rahatsızlık edici boyuta geliyor.
Dinozor zihniyetli feministlerin hatasını tekrar etmek istemiyorsak eğer, en başta başörtülü kadınların başı açık kadın üzerinde gerçekleşen ayrımcılığa, yanlış üsluba karşı çıkması zorunludur.
Sözgelimi, namus ve edep türevi kavramların başörtülü kadınlar mevzubahis olduğuna dile getirilmesi, başörtülü kadına yakışıksız muamelede muhatabın cinsel kimliğine değil başındaki örtüye dikkat çekilmesi gibiu2026
Başörtülü kadına yakıştırılmadığı ifade edilen dil başka bir değişle bunu başı açık kadın için reva mı görülüyordur, yoksa sadece dikkatsizlik kaynaklı bir ihmal midir?
Kadına yönelik yakışıksız davranışa bir manidar savunu da şu şekilde gelmektedir: "Bir anneye, eşe böyle davranmaya utanmıyor musunuz?"
Bu sözü tersinden okursa eğer anne ve eş olmayan kadına yönelik uygunsuz davranışın meşruiyeti anlamına mı gelmektedir?
İyi niyet ve iyimserliğimin üzerimde olduğu günümdeyim!
Bunların düşünmeden, sehven gerçekleşmiş yanlış yaklaşımlar olduğunu varsayıp hepsine birer hatırlatıcı olma görevi üstlenmiş olayım.
Kimde birinin annesi, eşi olmayıp başını kapatmayan kadınların namusunu, edebini, kişilik haklarını saldırıya açma hakkı bulunur?
Birilerinin annesi, eşi olup kapalı giyinen ne çok kadının edepsiz ve erdemden yoksun hayatlar sürdürdüklerine dair tecrübemizi inanının ne biz anlatmak isteriz ne de sizler duymak istersinizu2026