Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.25
Gram Altın
2960.57
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Başlarken -2

Mezheplerin özellikleri

1- İslam Mezheplerin ortak özelliklerine gelince; mezhepler yeni bir din getirmemişlerdir. Onlar İslam dininin kaynaklarını izah etmişler ve yorumlamışlardır.

2- Kur'an ve sünnet asıldır. Her mezhep bu iki kaynaktan yararlanarak ortaya çıkmıştır.

3- Mezhebe ittiba etmekten gaye Allah ve Resulünün emirlerini öğrenmektir.

4- İslam tüm mezheplerin üstündedir. Hiçbir mezhep İslam'ın üstünde görülmez.

5- İhtilafı garipsememek gerek. Çünkü İslami nass'lar ve insan aklının değişik yaratılmış olması gereği ihtilaflar kaçınılmazdır. Önemli olan, bu ihtilafları, kin, kavga, ayrılık ve bölünmeye alet etmemektir.

6- İçtihad seviyesine ulaşmamış Müslümanların muteber mezheplerden biriyle amel etmeleri gerekir.

7- "İslamiyet bir olduğuna göre mezhep sayısı niye fazla?" sorusuna gelince: Alimler, bu soruya "El bir tane olduğu halde parmakların beş tane oluşu nasıl bizim iş görmemizi kolaylaştırıyorsa mezheplerin durumu da aynen böyledir" diyor. Hepsi hükümlerini İslamın temeli olan Kur'an ve hadise dayandırarak çıkardıkları için biri diğerinden üstün veya aşağıdır denilemez. Hepsi haktır, doğrudur.

Niçin sadık kalmalı?

İslam tarihi boyunca pek çok sapkın mezhep ortaya çıkmış, insanların kafası karıştığı gibi zamanı ve enerjileri bu tartışmalarla boşa geçmiştir. Bunlardan ikisinden bahsetmek istiyorum: Gurabiyye adlı mezhep, yüce Allah'ın Cebrail (a.s.)'i Ali'ye gönderdiğini; fakat onun yolunu şaşırarak Hz. Muhammed'e (a.s.) geldiğini, çünkü onun, bir karganın diğer bir kargaya benzediği gibi, Ali'yi benzediğini ileri sürmektedir. Hz. Ali'nin peygamber olduğunu, ondan sonra da oğullarının peygamber olarak geldiklerini ileri sürüp Cebrail'e hata etmiş olmasından ötürü lanet ederler.

Hululiyye adlı mezhepte ise, Allah'ın imamların şahıslarına hulu00fbl ettiğine (girdiğine) inanılır ve bu yüzden imamlar ilah kabul edilerek adeta tapılır.

Aslında Müslümanlar 4 hak mezhepten birine tabi olmaz da kendi başına yol izlerse bu defa Müslüman sayısınca mezhep ortaya çıkar. Üstelik bu tip sapkın mezhepler yayılır. Bu yüzden her Müslümanın titizlikle hak mezheplere bağlı olması bir mecburiyettir.

Asırlardır her sıradan Müslüman bu mezheplerden birinin mensubu, seçtiği mezhep imamının takipçisi olarak amelde belli şekilleri uygunlar. Bunu, diğer mezheplerin uyguladığı farklı şekilleri "dine muğayir" saymaksızın yapar. Kısacası kendisine emanet edilene titizlik gösterir. İslami geleneği korur. Sünni müslüman, bir mezhep seçerek aslında aynı tarafın bir tarafını seçmiş olur. Bu şekilde Müslümanlık günümüze aslı korunarak gelmiş, aslına sadakat gösterilmiştir.

Tartışmalar faydalı mı?

Bazı mezhep karşıtları ise İslamiyetin mezheplerle donduğunu, halbuki tartışmanın gelişmeye ve açılıma yol açacağını ileri sürüyorlar.

Bir defa mezheplerin tartışıp karara vardığı meseleleri tekrar gündeme getirmenin veya farklı sonuca varmanın İslama ve Müslümanlara ne faydası vardır? Diyelim tartışıldı, yeni bir kaideye uyuldu bununla Müslümanların nasıl önü açılmış olacaktır?

Aslında 4 mezhep temelde birdir. Farklılıklar ayrıntıdadır. Bedenden kan aktığında abdestin yenilenip yenilenmeyeceği gibi konulardır bunlar. 4 mezhepe uymakla hem içimiz rahat olacaktır, çünkü tabi olduğumuz imamlar çok büyük zatlardır hem de dinimizi korumuş olacağız.

4 mezhepten en ufak bir sapma, kişiyi Yaşar Nuri tipi bir yapılanmaya veya hatta hariciliğe kadar sürükleyebilecektir. Bir insanın kendi payına düşen işi "doğru" yapabilmesi ancak o işin aslına sadık kalarak yapmasıyla mümkün olur. İstikamet itibariyle herhangi bir sapmaya uğramaktan korunmalıdır. Tıptaki tedavi metodlarında da durum böyledir. Cerrahide çığır açan bir öncüyü takip eden metoda aynen uyar. Tabii bir başka büyük cerrahsa metodu revize eder, yeni bir metod ortaya koyar.

İçinde bulunduğumuz fetret asrı 4 hak mezhebe daha sıkı sarılmamız gerektiğini göstermektedir. Biz Müslümanların uhdesinde, kültür bakımından bütün payı müslüm toplumları imrendirecek mezhepler mevcuttur. İslam'da mezheplerin varlığı doğruyu keşfetme uğruna yaşanan olayların boşuna katlanılmadığının bir göstergesidir. Sünnu00ee Müslümanlar mezhep imamlarının hakikat arayışlarına ihanet etmediklerini bir mezhebe mensup olarak göstermekle kalmadılar, emanetin zarar görmeksizin korunmasına titizlik gösterdiklerini hak mezhep kavramıyla teyid ettiler.

Müslümanlığın günümüze kadar aslıyla canlı kalmasında "hak mezhep" kavramının payı büyüktür. İslamı yok etmek, içini boşaltmak isteyenlerin hep mezheplerle uğraşmaları boşuna değildir. Tüm inananlar olarak ehl-i sünnetin hak mezheplerine sahip çıkalım.