Başkentler başkentine göç!
Medeniyetimizin mütefekkiri, Mona Rosa efsanesinin şairi üstat Sezai Karakoç “Göklerden gelen karara” teslim oldu. “Ah uzatma dünya sürgünümü benim” diye seslendiği o çok sevdiği en sevgilisine kavuştu.
Üstat Necip Fazıl’ın “Ruh gibi, Hz. İsa gibi” diye tanımladığı, Cemal Süreya’nın “Öyle bir Müslüman ki Marx da bilir,
Nietzche de bilir, Salvador Dali’yi sever. Sıkışmış, sıkıştırılmış deha. Alçak
gönüllükle katı yüksek uçuyor. Şemsiyesi yok” diye övdüğü ve bizim
dünyamızın fikir, düşünce, aksiyon adamı mütefekkir Sezai Karakoç’u önceki gün
mahşeri bir kalabalıkla rahmeti Rahman’a uğurladık. Mekânı cennet olsun.
Onlar gittiler, bizler kasılmış yay gibi bekliyoruz.
Dünya sürgünümüz sürüyor, ya sonra…
Sonrası ölüm! Nerde, ne şekilde ve ne zaman
geleceğini bilmiyoruz. Üstadın söylediği gibi “Ve son sözü hep alın yazısı söyler.”
Bir gün Allah Rasûlü (as) Hz Ömer’e (ra) sorar:
-Yâ Ömer, ölümü ne kadar yakın bilirsin?”
Hz. Ömer (ra):
-Yatıp da gözlerim kapandığında, tekrar
açılmayacağını düşünecek kadar yakın bilirim” buyurur.
-Rasulullah (as): “Baîd Yâ Ömer. (Uzak ya
Ömer! Uzak bilirsin ölümü)
Bu kez de Hz. Ebu Bekir’e (ra) sorar:
-Yâ Ebâ Bekr! Ölümü sen ne kadar yakın bilirsin?”
Hz. Ebu Bekir:
-Aldığım nefesi geri veremeyecek, verdiğim nefesi
geri alamayacak kadar” buyurur. Rasulullah (as): “el âne. (Şimdi
oldu).”
Dünya hayatı kısadır
Evet, Dünya
hayatı çok kısa ve bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Bu gerçek ortadayken maalesef insan şaşılacak
haller içindedir. Hz. Peygamber (as): “En çok şu kişiye şaşmak ona gerekir: ilk
doğuşu tanır da, son doğuşu inkâr eder. Şuna da şaşılır ki, her gün, her gece
ölüp dirilip dururken öldükten sonra dirilmeyi ve kıyameti inkâr eder. Şuna da
şaşılır ki, cennete ve cennet nimetlerine inanır da yine aldatıcı dünya için
çalışır. Şuna da şaşılır ki, başlangıcının bulaşık bir nutfe (sperme), sonunun
çirkin bir leş olduğunu bilir de yine büyüklük taslar ve öğünür."
“Dünya sürgününde” olduğumuzu
bilerek Hz. Peygamberin duası ile Rabbimize yakarıyoruz: “Ya Rabbi,
bizi nefsimizle bir an olsun yalnız bırakma!” Çünkü gaflet ve günah bulaşıcıdır
yaklaşırsak bulaşacağını biliyoruz.
O halde senin için
önemli olan dünya mı, ebedi hayat mı?
Resulullah, Ebû Zerr’e
hitaben şöyle buyurmuştur: “Gemini bir kere daha elden geçirerek yenile, çünkü deniz çok
derin. Azığını tastamam al, şüphesiz yolculuk pek uzun; sırtındaki yükünü hafif
tut, çünkü tırmanacağın yokuş çok sarp. Amelinde ihlaslı ol, zira her şeyi
görüp gözeten ve hakkıyla değerlendiren Rabb’in senin yapıp ettiklerinden
haberdardır”
Bizleri üzen de üstat
gibi öncülerin yerini doldurmak zor gibi görünüyor çünkü onların yetiştiği
ortam, onları yetiştirenler, bilinç ve mücadele yok! Yine de umutluyuz
çünkü “Gün batsa ne olur geceyi onaran bir
mimar vardır.”
Allah’tan umut
kesilmez.