Dolar (USD)
32.44
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2442.63
BIST 100
9919.48
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

12 Nisan 2015

Başkan Erdoğan olmasın da!

Ülkede laf kalabalığı yapmanın adıdır muhalefet.
İçi boş, hiçbir değer içermeyen coğu batıdan araklama, cümlelerin arasına iki üç de 'anlaşılmaz' ve anlamsız kelime ilave ettin mi formül tamam işte. Senden uzmanı senden allamesi yok.
İşte sana muhalefet. Ondan kelli herşeye itiraz edebilir her şekilde hükümete, yani Erdoğan'a 'giydirebilirsin'.
Hele bir de, nerden ve nasıl olduğunu anlamakta güçlük çektiğimiz akademik ünvanın varsa, heleki bu bi de profesör'titriyse' demen gitsin. Yok efendim 'başkanlık sistemi' bize uymazmış da 'diktaya' götürürmüş de.... Burhan Kuzu bizim gibi soruyor 'peki neden?' cevap aynen şöyle 'Çünkü böyle bir geçmişimiz yok!' Oysa Amerika iki yüz küsur sene böyle idare ediliyormuş vesaire.
Tersten okuyalım. Eğer sistemi değiştirmek için geçmiş lazımsa o zaman neden 'saltanattan' vaz geçildi?
Bir sistem değişikliği için geçmiş olmasını beklemek işte bu kadar saçma sebeplere dayanıyor ve sırf muhalif olmak da insanı en hafif ifadeyle böyle gülünç durumlara sokuyor.
Ahmet Hakan programında 'Başkanlık Sistemini' konuşmak için tarafları davet etmiş ve aleyhte konuşanları dinledikçe, insana, bu başkanlık kesinlikle Türkiye için 'şart' dedirtiyor.
Hanımefendi profesör, Ahmet Hakan'ın madem Amerika'da oluyor Türkiye'de neden olmasın sorusuna 'çünkü Amerikalılar demokrasiyi sindirmiş ama Türkiye'deki 'halk' bunu beceremez' demeye getiriyor!
Hayır, inanmazsanız internette bakın. Aynen böyle söylüyor. Yani bu kadar ilmi ve o denli 'akademik' bir izah! Öyle ya 600 yıllık saltanatın ardından gerek Meşrutiyete gerek Cumhuriyete bizim millet pek teşniydi. Ne kelime, pek bi hazırdı!
Time dergisinin 1930 yılı Kasım nüshasında şöyle bir ifade vardır. 'Eğer Türkiye Cumhuriyet olsa çok hoş olurdu' Bunu kim diyor sizce? Kendisini bizzat 'Diktatör' olarak tanımlayan Mustafa Kemal! (Derginin yalancısıyım!)
Hani bazılarının Cumhuriyetten öte Demokrasiyi de getirdiğini iddia ettikleri Kemal Paşa bunu söylüyor!
Aradan bunca zaman geçmiş ama bizimkilerin dayandıkları(lafta tabii) 'halka' karşı olan güvenleri sadece Tayyip'e oy vermeyenler oranında, o da tam değil ya, böyle 'akademik' çerçevede kendini gösteriyor!
Derken hanımefendi profesör itirazlarına devam edip, diğer başka ülkelerin, mesela Meksika, mesela Güney Amerikaülkelerini örnek gösteriyor ve bunların da başkanlık için kötü örnekler olduğunu ayrıca Afrika ve Orta Asya'daki uygulamaların daha da fena olduğunu belirtiyor.
Ne kadar 'ilmi' ve 'akademik' itirazlar oduğuna tekrar dikkatinizi çekmek isterim!
Ahmet Hakan başka soru yöneltiyor. 'Peki bunların dışında Türkiye'ye özgü başkanlık olamaz mı?' Cevap gayet basit 'olamaz' diyor! Neden? 'Çünkü olamaz!' Evet işte bu soru ve cevap 3-4 defa tekrarlanıyor ve ne soru ne de cevap değişmiyor!
Peki sisteme itiraz nerden kaynaklanıyormuş biliyor muyuz? Hanımefendi yine pek 'ilmi' olarak sistemlerin tarihinianlatıyor bize. Uzmanlığı ve Profesörlüğü buymuş! Yahu hanımefendi biz sizi Siyaset Profesörü olarak çağırmıştık sizTarih Profesörü çıktınız!
Hoş tarih profesörleri de siyasetde ahkam kesmiyor mu?!
Hani 'Kontrol, Denge' meselesiymiş. Yersen 'kuvvetler ayrılığı' meselesiymiş' bunlara girmeye hiç gerek yok çünkü cevap yine değişmiyor. Üstelik şu an bunların olduğunu söyleyip de yarın başkanlık sistemi geldiğinde bunların olmayacağını kim, nasıl söyleyebilir Allah aşkına, buyursun izah etsinler!
İşte Başkanlık Sistemine Akademik itirazların gerekçeleri bunlar-mış!
Asıl mesele elbette ki Erdoğan'ın başkan olacak olmasıdır, ha. Yoksa kendileri olacak olsa sorun yok! Atacak barutları da kalmayınca ve seçimi de kazanamayacaklarını da bildikleri için artık 'Allah, aman işte sistem ne verdiyse.' Sanki parlementer sistemde çok başarılılar da başkanlık sisteminden korkuyorlaru2026.
***
Her hayat nimettir Dostum. Kişi fikriyle yargılanır, abid kulluğuyla yagırlanır.
Yazarımız Yakup Köse'nin yanındayız.