Başkan Erdoğan BM’de cenaze kaldırdı…
Ne için kurulduğu şuur sahipleri tarafından çok iyi bilinen BM’de, Sayın Erdoğan, İslam ülkelerini, özellikle ürkek liderlerini vebalden kurtarırcasına adeta Farz-ı kifâyeyi yerine getirerek, hakikatleri haykırdı… Dile getirdiği gerçekler, bütün Müslümanları mesuliyetten kurtarmış oldu.
Gözler önünde Filistin yok oluyor, Suriye halkı yok oluyor ve başka yerlerde Müslümanların uğradığı türlü türlü zulümler… Küffarın zulmü ve vahşeti büyük, İslam dünyasının ise sessizliği, umursamazlığı büyük… Şükürler olsun ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda mazlumların sesi olarak, hem zulmü, hem de umursamazlığı yerden yere vurmuştur… O ne iman… O ne duruş… O ne haykırış… Konuşmuyor; başta İsrail olmak üzere küresel katilleri tokatlıyordu…
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı tarihi konuşma gerçekten Farz-ı kifâye olmuştur… Hakikatler dile getirilmez ise bütün diller mesul olur. İşte Erdoğan Müslüman dillerin, Müslüman yüreklerin sorumluluğunu tek başına üstlendi; daimi beş sırtlanı (üye) ve pısırık ülke liderlerini hakikat dolu mermilerle yaylım ateşine tuttu… Bu civanmertlik, malum çevreler tarafından alkış almaz ve iftihar edilmez ise yazıklar olsun! Cumhuriyet kurulduğundan beri, ilk kez, bir lider taşıdığı İslam kimliğinin hakkını vererek, inancının gereğini ortaya koyuyor... Bu yürekli adam, zındık herifler ve zındık kadınlar karşısında, yüreğimizi paralayan hakikatleri dile getirmeseydi, belki de bir milyar 700 milyon Müslüman, mazlum din kardeşlerimiz yüzünden, farklı bir hesaba çekilecektik. Başta Suriye olmak üzere Filistin vs. Müslüman’ların uğradığı haksızlığı kendinden emin ve sapına kadar inanarak dile getirdi; hayır, adeta suratlarına çarptı gerçek bir kahraman olarak.
Erdoğan, BM’de durdurulamayan katil İsrail’in sınırlarını soruyor; bir ur gibi Filistin içinde büyüyerek yayılan vahşi İsrail’i… BM, sanki ülkeleri bölüp parçalamak ve İsrail’i büyütmek için var olan dandik bir örgüt… Erdoğan konuştukça, dişi İsrailli alaycı şekilde gülüyor ama biraz vicdan sahibi olanlar ise can kulağı ile dinliyordu... Yeniden vurgulamak gerekir ise; Erdoğan gerçekten bu acı gerçekleri dile getirmeseydi; İslam Dünyasının sessizliği ve vurdumduymazlığı affedilmez bir cinayet olarak kalacaktı. Kulaklarına ve yüreklerine kurşun dökülmüş bazı Arap liderler, zaten istenilen şeyleri işitip, istenilen şeyleri seviyorlar…
Evet, Erdoğan BM’de cenaze kaldırmıştır, sahipsiz katledilen Filistinliyi, Suriyeliyi ve Asya’da öldürülen tüm Müslümanların cenazesini… Hele yakınlık itibariyle birinci derecede cenaze sahibi sayılan Arap ülkelerinin ancak seyrettiği Filistinli cenazesini Erdoğan kaldırdı. Seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’nin cenazesini, elçilik mezbahasında kıtır kıtır doğranan Cemal kaşıkçının cenazesini kaldırdı. İsrail’in katil güvenlik güçleri tarafında şehit edilen Filistinli kadının cenazesini gerçekleri konuşarak kaldırdı... Tek başına dimdik, ruhsuz Arap liderlerinin seyretmesine, tabuta el atmamasına, omuz vermemesine rağmen… Gerçekleri savunmayan ve doğrunun yanında durmayan ruhsuz cenazeleri ise şeytanlar kaldırır! Reis, cenaze kaldırdı ama şuur ve sorumluluk tohumlarını da ekti... O tohumlar, asli hüviyetine sahip çıkarak, günü geldiğinde tüm zalimlere haddini bildirecektir!