Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Ağustos 2023

"Başka konu mu bulamadınız, bize ne CHP'den Serdar Bey!"

Katıldığımız canlı yayınlarda mutlaka “CHP’deki koltuk kavgası” geliyor gündeme.

Kemal Kılıçdaroğlu koltuğu kaybeder mi, Ekrem İmamoğlu’ndan bir numara çıkar mı, Özgür Özel tavşan aday mı, filan!..

Buradan bütün programcılara vermek istediğim bir mesaj var:

“ Sokaktaki vatandaşı zerre ilgilendirmiyor CHP’de nelerin olup, nelerin bittiği!

CHP’ye oy verenler dâhil, CHP’den ümidi çoktan kesmiş durumdalar.

Kemal Kılıçdaroğlu yapıştığı koltukta kalmaya devam etmiş ya da bir şeyler olmuş, oradan gitmiş…

Yerine İmamoğlu gelmiş, Bedri Baykam gelmiş, voleybolcu Ebrar gelmiş, tavşan aday gelmiş, kimsenin umurunda değil!

Bütün genel seçimleri kaybetmiş bir partinin bu kadar konuşulması neye yarar?

Sokaktaki vatandaşın başında bu kadar mesele varken, sabah akşam CHP konuşmanın ne mânâsı var!”

*

İlgililere bu mesajı verdikten sonra “Niçin böyle yapılıyor?”a gelelim.

İktidara yakın medya organları, “Ortada kuyu var, yandan geç!” taktiğini uyguluyorlar.

Netameli konulara girmektense, koltuk kavgasındaki CHP’yle “dalga” geçmek iyi geliyor.

CHP alanı, rahat alan.

Kaptır gitsin!

Fondaş” ya da “Candaş” takımına gelince…

Onlar da, CHP'nin başında "işlerine gelen kişinin olması" için uğraşıyorlar, özeti bu.

Sokaktaki vatandaşın dertleri zerre umurlarında değil.

Ara sıra “zam” muhabbeti yapsalar da, odaklandıkları mevzu CHP’deki koltuk kavgası.

CHP’de aynı yolun yolcusu olan birileri koltuk savaşında, istiklâl ve istikballerini ismi geçenlerden birine bağlayanlar bu savaşta pozisyon alıyorlar.

Peki…

Sokaktaki vatandaşa ne bunlardan?

Sabahtan akşama kadar CHP konuşsan, neye yarayacak?

Vatandaşın CHP’yle ilgili tavrı belli.

“İktidar değişmiyor nasılsa” diyerek yerel seçimlerde SHP’lileri, CHP’lileri işbaşına getirdiği oluyorsa da…

Genel seçimde asla yetki vermiyor.

Yüzde 20’lik bir kesim var, “biat” etmiş CHP’ye, her ne olursa olsun oyunu oraya verecek.

CHP, İstanbul, Ankara ve başka büyük yerlerdeki yerel seçimleri kazanabiliyorsa, bu durum, büyük ölçüde “iktidarı uyarma” motivasyonuyla gerçekleşiyor.

Ak Parti, hem aday, hem belediye meclis üyelikleri tercihlerinde, hem de seçim propaganda sürecinde vahim hatalar yaparsa bir de, CHP yerel seçimden “başarıyla” çıkabiliyor.

Bunun ötesi yok!..

Bakın, “CHP yazmayalım, konuşmayalım” dedik, buraya kadar yine CHP ile geldik.

Ne yaman çelişki!..

Okuyucum bana yine çatarsa…

“Dışarıda Türkiye’nin başına ne çoraplar örülüyor. Kıbrıs’ta, ABD, BM üzerinden alenen tehdit ediyor…

Dünya açlık tehdidiyle karşı karşıya…

Çok zorlu bir kışa hazırlanıyoruz, hatta hazırlanamıyoruz!

Emeklinin durumu malûm… Zengin çok daha zengin, fakir çok daha fakir oluyor. Boşanmalar artıyor, evlenmeler azalıyor, nüfus hızla yaşlanıyor ve bir süresiz nafaka meselesini bile hal yoluna konulamıyor. Her Aile Bakanı, göreve gelmesinden kısa bir süre sonra, ‘Süresiz Nafaka’ meselesi önemli, vesaire diyor ama, sonuç alınamıyor. Hatta, Sayın Cumhurbaşkanı bu işin çözüme kavuşturulacağını söylüyor, yine sonuç çıkmıyor. Tasarruf tasarruf deniyor, belediyeler kaynakları cayır cayır konserlere harcıyor! Birçok yerde araç saltanatı sürüyor, belediyelerdeki müdürlerin altlarında bile ‘hizmet’ (!) için (kimbilir kimlerden) kiralanmış araçlar! Bırak onu, Sayın Cumhurbaşkanı’nın talimat vermesine rağmen bir ‘sokak köpekleri’ meselesini bile öylece duruyor! Her gün, vatandaşlarımızın sokak köpekleri tarafından parçalandığı haberlerini görüyoruz! Manevi eğitim meselesi malûm…

Sen de tutmuş, bana sabah akşam CHP’den bahsediyorsun! Bize ne CHP’den Serdar Bey!” derse haklıdır.

Neyine itiraz edeceksin ki söylenenlerin?!