BASININ İKİ YÜZÜ
"Kamera gerçekleri çeker ama gösterilenler yönetmenin istediği şeylerdir." Allah korkusu var ise yönetmen veya onu yöneten kişide, ekranda gösterilenler gerçeklerden ibaret olacaktır. Ama eğer yönetmen ahlaki değerlerden uzak, dini ve dünyevi hassasiyetlerden nasipsiz ise vay başımıza gelenler. O zaman ekranda gördüklerimizin tahribatı sadece bizim algılarımızda değil, gelecek nesillerimiz de de devam edecektir.
İkinci dünya savaşında Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atılan atom bombası ile ABD'nin insanlık dışı uygulaması New York Times'da "Yeni Bir Çağ Başladı" şeklinde haber yapılmıştı. Evet yeni bir çağ başlamıştı ama insanlık dışı bir çağ, utanılacak bir çağ, kalleşlikle dolu bir çağ. Aynı zihniyet bugün de devam etmekte, İngiliz Times Gazetesi Türkiye'nin Suriyeli mülteciler için gösterdiği büyük çabayı ve yardımı görmeyerek aynı yalanlarına bugün de devam etmektedir. 7 Haziran seçimlerinde, adeta kin ve nefret kusarcasına, Türkiye'deki hükümete ve seçilmiş siyasi iradeye saldıran New York Times, arzu ettiği sonucu almak adına ülkemdeki vatan hainlerinin ekmeğine yağ sürercesine bir algı operasyonu içerisine girmekten imtina etmemiştir. Türkiye'deki kritik genel seçimlerde paralel örgüt ile kol kola hareket eden New York Times, dış kaynaklı darbe çağrısı yaparak, ülkemdeki seçilmiş ve seçmenlerle adeta dalga geçmiştir.
İkiyüzlü insanların elinde, ikiyüzlü hale gelene basın, her yüzü kirli insanların elinde kaldığı sürece bu kirli oyunlar devam edecektir. Hz. Muhammed (as)'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Charlie Hebdo dergisine yönelik saldırılarda İsrail'i sorumlu tutan bir mesajından dolayı haber sunucusu Clancy'i 34 yıldır çalıştığı CNN den istifa ettiren zihniyet, İslam dininin son peygamberi Hz. Muhammed(as)'e hakarete sessiz kalmıştır. Kararmış kalpleri ile, dünyanın yüreğini sızlatan, Avrupa'ya umut yolculukları denizde trajik şekilde son bulan mültecilerin sembolü haline gelen Aylan bebeğin görüntülerini de alay konusu yapmaktan çekinmemiştir. CNN'in ABD ve yabancı hükümetlere para karşılığı haber yaptığı, Arap Baharı sürecinde kaydettiği görüntüleri yayınlamayıp o ülkelerin hükümetlerine para karşılığı sattığı kendi ödüllü gazetecileri tarafından ifşa edilmiştir. ABD Temsilciler Meclisi'nin Suriyeli ve Iraklı mültecilerin ülkeye kabulünü zorlaştıran maddelere karşı olduğu için muhabirini görevden uzaklaştıran CNN'in tarafsızlığı ortadadır.
Gezi parkı olaylarını "Türkiye'de iç savaş çıktı" diye tüm dünyaya servis eden BBC'nin, terör örgütü avukatlığı yaptığı aşikardır. İnsanlık dışı terör eylemlerini özgürlük diye sunmaya çalışan bu kirli kanal, Gazze'de çocuklar bombalanırken İsrail'den yana haber yapmakta utanmamış, İsrail'in Mavi Marmara saldırısını, İsrail askerlerinin yaralı sivillere yardımı şeklinde sunmaktan çekinmemiştir.
Amerika'nın California eyaletinde engelli eğitim merkezine yapılan insanlık dışı saldırıda birçok çocuk hayatını kaybetmişti. Haberi veren Fox TV, zanlının ismini "Tayyeep bin Ardogan" olarak servis etmişti. Niyetlerinin algı ile isimler üzerinde değişiklik yaparak Türkiye'nin seçilmiş cumhurbaşkanına dil uzatmak olduğu kısa bir süre sonra ortaya çıkmıştı. Kendi ülkelerinde nefret cinayetlerini görmezlikten gelen sözde tarafsız basının, ne kadar taraflı ve kalleşçe haber yaptığı her defasında meydana çıkmıştır.
Biz bunların maşalarının Türkiye'de neler yaptığını çok iyi biliyoruz. 28 Şubat döneminde bu kalleşlerin uşakları hükümeti yıkmak için hangi manşetleri attıkları hala hafızalarımızda canlılığını koruyor. Kendilerinin itiraf ettiği bu yıkımın ülkemizde yarattığı tahribat yıllar geçmesine rağmen telafi edilememiştir. Hem maddi ve hem de manevi yıkım, mimarları ile birlikte tarih sayfalarında utanç satırları olarak yerini almıştır.
Zaman değişiyor ama ihanetler değişmiyor. Kirli emellerini gerçekleştirmek isteyenlerin en çok rağbet ettiği araç basındır. Çünkü onunla karanlık işlerini örtmekte, kirli emellerini gerçekleştirmekte, karşısında olanlara karşı en kuvvetli bir silah olarak kullanmaktadır. Kendi devletinin sırlarını başka ülkelere peşkeş çeken basın mensupları, menfaatleri için liderini başka ülke liderlerine şikayet eden köşe yazarları, sultalarını devam ettirebilmek için ülkesini satan medya patronları her dönemde olduğu gibi günümüzde de vardır, olacak ta. Önemli olan bizim kimden yana olduğumuzdur. Hak adına halktan yana mı, yoksa zalim adına zulümden yana mı?
Mevla'm doğrudan ve doğruluktan ayırmasın.