Başımızın tacı annelerimiz…
Cennetin ayaklarının altında olduğuna inandığımız kişiler annelerimizdir.
Hepimiz için şefkat yuvası ve güvenli bir liman olan kişiler annelerimizdir.
Fedakârlığın ve sınırsız sevginin timsali annelerimizdir.
En kıymetli sığınağımız annelerimizdir.
İlk öğretmenimiz annelerimizdir.
Gelecek nesillerin yetiştirilmesinde en büyük sorumluluğu üstlenen kişiler annelerimizdir.
Üzerimizdeki haklarını hiçbir zaman ödeyemeyeceğimiz kişiler annelerimizdir.
Geleceğimizi emanet ettiğimiz kişiler annelerimizdir.
Çocuk ve gençlerimizin duygularının, düşüncelerinin ve karakterlerinin şekillenmesinde temel rol üstlenen kişiler annelerimizdir.
Karşılıksız sevgi, sabır ve fedakârlık gibi yüce hasletleriyle tüm topluma örnek olan annelerimizdir.
Evlatları için tüm zorluklara göğüs geren ve engin hoşgörüsüyle yolumuzu aydınlatan annelerimizdir.
İstikbalimizin, birlik ve beraberliğimizin en önemli mimarları olan, her daim hürmetlerin en büyüğünü hak eden annelerimizdir.
…
İnsanlık hamurunu ellerinde yoğrulan, Kur’an ve hadislerde övgüyle bahsedilen kadınlar, anneler vardır.
…
İlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’in (a.s) eşi ve gönlünü huzura kavuşturan, beşeriyetin anası ve ilk kadın Hz. Havva ilk annemizdir.
Bütün güç, kudret ve bugün bile konuşulacak teknolojisiyle Allah'a teslim olan, sadece o değil, kavmini de imana yönelten, Hz. Süleyman'a değil, Rabbine teslim olan Belkıs; mümine, güçlü ve başı dik bir kadındır.
İnananlar için ölümsüz bir karakter haline gelmiş, gerek erkek, gerek kadın iman sahipleri için mükemmel bir örnek, Rabbini iyi tanıyan ve insani değerlerle aşina Hz. Asiye; muvahhid bir annedir.
Hayatının her anında, yaptığı her işte Allah'a yönelen, Allah'ın ismini yücelten, Rabbimize yürekten bağlı, Allah’ın iffetini Müslüman kadınlara örnek gösterdiği, ulü’l-azm peygamberlerden biri olan Hz. İsa’nın (a.s.) annesi Hz. Meryem; samimi bir mümine annemizdir.
Ahlaki değerleri hayatına adapte etmiş, alnında Nûr-i Muhammedî olan Abdullah’ın taht-ı nikâhına aldığı, tertemiz bir sulbden, ahlaki meziyetlerle dolu bir soydan gelen, asalet ve faziletlerle süslü olan Hz. Âmine; hayâ ve edep dolu bir hanım annemizdir.
Rasûlullah’a (sav), peygamberliğinden evvel son derece saygı gösterip onu mutlu ettiği gibi, peygamberliği döneminde de ona ilk inanan, onunla beraber namaz kılıp ona ilk cemaat olan kişi vasfını kazanan, daima Hz. Muhammed’e (sav) destek olup ona moral veren, son derece güzel davranış ve sözleri ile Allah'ın selâmına ve Rasûlullah’ın (sav) övgüsüne nail olacak derecede faziletli ve şerefli bir kadın; Allah'ın rızasını, yuvasının mutluluğunu, dünya ve ahiretin huzur ve saadetini düşünen Hz. Hatice; bütün anneler için en güzel örnek bir annemizdir.
Hakkında ayet nazil olacak kadar fazilet sahibi, mübarek bir kadın, Sıddık-ı Ekber’in ölüm döşeğinde, “… senden daha sevimli servet bırakmıyorum. Seni kaybetmekten daha büyük bir fakirlik ise bilmiyorum” dediği, “Allah’ın sevgilisinin sevgilisi, semadan inen ayetle temize çıkan”, Müslüman hanımlara en büyük örnek, çok kısa süren evlilik hayatına çok büyük kazanımlar sığdıran Hz. Aişe; müminlerin annesidir.
Allah Resûlünü yere yatırıp sırtına tırmanan iki nur çocuğun, Hasan ve Hüseyin’in annesi, cennet kadınlarının başı, Resûl-i Ekrem’in en sevgili çocuğu, sefere çıkarken en sonra öptüğü ve dönüşte en evvel sarıldığı, “Onu gazaplandıran beni gazaplandırmış, onu üzen beni üzmüş, onu sevindiren beni sevindirmiş olur” diye buyurduğu, Fatımatü’z-Zehratü’l-Betûl; masmavi gök kadar ve en mücerret fikir kadar ince bir annemizdir.
Toplumun bekası için annelik rollerinin yanında bize engin bir medeniyet ve kanla yoğrulmuş kıymetli bir vatan bırakan Nezahat Onbaşılar, Nene Hatunlar, Hatice Hatunlar, Makbule Hatunlar, Tayyar Rahmiyeler, Efe Ayşeler, Naciye Nineler, Şerife Bacılar, Topal Gülizarlar, Kara Fatmalar; tarihin altın sayfalarına nakşettiğimiz, sevgi ve saygıları gönüllerimizde, emanetleri ellerimizde, hatıraları ise sonsuza kadar zihinlerimizde yaşamaya devam edecek muhteşem annelerimizdir.
Ve Yaradan’ın rahim sıfatıyla mücehhez ve emriyle münevver, bir gün değil, her gün anmamız gereken annelerimiz başımızın tâcıdır.