Başım gözüm üstüne Münir Karaloğlu
“Diyarbakır’da yaraların sarılması, istihdamın artırılması, şehrin ayağa kalkması noktasında başta hükümete, Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan vekili Sayın Münir Karaloğlu beye ve tabi ki tüm yerel dinamiklere büyük görevler düşmektedir.” Hükümetin, devletin ve diğer belediyelerin desteğinin kayyumların arkasında olacağı inancı, atanan kayyumlardan beklentileri de yükseltiyor. Belediyelerde maddi kaynak ve proje sorunlarının yaşanmayacağı ön kabul olmuştur. Bu bağlamda devlet, hükümet ve kayyumların beklentilerin yüksekliğinin farkında olması gerekir. “Kayyum belediyeciliğinin başarılı olmasında, farklılık yaratmasında” halkın hizmet taleplerini, beklenti çıtasını aşacak biçimde karşılamak çok önemli. Bunu icraata dökmek başta hükümetin öncelikli hedefleri arasında olmalıdır. Diğer AK Partili belediyeler de bilgi, imkân ve deneyim paylaşımı yapmalıdır. Çünkü bölge insanının nazarında kayyum olarak atanan belediyeler devletin, AK Parti’nin belediyeleri olarak telakki edilmektedir. “Farklılık yaratır ve başarılı bir dönem geçirilirse kazanan sadece kayyum olmayacak, AK Parti, Türkiye Cumhuriyeti ve Diyarbakır kazanmış olacaktır.”
Halk hasretle kucaklaşmayı bekler
Sayın Münir Karaloğlu Valim; şahsınızın iyi niyetli, beyefendi, babacan, azimli, samimi ve içten olduğunu biliyoruz. İyi ve tecrübeli bir bürokratsınız, ancak bölgemizin sosyal ve politik yapısı itibariyle iyi bürokratlık, belediyecilik hizmetinde tek başına yetmeyecektir. Bürokrat kimliğinizle beraber, belediyede sivil anlayışın hâkim kılınması, girişimciliğiniz ile halkı kucaklayacak anlayışınız önceliğiniz olmalıdır. Eminim sizler de biran önce kendi ekibinizi kurup, birimleri sağlıklı işleyecek bir sisteme oturtup, Diyarbakır halkıyla daha çok selamlaşma, kucaklaşma ve dertleşme için büyük bir özlem ve gayret içerisindesiniz. Özellikle kuracağınız ekibin, “Rengi, dini, dili ve partisi ne olursa olsun halkın arasında ayrım yapmayacak, herkesi kucaklayıp, siyasi düşünce farklılıkları nedeniyle kimseyi dışlamayacak, katılımcı, şeffaf, hesap veren etkin bir yerel yönetim anlayışı ile çalışacak, belediyecilik bilgi ve birikimine sahip, mümkünse yerelin renk ve kokusunu taşıyacak, bölge insanına ön yargılı yaklaşmayacak, halkla ilişkiler noktasında tecrübeli, bölgenin gönül dilini iyi bilen” bir ekip olması, görevin layıkıyla icrasında ve halkla ilişkiler noktasında büyük kolaylık sağlayacaktır.
Beraber çalışalım, tecrübemizi paylaşalım ve beraber çözelim
Umuyorum ki Diyarbakır hak ettiği hizmeti görür ve yaşar. Diyarbakır halkı olarak Sayın Karaloğlu’nun yanında olacağız, şehrimiz için gücüne güç katacağız. Muhakkak ki, toplumsal desteğe ihtiyacı olacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki toplumsal desteği sağlamanın yegâne yolu da halka güven, hizmette güler yüz ve yıllardır ihmal edilen hizmetlerin biran önce yapılmasından geçer. Geçmişte, kayyumla gelen belediyecilik anlayışının çok kısa bir süre içinde yaptığı, “Cadde üzeri otoparkların ücretsiz hale getirilmesi, haftanın belirli günlerinde mezarlıklara ücretsiz otobüs tahsisi, engelli vatandaşlara ilişkin sesli trafik sinyalizasyon sisteminin bazı yerlere kurulması, şehrin belirli noktalarında çorba ikramı, asfalt, temizlik, ulaşım ve alt yapıya” yapılan yatırımlar gözle görülen ve umut veren bir değişimlerdi.
Lütfen kötü ve kötülüklere geçit vermeyin
Tarihin taşlara yazıldığı, sırların surlara kazıldığı, Peygamberler ve sahabeler kenti Diyarbekir’e tekrardan hoş geldiniz Sayın Valim Münir Karaloğlu Bey. Van’da müthiş bir hava estirmiştiniz. Deprem felaketi yaşayan Van’ı yeniden ihya ve inşa etmiştiniz. Öyle ki Vanlılar gitmeyin diye yolunuzu kesmişti. Rizelisiniz ama Kürtlerin dilinden ve günlünden de çok iyi anlıyorsunuz. Antalya’da turizmi ve tarımı lider konumuna getirişinizi hayranlıkla izledik. Bir yazıma konu dahi ettiğim “Gelin Kardeş Olalım” projesiyle birçok ile tarımsal destek ve proje anlamda rol model oldunuz. Sizden bir istirhamımız da “lütfen, yolsuzluğa, hırsızlığa, arsızlığa bulaşmış, yetimin malını kursağından geçirmiş idareciler, memurlar ve siyasetçilere tüm kapıları kapatın.” Emanete sahip çıkmak kadar, emanetin hakkını vermek de önemlidir. Biz, emanetin ehline verildiğine inanıyoruz. Niyet hayırdır, akıbet de hayrola inşallah. Rabbim sizleri muvaffak eylesin.
