Başıboş köpeklere merhametli uyutma (ötanazi)
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteği üzerine harekete geçen Ak Parti kurmayları, “hayati tehlike” oluşturdukları gerekçesiyle başıboş sokak köpeklerinin ‘uyutulması’nı öngören yasa teklifi için çalışmalara başladılar.
Teklifin
önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulması planlanıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik
ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu yasa teklifi üzerine çalıştılar ve çözümün
kısırlaştırma yerine dünya da örnekleri de olan ‘uyutma’yı içeren teklifi
meclise sunacaklar. Teklif hazırlanırken İngiltere'deki uygulamanın örnek
alındığı da medyaya yansıdı.
Sokak
köpeklerinin, başıboş olarak şehirlerde yaşamaları, kontrolsüz bir biçimde
çoğalmaları hem köpeklerin sağlığı ve refahı açısından hem de insan sağlığı ve
refahı açısından uygun değil.
Başıboş
köpekler; yaptıkları saldırılar, taşıdıkları kuduz ile diğer zoonoz
hastalıklar, yaptıkları ani ve kontrolsüz hareketlerden dolayı meydana gelen
trafik kazaları gibi sebeplere bağlı olarak her yıl on binlerce insanın ölümüne
ve milyonlarca insanın yaralanmasına neden olmaktalar. Ayrıca baskın bir tür
oldukları için kedi, sincap, tavşan gibi diğer memelilerin ve yerde yuva yapan
kuş gibi birçok türün yaşamına fırsat vermez oldular.
Güvenlik
sorunu ve hayati tehlike sebebi olan sokak hayvanları konusunda hükümetin
tutumuna karşılık, muhalefet partileri ve hayvan hakları savunucuları tepki
gösteriyorlar.
Küçük
çocukların, yaşlı insanların, ölümlerine ve yaralanmalarına sebep olan,
sokaklarda çeteleşmiş köpekleri insandan daha değerli bulan bu zihniyetleri
anlayabilmiş değilim. Bu şekilde devam ederse, başıboş köpekler mili güvenlik
sorunu haline gelecek.
2021
yılında sadece Türkiye'de köpek saldırısından dolayı 300 binden fazla kişi
hastaneye başvurmuş ve 25 kişi yaşamını kaybetmiş. Hastaneye başvuranların yüzde
50'sinden fazlasını 15 yaş altı çocuklar. Bu vakalarda çeşitli derecelerde el,
kol, bacak kaybı ve doku kayıpları; vücudun yüz, kafa, el kol gibi değişik
yerlerinde ısırıklar rapor edilmiş. Bunların büyük bir kısmı medyaya da
yansımış
2023
yılında yapılan tahminlere göre, Türkiye'de başıboş köpek sayısının 10 yıl
içerisinde 70 milyona ulaşacağı söyleniyor. Yani 10 yıl sonra ülkeyi köpekler
istila edecek. Tüm bunlara rağmen hala köpek seviciliğine devam eden ve mama
lobilerine hizmet edenler bu tehlikeyi görmezden geliyorlar.
Başıboş
köpeklerin popülasyonlarının kontrolsüzce artarak, toplumsal bir soruna dönüşmesi,
sadece Türkiye’nin sorunu değil. Dünya ülkelerinin çoğu bu sorunu yaşıyor.
Ülkeden ülkeye değişen uygulamalar ve metotlar var.
Avrupa
ülkelerinin sokak hayvanı nüfusunu kontrol altına alma çabalarının uzun bir
geçmişi bulunuyor.
Bu
tarihe bakıldığında, geçtiğimiz yüzyıllarda, bazı ülkelerde ve çeşitli
dönemlerde toplu öldürmeler dahil farklı yöntemlere başvurulduğu görülüyor.
Günümüzde
de Avrupa ülkelerinde, sokak hayvanları konusunun çözümüyle ilgili genel bir
düzenleme bulunmuyor.
Avrupa
Birliği’nin (AB) hayvan haklarıyla ilgili çeşitli düzenlemelerinin olmasıyla
birlikte, sahipsiz sokak hayvanları konusunun nasıl çözüleceğine dair bir
düzenlemesi yok.
ABD'de
her yıl yaklaşık 2,7 milyon köpek ve kediye, barınakların çok dolu olması ve
yeterli sahiplendirme olmaması nedeniyle ötanazi yapılmakta.
Avrupa
ülkeleri bu konuda farklı yöntemler uyguluyor; caydırıcı sert cezalar, barınak
kapasitelerinin artırılması, kısırlaştırma, çip takma, belli bir aşamada
"uyutma", hayvan sahiplerinin eğitimi gibi farklı yöntemler
kullanabiliyor.
Bazı ülkelerde
sokak hayvanlarıyla ilgili düzenlemeler konusunda tartışmalar ve yer yer hayvan
hakları savunucularının eleştirileri de devam ediyor.
Avrupa’daki
birçok ülkede genel olarak sokak hayvanları toplanıp barınaklara götürülüyor ve
varsa sahiplerinin bulunmasına yoksa da sahiplendirilmelerine çalışılıyor. Bazı
ülkeler bu aşamalardan sonra hayvanları "uyutabiliyor".
Bu durum,
örneğin İsveç’te barınaklara götürülen sokak hayvanlarına ömürlerinin sonuna
kadar bakılabiliyor.
Ancak
İngiltere’de ise bu hayvanlar belli bir aşamadan sonra
"uyutulabiliyor."
Almanya
ve Belçika gibi kimi ülkelerde ise bu durumda "uyutma" ancak hayvanın
sağlık sorunları olması durumunda gerçekleştiriliyor.
Her yıl
yüz binlerce hayvanın sokağa bırakıldığı Avrupa’da, bazı ülkeler sert cezalarla
caydırma yolunu da kullanmaya çalışıyor.
Örneğin
Fransa’da beslediği hayvanı sokağa bırakanlar 45 bin Euro’ya kadar para cezası
ve 3 yıla kadar hapisle cezalandırılabiliyor.
Hayvanlara
kötü muamele konusunda da birçok ülkede yüksek para ve hapis cezaları
bulunuyor.
Aralarında
Almanya’nın da bulunduğu bazı ülkeler köpek sahipliği için vergi uygulaması
getirmiş durumda.
Almanya’da
bu vergilerin bir bölümü, barınakların finansmanı için kullanılıyor.
Bazı
ülkelerde hayvan sahiplerinin eğitimine de önem veriliyor.
Dünya
örnekleri içinde en başarısız olan Hindistan'da başıboş köpeklerin ıslahı
kontrol dışı gerçekleştirdiği için
köpek popülasyonunu artırdı ve insanlarda kuduz vakalarının artmasına
neden oldu. Hindistan, dünyadaki en yüksek insan kuduz ölüm sayısına sahiptir.
Dünyadaki
bu sorunun çözümü belli, önce kısırlaştırma sonra da uyutulmadır.
“Tüm
canlıların yaşam hakkını savunuyoruz” ama; bir çocuğun gözünden akacak bir gözyaşı
tüm hayvanların canından daha değerlidir. İnsan eşref-i mahlukattır. Sürekli “insan
köpek analojisi “yapan güruhlar insan canını, köpek canına eşitliyorlar. Bu
sapkın düşüncedekiler mama mafyasının esaretine mahkûm olmuşlar.
Bu kirli
zihniyeti nerdeyse çocukları bu köpek sevicilerine kurban edecekler. İnsanoğlu
kendini bu kadar küçültemez, bunun arkasında sapkın düşüncelerin Lobileri var
mesele asla köpeklerin canı meselesi değil. Çünkü onlara göre köpekler
barınaklara dahi alınmamalı sokakta yaşamalı ki bol boş mama verilsin. Bu
bağırışın sebebi bu kadar açık ve basit mama ve Lgbt lobisi var.
Her gün binlerce,
Koç, dana, kuzu, koyun, hindi, horoz, tavuk, kesiliyor yiyorsunuz..
Avlanan
hayvanları saymıyorum. Balığı hiç karıştırmıyorum.
Toplum
sağlığı için fareler, sinekler, böcekler zehirlenebiliyor. Tavşanlar denek oluyor.
Pardon!
Köpeklerin ayrıcalığı ne?) İnsanlığın faydası için bunca hayvan öldürülürken,
başıboş sokak itlerinin dokunulmazlığı nereden geliyor?
Çünkü
mama mafyası bunu böyle istiyor. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Bizi havyan
düşmanı ilan edenlere tek cümle “ben yaratılmışların en şereflisiyim. Dünyadaki
tüm canlılardan üstün yaratıldım. Beni kimse köpek ile eşitleyemez!!!!!!