BAŞBAKANIMIZIN SURİYE POLİTİKASI
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed, katliamlara kalktıkça Başbakanımız uyardı. Zulme karşı dik durdu, karşı çıktı. Suriyeli mazlumlara destek oldu.
Muhalefet ve bazı medya organları bu merhametli lideri acımasızca eleştirdiler. Yalnızlaştığımızı iddia ettiler. Onlara göre Esed istediği zulmü yapabilirdi. Karşı çıkmak bize düşmezdi. Hatta Suriye'ye gittiler, eli kanlı diktatörle sarmaş dolaş poz verdiler.
Şimdi bütün dünya Başbakanımızın haklı olduğunu anlamış ve Suriye konusundaki Türk dış politikası ile aynı çizgiye gelmiş durumdadır. Aslında erken davranılsa ve dünya o zaman Türkiye'nin isabet ettiğini anlasaydı bu kadar ölümler, zalimlikler olmazdı. Hele kimyasal zehir faciası hiç olmazdı.
Başbakanımızla bir defa daha iftihar ettik. Rabbim onu başımızdan eksik etmesin.
BAŞBAKANIMIZA SESLENİŞ
Geçenlerde ilmiyle amil değerli hocamız Ömer Döngeloğlu hocamızla sohbet ettik. Konu döndü dolaştı Tayyip beyin 3 dönem sonrası yasağına geldi. Hocamız Rabbimin serbest kıldığını Başbakanımızın kendisine yasak kılmasının uygun olmadığını İslam tarihinden örneklerle anlattı.
Buradan Başbakanımıza sesleniyoruz: Lütfen şu an anlamsız hale gelen bu yasağı kaldırın. Size o kadar çok ihtiyaç var kiu2026
PROF. DR. AHMET AKGÜNDÜZ HOCAMIZDAN BİLDİRİ
Dünya çapında bilim adamımız Prof. Dr. Ahmet Akgündüz önemli ve stratejik bir bildiri hazırlamış. "Kur'an ve Resulullah, Hizmet ile Mevcut Hükümetin İttifakını Emrediyor; Aksi Takdirde Bütün Ümmete Tehditler Var" başlıklı bu ibretler dolu bildiri mühim gerçeklere değiniyor. Herkesin okumasını ve gerekli dersleri çıkarmasını tavsiye ederim.
Bildiri şu ilginç paragrafla sonlanıyor:
"Bu ülke ve millet adına en çok korktuğum da, ülkeyi bu zamana kadar harabeye çeviren şer güçler, kendi aralarında ittifak yaparak ve çeşitli dalavereler çevirerek, İstanbul gibi 10 küsur yıldır cennete çevrilmiş ilimizi, yukardaki ikazlara uymaz ve ittifak etmezsek, yeniden çöp yığınlarını çöp dağlarına çevirecek yad ellere kaptırma tehlikesidir. Birbirimizin kusurlarını söyleyelim; ama memleketi harap etmeyelim. Yoksa ne olacağını ayet ve hadislerden tekrar ve birlikte dinlemiş olduk. Daha da kötü olanı, gelecek umumi seçimlerde, ehl-i imanın ihtilafı neticesinde, yırtıcı canavarlar gibi, Türkiye'nin Mısır'a dönmesini bekleyen iç ve dış düşmanları sevindirerek, Allah'ın gazabını üzerimize celb etmemizdir. Unutmayınız ki Türkiye, Sultan Abdülhamid devrinden ve hatta III. Selim devrinden sonraki en güzel günlerini yaşıyor. Bildiğiniz gibi, nimet şükür ister ki devam etsin."
Hocamız bu bildiriyi hazırlamakla tarihi vazifesini yerine getirmiştir. Kendisine teşekkür ediyor, muhataplarının dikkate alacaklarını umuyor ve bekliyoruz. Yoksa hocamızın dediği gibi sonumuz felakettir.
