Başbakan, Devlet Başkanı
Lider
olacak insanın en önemli özelliklerinden biri şudur: İşe yarayacak adamları mükemmel derecede bilir. Zeki adamları, işe
yarar adamları daha ufuk çizgisinde tespit eder. İşe yarayacak kişileri, adamları
seçme konusunda birinci sınıf sarraftır. En önemlisi de sadece işe yarar adamı
seçmesi değildir. Aynı zamanda işe yarar o kişileri değerlendirmesidir.
Niçin?
Tek
başına tüm işleri yapamayacağına göre maiyetine yeteri kadar zeki ve işe yarar
insan toplaması işin doğası gereği farzı ayın derecesindedir. Kimi nerede
değerlendireceğini çok iyi bilmesi ve yapması gerekir. Ancak böylelikle tüm
işlere yetişir ve başarır.
En
iyi Başbakan, Devlet Başkanı kimdir?
Tek başına bütün işlerin üstesinden gelemeyeceği için
en değerli adamlardan en yüksek verimlilikte nasıl istifade edilebileceğinin
adeta kusursuz hesabını yapmış kişi demektir. Bu yetenekte bir kişi demektir.
Dolayısıyla mükemmel kadro oluşturur. Zaten insan değerlendirmesini mükemmel
bilen, kaliteli insanları seçip değerlendirebilen siyasetçiler işi götürür, ülkesini
çok ilerilere taşırlar.
Siyasette
karizmatik ve zeki lider, büyük lider olunmadıkça yapılan işlerin sonuçlarında
çok bir şey olmaz. Siyaset tam manasıyla
yerini bulmaz. Sıradan bir insan siyaset yapmakta çok zorlanır. O sıradan
insanın Genel Başkan bile olması sonucu çok değiştirmez.
Siyaset-insan ilişkileri çok önemlidir. Siyasette
insan insanın yurdu olması gerekirken en büyük kurdu olabilmektedir. İnsanların
olduğu yerde uyku kardeşliği de olabilir, birbirini yeme kardeşliği de
olabilir. Uykudan uyanılıp, uyku kardeşliği bir anda sona erdiğinde siyaset
yüzünden birbirlerini yiyebilirler. Kendilerini de birbirlerini de yok edebilirler.
Dolayısıyla ben iyi vatanseverim, iyi demokratım, iyi
devrimciyim, iyi Müslümanım diyen insanların, dünyaya karşı mücadele edenlerin
bile birbirini yemesi kaçınılmazdır. Büyük siyasetçiler, iyi liderler insanların
siyasette birbirini yiyebileceğini bilir ve maiyetlerini asla birbirine
yedirmezler. Yedirmedikleri gibi çok farklı özellik ve eğitimdeki insanları
makine gibi işleyen çok yararlı bir teşkilat haline getirirler.
Ülkenin,
yaşadığımız yer Türkiye’nin geleceğini kim şekillendirecektir? Ülkenin,
Türkiye’nin kurumlarını daha iyi, daha işlevsel, daha geleceğe dönük kim
şekillendirecektir? Ülkenin, Türkiye’nin daha güçlü olmasının yollarını kim
tavsiye edecektir?
Siyasetçiler…
Fikir adamları…
Tüm
bunları siyasetçiler ve fikir adamları yapacaklardır. Dünyayı tanımayan ve
yönetmeyi bilmeyen, Türkiye’yi tanımayan ve yönetmeyi bilmeyenler değil tabi
ki…
Siyasetçilerce
siyasetin nasıl olduğu ve nasıl yürütülmesi gerektiği bilinmiyorsa o zaman
ülkeye nasıl şekil verilecektir ki? Ülke için nasıl yeni fikir üretilecektir
ki? Siyaset ve fikir adamlarınca siyaset, insan, nefs, siyaset-siyaset,
siyaset-insan, siyaset-nefs gibi kardeşliğin de çok olduğu ayrışma ve kavganın
da çok olduğu bu alanın ilimleri çok iyi bilinmezse nasıl tavsiyelerde, nasıl
ikazlarda bulunulacak ki?
Siyasi liderin ülkeyi de dünyayı da bilmesi çok önemli. Aynı şekilde fikir adamlarının da bilmesi önemli. Bilmiyorlarsa zaten onlardan çok şey beklenilmemeli. Hem yapacağı çok bir şey olmaz hem de Allah korusun ülkeyi uçuruma sürüklerler. Ülkeyi; uçurum kenarında gezen siyasetçiler ve fikir adamları değil uçurumdan uzak tutan, gelecek planlarını iyi yapan büyük siyasetçiler ve büyük fikir adamları güçlü yapacak ve daha yukarılara taşıyacaktır.