Dolar (USD)
34.37
Euro (EUR)
36.52
Gram Altın
2871.07
BIST 100
9226.86
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Kasım 2024

​Baş Döndürücü Gelişmeler

Yazının başlığına bakıp hemen, evet Türkiye'de baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor, demeyin çünkü dünyada bir saatte öyle gelişmelere tanık oluyoruz ki sormayın.

Tabi, yazanlar için konuların çok oluşunun zor yanları da var; seçme…

Hangi konuyu yazsam okuyucular için daha aydınlatıcı olur?

Hangi konuya ihtiyaç var? Vs…

Sadece Türkiye'de olan biteni yazmaya kalkarsanız en başa almanız gereken husus yine MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin Salı günü MHP Grup toplantısında yaptığı konuşma olmalıdır. Sayın Bahçeli DEM-CHP kışkırtmacılığı ve kayyum atamaları üzerinde yapılan provokatif eylemlere aldırmadan çağrısını yeniledi:

Öcalan gelsin mecliste örgüte çağrıda bulunsun…

Herkes alışık olduğu veçhile Sayın Bahçeli’nin sert sözlerle DEM ve CHP’ye rest çekmesini beklerken o sorumlu bir devlet adamı olarak kardeşlerin çocukları birbirini öldürmesin için çağrısını yeniledi. Bu çağrıyı CHP lideri özgür Özel’in duymazlıktan gelmesi, CHP’nin asırlık kodlarına dönüş olabileceğinin işareti gibiydi.

Kayyum atamalarında DEM’in son derece provokatif eylemlerin yanısıra, asla kabul edilmeyecek derecede yanlış, kışkırtıcı sözler serdetmesi de dikkatlerden kaçmadı. Mardin’de kalabalığa konuşan DEM Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Şeyh Sait, Seyyid Rıza gibi toplum tarafından son derece saygı duyulan şahsiyetleri PKK’nin kurucuları olan Mazlum Doğan, Sakine Cansız gibi sadece PKK yanlılarının sempati duyduğu isimlerle bir tutması tek kelimeyle hadsizlikti.

Diğer bir husus atılan bunca hayırlı adımın bize hayır getirmemesi için çalışan FETÖ çorbacıları da var. FETÖ’nün dışarıdaki CIA maşalarını kastetmiyorum. Mümtaz’er Türköne gibi “İsrail bize saldırmaz” diyerek bir anlamda katil İsrail’i temize çıkarmak için çırpınanlardan bahsediyorum:

Yok, Erdoğan’ın tehlikeli hazırlıkları vardı da Bahçeli bunu görünce hemencecik bu adımı attı(!)

Yok, devlet hükümete karşı(!) … gibi FETÖ havası kokan sözler sarf ederek ortalığı bulandırmayı hedefliyor.

Açıkça söylüyorum:

MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin attığı bu değerli adım asla Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a karşı ya da Sayın Erdoğan’a rağmen atılan bir adım değildir.

Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Salı günü ABD Başkanlık seçimleri yapıldı. Seçimler başkan seçilen D. Trump için bile beklenmedik bir şekilde sonuçlandı. Bu kadar itilen-kakılan Trump rakibi Demokrat Parti adayı ve el an ABD Başkan Yardımcısı görevini yürüten Kamala Harris’i adeta ezerek başkan seçildi.

Bu seçimlerde dikkatlerden kaçmayan bir gerçek de ABD’de yaşayan Müslümanların çoğunlukta oldukları ve kimisinde ekseriyetle demokrat adayların kazandıkları eyaletlerde yaşandı. Bu seçimlerde Gazze katliamlarına sınırsız bir şekilde destek vererek ortak olan demokratlara müslüman Amerikalılar ağır bir ders verdiler. Her ne kadar Trump’ın İsrail’e muhabbeti bilinse de son 14 ayda yaşanan katliamın demokratlar tarafından desteklenmesi cezasız kalmadı.

Trump son 4 yılda Amerika'da çok hırpalandı. Mahkemelerin tetikçilik yaptıkları davalarda Trump zanlı değil, peşinen suçlu gibi yargılandı. ABD tarihinde hiçbir başkana reva görülmeyen muameleye uğradı Trump. Müesses nizamın istemediği kişi olunca farklı hukuki teamül ve normlara sahip olmasına rağmen ABD yargısı davası görülen eyaletlerin tümünde sözbirliği etmişçesine kararlar verdi.

Bu yetmemiş olacak ki Trump sikaste uğradı hem de üç kere. Ama o yılmadı, çalıştı, çabaladı yıkılmadan yıktı!

Trump dünya barışı mı getirecek?

Tabi ki hayır, lakin bilindiği üzre Amerikalıların refahı ile ilgili siyaset gütmesi dünyaya nefes alacak kadar zaman kazandırabilir. Bu “nefes” bizleri daha sakin bir dünyaya taşıyabilir. Çin, Rusya, Gazze, İran, Ukayna, Kuzey Kore, Avrupa böyle bir nefesle büyük bir şerden çıkabilirler.

Ama Trump’ı bekleyen ve aciliyeti olan iki konu var:

İsrail’in soykırım uyguladığı Gazze ve dolayısıyla Lübnan hadisesi.

Rusya-Ukrayna savaşı.

Amerika Rusya’yı nasıl durduracağını bilir. Bunu yapmaz ise Ukrayna'yı Rusya’ya satmaktan başka seçenek kalmaz. Avrupa bu savaşa daha fazla dayanamaz ve çatlayacak olan AB ABD için de -en azından şimdilik- arzu edilmeyen bir hadisedir. Bu sebeple Rusya ile anlaşmanın yolları Rusya’nın tehdit kabul ettiği politikaların rafa kaldırılmasıdır.

Filistin ve hususen Gazze meselesi Trump’ı çok yoracağa benziyor zira durmasını bilmeyen İsrail, ona destek olan Avrupa ve Arapların aymazlığı Trump’ı ikilemde bırakabilir. Yani trump Araplar olanlardan memnun iseler, İsrail de gidebileceği yere gitsin şeklinde bir düşünceye kapılırsa o zaman çok daha kan akacak demektir. Bölge zaten barut fıçısı, gözler ABD başkanlık seçimlerine çevriliydi o da bitti. Şayet bu savaş bitmez ise başka ülkelerin de savaşa müdahil olmaları kaçınılmaz olur çünkü başka ülkelerin bu savaştan dolayı hayat-memat sorunu doğuyor.

Trump’ın seçimleri kazanmasıyla ile birlikte küreselcilerin çok ama çok büyük bir yara aldığı kesin lakin ABD’de seçimleri kaybettikleri için pes edeceklerini beklemiyoruz. Bu alanda mücadeleye kan bulaşabilir mi bilmem ama galiba Trump daha da ileri giderse sadece bir kulakla yetinmeyecekler.

“Deli ama akıllı” Trump dünya barışına imza atar mı bilmem ama bildiğim o ki tarihte “deli”lerin akıllılara papucu ters giydirdikleri olmuştur.

Hayırlısı.