Baronların kıskacındaki Yunanistan
Yunanistan bağımsız bir devlet olarak tarih sahnesine çıktığından beri, Türklere karşı şiddet ve kan davasına dayanan kötü bir gelenek oluşturmuş ve her dönemde bunu sürdürmüştür. Son günlerde Yunanlı yetkililerin Türkiye’ye karşı takındığı düşmanca tutum, bu kötü geleneğin bir devamıdır. Silah baronları da bundan hep istifade etmişlerdir.
Ancak bu kötü geleneği ısrarla sürdüren
Yunanlı siyasetçiler, kendi halkına değil, silah baronlarına hizmet etmekteler.
Baronlar, Yunanlıları sürekli Türkiye ile korkutarak kıskaca almış ve ağır bir
ekonomik yükün altında ezmektedir.
‘’Bir Mart
Tezkeresi’nden’’
sonra, Türkiye ile silah baronları arasında yaşanan olaylar zincirinin son
halkasını Yunanistan oluşturmaktadır. Terör örgütleriyle Türkiye’ye diz
çöktüremeyen silah baronları bu defa, taşeron olarak Yunanistan’ı kullanmaya
karar vermişler.
Yunan halkı büyük bir sefalet içinde yaşarken,
bu kadar silahı neden satıyorlar? Çünkü Yunan halkının yaşadığı sefalet kanla
beslenen silah baronlarının umurunda değildir. Unutulmamalıdır ki sömürü düzenini
ayakta tutan en önemli nedenlerden biri savaşlardır. Zira savaşlar, silah,
malzeme, mühimmat üretimini zorunlu hâle getirerek yatırımları besler.
Ancak savaş, savaşan ülkelerin ekonomilerini
batırır, uluslararası gelir dağılımını bozar, fakiri daha fakir, zengini daha
zengin yapar. Kapitalizmin gelişim sürecine baktığımızda savaşlar, devamlı ekonomik
değerleri çevreden merkeze doğru kaydırdığını görürüz.
Dolayısıyla dünyadaki bütün savaşların en
önemli temel nedenlerinden biribana göre kapitalizmdir. Savaşa dayalı bir
ekonomik sistem, yapısı gereği belli bir bölgede istikrarlı duramaz. Bu nedenle
kâr oranını korumak için savaşı bütün coğrafyalara doğru genişletmek zorundadırlar.
Somut bir örnek vereyim ki, kimse komplo
teorisi ürettiğimi zannetmesin. Afganistan, Irak, Suriye, Libya ve Yemen’de iç
çatışmalar devam ederken, Ukrayna ile Rusya arasında da savaş çıkarttılar.
Şimdi de aynı baronlar, Yunanistan’ı kıskaca alarak Türkiye’ye karşı
kışkırtıyorlar.
Kısacası dünyada ne kadar terör örgütü, ne
kadar savaş veya çatışma varsa, mutlaka sömürgeci silah baronlarının damgasını
taşır. Her ne kadar Adalar Denizi’nde güncel krizin baş aktörü Yunanistan görülse
de, perde arkasında söz konusu silah baronları bulunmaktadır.
Peki, silah
baronlarının Türkiye’yle dertleri nedir?
Bu çok dramatik ve güçlü bir hikâyedir. Ama mademki soruyu sorduk sadece şu kadarına
cevap verebiliriz: Türkiye’nin savunma sanayisini güçlendirmesi, silah
baronlarının zihninde büyük bir kin ve nefrete neden olmuştur. Hâlbuki Türkiye’nin
savunmasını güçlendirmesi, uygulanan haksız ambargolara, yaptırımlara karşı
verilen son derece rasyonel ve asil bir tepkidir.
Silah lobileri, Yunanistan’ı Türkiye’ye karşı
tahrik ederek büyük bir kıskaca almışlar. Ne yazık ki Yunanistan’da yapılan
tahriklere kapılarak, sırtını silah lobilerine dayayarak Türkiye’ye karşı düşmanlık
yapmaktadır.
Toparlayacak olursak, Yunanistan’ı kıskaca
alan silah baronlarına karşı Türkiye, jeopolitiğin her zaman değişen dinamik
ortamında alternatif seçenekler geliştirmelidir.
Her zaman
vurguladığımız gibi mesele ciddi ve derindir.
İletişim: Twitter: @MehmetB78849685 –
[email protected]