Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Haziran 2020

Barolar neden rahatsız

Son zamanlarda ülkemizin gündemini yoğun bir şekilde meşgul eden, sayın Diyanet İşleri Başkanı sayın Ali Erbaş Homoseksüellikle ilgili Kuran’dan bir ayet okumasıyla, son derece rahatsız olup ayağa kalkan, başta Ankara, İstanbul ve İzmir baroları olmak üzere başka barolarında bu kervana katılması izahtan varestedir.

Baro seçimleri yapılırken oy kullanan bütün avukatlar tarafından baro yönetimlerine böyle bir salahiyet ve görev verilmediği halde, okunan bir ayete karşı bildiri neşretmeleri açıkça gösteriyor ki, bu bildiriler Müslüman halkımızın inancını açıkça hedef almaktadır.

Malum olduğu üzere barolar avukatların oyları ile seçilir. Her ildeki baro mensupları çeşitli siyasi görüşe sahiptirler. Barolar siyasi parti olmadığından, aynı çatı altında görüş birliği yoktur. Bu nedenle baro yöneticileri seçilirken, siyasi görüş belirtmek için seçilmezler.

Baro yönetimlerinin görüş ve düşüncesini ve siyasi tercihlerin paylaşmayan v kabul etmeyen, muhalif avukatları da sanki her sahada temsil ediyormuş gibi bunlara saygısızlık yapmaları ve adeta oylarını gasp etmeleri hukuksuzluğun daniskasıdır. Kendi çıkar ve siyasi emelleri uğruna baroyu kullanmaları asla kabul ve izah edilemez. Bu feci hukuksuzluğun mutlaka düzeltilmesi ve hukuksuz iş yapan baro yönetimlerine karşı, meydanın boş bırakılmaması hukukun gereğidir.

İşin bir başka bir boyutu barolar devasa bir bütçeye sahiptiler.

Şimdi yukarda arz ettiğimiz bildiriyi neşredenlere bazı sorular sormak hakkımızdır.

Karakol da gözaltına alına bir zanlıyı avukatlar hiçbir mani olmadan görüşmüyorlar mı..

Gerek savcılığa ve gerekse mahkemelere müvekkili bulundukları şahıs veya şahıslar hakkında dava ile ilgili delilleri ortaya koyarak gerekli olan bütün savunmaları yapmıyorlar mı..

Davalar devam ederken, avukatlar müvekkilleri ile istedikleri zaman cezaevinde görüşmek için her hangi bir engel varmı..

Mahkemeler karar verdikten sonra; istinaf, temyiz ve gerekse Avrupa İnsan hakları mahkemesine dava ile ilgili müracaatların yolu açık değil mi..

Şayet bütün bu safhalarda aksaklık varsa baroların devreye girip, yanlışları düzeltmek üzere, talep te bulunmaları en tabii ve vaz geçilmez bir haktır. Bu gibi talepler avukatların MESLEĞİYLE İLGİLİDİR. Hiç kimse bu gibi taleplere asla karşı çıkamaz.

Barolar kendilerine oy veren avukatların hak ve hukuklarını bir kenara bırakıp, bizi bölmek istiyorlar diye bas bas bağırmaları boşuna değildir. Aslında baroların yetkisiz oldukları sahalarda at oynatmaları onları bölecektir. BAROLAR BU BÖLÜNMMENİN ZEMİNİNİ KENDİLERİ HAZIRLADILAR. Çünkü karşıt görüşlü birçok avukat yukarda bahsi geçen bildirilerden son derece rahatsızdır.

Onun için diyoruz ki; size oy veren veya vermeyen avukatların siyasi görüşleri cebinizde değildir. Hukukçuların hakları üzerinde, HUKUKSUZLUK YAPMAYIN!