Barış Süreci Psikolojisi
30 yıldır süren ve 40 bin kişinin öldüğü, ülkemizin 300-400 milyar dolar kaybına sebep olduğu, yaralı ve sakatların, cezaevine düşenlerin sayısının bile bilinmediği terör olayından geçiyoruz. İnsanlarımız arasında yol açtığı mutsuzluk , enerji kaybı ve moral bozukluğu ayrı bir bahis.
Aslında bazılarının ileri sürdüğü gibi Türk u2013 Kürt çarpışması değil, ayrılıkçı terör örgütünün baş rolde olduğu karışıklık ve şiddet olaylarının bütünü. Şimdi barış süreci başladı ve terörün önleneceğiyle ilgili ümit ve beklenti üst düzeye çıktı. Gerçekten ülkemiz tarihi günlerden geçiyor.
Zaten Türk ve Kürtleri ayırmak mümkün değildir. Bin yıldır birlikte yaşayan, iç içe geçmiş bu iki halk nasıl ayrılacaktır? Sonra en büyük Kürt kenti Diyarbakır değil İstanbul, İzmir ve Mersin'dir. Kürt kökenli vatandaşlarımızın evleri, işleri, hayatları, yatırımları ve hatta mezarlıkları batı şehirlerimizdedir. Karışık ailelerin sayısı milyonlarla ifade edilmektedir. Onları nasıl ayıracaksınız?
Barış süreci başarılı olursa pek çok getirisi olacak:
* Evlere cenaze gelmesinin önüne geçilecek.
* Teröre harcanan milyarlarca dolar ülke kalkınmasına aktarılacak. Özellikle doğuda istihdam sorunu önemli ölçüde çözülecek. Yatırımlar ve turizm o bölgelerin göz bebeği olacak.
* Boşa akan enerjiler doğru yerlere kanalize edilecek. Gelir paylaşımına daha bir adalet gelecek. Milli gelir artacak, ülkemiz daha zenginleşecek.
* Yurttaşlarımız insan muamelesi görecek, insan gibi yaşayacak.
* İnsanlarımız arasındaki mutluluk, kardeşlik ve dayanışma en yüksek noktalara taşınacak.
* Ülkemiz Zambiya benzeri iç savaş görüntülü ülke olmaktan çıkacak.
* Dış mihrakların eline silah verilmemiş olacak. Öyle Aydınlıkçı Maocular eli kanlı zalim diktatör Esed'e gidip ülkemiz aleyhine konuşamayacaklar.
Barış Geliyor
Devlet, terörle mücadele ettiğini sanarak aslında terörist üretiyordu. Terörü yok etmeye harcanan 300-400 milyar dolar aslında teröre değil birilerine gitmekteydi. Ve onlar parayı terör için kullanıyorlar ve böylelikle kısır döngü sürüp gidiyordu.
Şimdi ülkemiz insanı birbiriyle ve toplumla barışıyor. 30 yıldır yaşananlar, bölge insanını da bıktırdı. Bir yanda köyleri boşaltıldı, diğer yanda çocukları asker veya terör örgütü üyesi olarak öldürüldü. "Acaba çocuğumuz dağa hangi gece çıkacak?" diye devamlı sıkıntı ve moral bozukluğu yaşadılar. Her gün sokak gösterisi, kepenk indirme, çatışma, mayın patlaması ve bombalama olaylarıyla karşı karşıya kaldılar. Her an kurşun sıcaklığını derilerinde hissettiler, barut kokusundan nefes alamaz oldular, bomba gürültüsü kulaklarında uğuldadı. Kısacası hayat çekilmez hale geldi.
Şimdi bütün ülke, özellikle terör yaşanan bölge insanları sevinç içindeler. Barış gelecek, huzur ve mutluluk barışla birlikte toplumu saracaktır. Gece rahat olarak uyuyup sabah tedirgin olmadan kalkacaklardır. Barış elbette bütün insanımıza refah ve huzur verecektir, ancak esas Kürt halkı bu süreçten daha mutlu olacaktır. Terör bittiğinde en çok sevinecek ve rahatlayacak olanlar, Kürtler'dir. Yıllardır büyük bir acı ve travma yaşayan bu halk, artık ve mutlu yaşamak istemektedir. Bu mutluluk da onların hakkıdır. Üstelik 30 yıl sonra ilk defa çözüm sürecine girilmiştir.
Nelere Dikkat Edilmeli?
u00b7 Ancak terörden ve kandan beslenenler de vardır. Bu derin güruh terörün bitmesini istememektedirler. Bunun için Oslo sızdırması, Habur çılgınlığı, Uludere gibi engeller oluşturmak isteyebilirler. Sıkı durursak ve sabotajlara, provokasyonlara karşı uyanık olursak barışa döşenen çiçekli yolu kimse engelleyemez.
u00b7 "Teröristle masaya oturuluyor" demek çarpıtmadır. Dünyadaki bütün barış görüşmelerinde böyledir. Sorunun doğrudan tarafı, çözümün de doğrudan tarafı olmak zorundadır. Aksi takdirde süreç yürümemektedir.
u00b7 Tarafların ortak paydada buluşmaları söz konusudur. Yoksa her türlü taleplerini tamamen kabul ettiremeyeceklerini bilmelidirler.
u00b7 Tahrik edici söylemlerden kaçınılmalıdır.
u00b7 Son olarak milletimiz, süreçte kesinlikle rencide olmayacağı konusunda ikna edilmelidir.