Barış Ödülü Cumhurbaşkanımıza
İftihar ettiğimiz, gururumuz bir Cumhurbaşkanımız var. Öyle ki icraatlarına, o altın kalbine, müşfik ve yardımsever oluşuna baktığımızda Nobel Barış Ödülü’nü bu kadar hak eden başka biri olmadığına kesinlikle ve rahatça karar verirsiniz.
Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür çok haklı olarak gördüğümüz teklifini (Sabah, 19 Nisan 2020) şu cümlelerle başlayarak yaptı:
“Dünyada öne çıkan siyasi liderlere, aktörlere bakın ya da yardımsever sivil toplum örgütlerine, hiçbiri Başkan Erdoğan kadar ne "dünya barışı"na katkı sunmuş ne de mazlumlara sahip çıkmıştır.
Korona günlerinde Türkiye'nin yaptıkları ise inanılmazdı. Türkiye içeride sağlık altyapısı ve ordusuyla koronaya karşı müthiş bir mücadele verirken, dışarıya da dil, din, ırk ayrımı yapmadan, zengin-fakir ülke demeden yardım elini uzatıyordu.”
Sayın Övür yazısının sonrasında ise çok çeşitli devlet ve uluslararası örgüt yöneticilerinin Türkiye’nin yardımseverliği hakkındaki demeçlerinden parçalar veriyor.
Gerçekten Sayın Cumhurbaşkanımız:
*Merhametlidir.
*Dünyanın her yerinde aç, muhtaç, yoksul, mağdur ve mazluma, zor durumda olana ayrım yapmadan yardım edilmesi için elinden geleni yapmaktadır.
*Türkiye ülkesinden ayrılmak zorunda kalan milyonlarca sığınmacıyı misafir etmektedir.
*İdlip’in Rus ve Suriye Esat güçleri tarafından bombalanmasını önleyerek binlerce kişinin canlarını kurtarmış, milyonlarca kişinin mülteci olmasını önlemiştir.
*En son korona virüs salgınında sayısız ülkeye korunma için yardımda ve destekte bulunmuştur.
Daha sayılacak o kadar çok icraatı ve güzel hasleti var ki buraya yazmakla sığmaz. Bunlardan yola çıkarak şunu diyebiliriz:
Sayın Erdoğan kendini adeta küresel barışa ve dünya mazlumlarına adayan bir devlet adamı olarak Nobel Barış Ödülü’nü fazlasıyla hak etmektedir.