Bari İttihâd-ı İslâm'ı atomlardan öğrenelim…
Büyük hadiselerden ders
alamayanlar, küçük hadiselerden ders çıkartmak zorunda kalırlar ya da mecbur
edilirler…
En büyük kanun kitabı Kur’an ve O’nun şuurlu
rasathanesi hadisler bize İslam kardeşliğini – birliği emrediyor nefis ve
şeytan ise bu kıymetinden dolayı yanaştırmıyor, her hile ile bizi
uzaklaştırıyor… Sadece bu durum bile İttihâd-ı İslâm’ın ne kadar zaruri
olduğunu gösteriyor. Zaten şeytan sadece ehemmiyetli şeylerden uzaklaştırır…
Allah nezdinde hak din olan İslâm, sadece insanlara
has ve insanlar için değildir. İslam Kâinatı çepeçevre sarmış. Galaksilerde,
yıldızlarda kâinatın her tarafında;
barış, esenlik, emniyet, Allah’ın emirlerine itaat vs. var. Yani: İslam
var, İttihâd-ı İslâm var. Eğer İttihâd-ı İslâm olmasa idi kâinatta huzur,
esenlik kalmayacaktı.
Yıldızlardaki birlik galaksileri; atomlarda ki birlik
yıldızları sistemli çalıştırıyor, dağılmaktan koruyor. Eğer taşın, demirin
içinde ki atomlarda esenlik, barış ve birlik olmasaydı un gibi dağılıp, işe
yaramaz olacaktı; ne kendine nede bize hayrı kalacaktı. Hayatımızı
kolaylaştıran atomların bir arada olması, bütünlüğü sağlamasıdır. Ağacın kökü,
gövdesi, dalları; yaprak ve çiçekleri İslâm birliğidir. Bu birlik; esenlik ve
barış, İlâhî İzinle bizlere meyveleri sunar. Vücudun zerreleri, uzuvları İslâm
birliği oluşturur ve kusursuz insana, dengede oluşa vesile olur...
Küresel hainler ve Siyonizm illeti nesilleri Kur’an ve
Sünnetten ayırdı, dilimizi kopardı. İslam birliği yeniden inşa olmasın diye her
türlü ayrılıkları dayattı. Bari kâinata bakmalı, yıldızlara bakmalı, atomlara
bakmalı; onları dağılmadan ayakta tutan tek şey İttihâdları – birlikleridir.
Her şeyde, büyüğünden küçüğüne kadar ve kendimizde eğer atomların birliği
olmasaydı zaten biz olamazdık. Müslümanlar biz olmayı yani İttihâd-ı İslâm’ı
sağlamadan atomları olan her ferdi birlikte hareket etmeden ne esenlik olacak,
ne selamet…
Birlik olmak için neyimiz eksik? Bir
nevi atom çekirdeği olan güneşimiz mi eksik? Ayımız olan nötron, protonumuz mu
eksik? Evet, bir şeyler eksik, ihlâs ve uhuvvet yüklü elektronlarımız eksik...
İşte bunun için dengede değiliz, paramparçayız; dağılmışız… Dengesiz bir avuç
Siyonist İtrail iki milyar Müslüman’ın dengesini bozmuş. Bunun içinde on
binlerce Filistinli katlediliyor…
Gidecek yerimiz, hedefimiz yok ki İslam
birliği olsun. Oysa her Müslüman’ın gideceği yeri, evi İttihâd-ı İslâm
olmalıdır! Gideceğimiz yer, adresimiz, kimliğimiz olmadığı için de her şeye
koşuyoruz:
Telefonun üst modeline ve kat, yat,
araba, makam ve de nefis peşine koşmak kadar İslam Birliği dert edinilmedi... Sofradan kalkmadan, bir sonraki öğünde ne
yenileceğine, nerede tatil ve nasıl bir yılbaşı geçirileceğine kafa yorulduğu
gibi İslam birliğine kafa yorulmadı. Sabah uyanınca alacaklar, elde edilecek
kazançlar ve daha fazla mal edinme düşüncesi İslam birliği düşüncesine imkân
tanımadı. Kahvaltıya oturunca, yediğinden fazlasını tabağında israfa teslim
edenin, kendi hırsları için başkalarının mağduriyetine, gözyaşına bakamayanın
ruhunda, yüreğinde İttihâd-ı İslâm düşüncesi
dikiş tutmaz… Tek adresimiz, asıl kimliğimiz İttihâd-ı İslâm olmadıkça, okunan
ezanların birliğe davetini de işitmediğimizi gösterir. Zaten seccade ile
barışık olmayan, aklı dünya ile karışık olan o daveti işitmez... İtrail'in
bombalarıyla zerreler haline gelip havaya karışan Filistinli çocukları soluyup,
ciğerleri yanmayanın derdi İslam birliği olmaz ki... Tecavüze uğrayan Doğu Türkistanlı bacılarımızın namusunu dert
edinmeyenin derdi İttihâd-ı İslâm olmaz
ki...
Son söz: Irkı için övünenler bilmezler
ki; bütün ırkları şirin gösteren ve üstüne cuk diye oturan libas İslam
Kardeşliğidir. İnsanın kendisi İslam birliğinden uzak dururken, her şeyde
muhteşem birlik var. İşte o muazzam
birliğe vagon değil lokomotif olmak lazım!