BARDAK DOLU MU BOŞ MU?
TÜİK'e göre ekonomi 2015 yılında yüzde 4 büyüdü.
Nasıl değerlendireceğiz?
Bardağın dolu tarafından bakarsak hiç de fena sayılmaz.
Öncelikle şunu ifade edelim; Orta Vadeli Program'da büyüme yüzde 4 olarak öngörülmüştü.
Demek ki hedef tutmuş.
Bütçe ve cari açık haricinde hedefin tuttuğu makro ekonomik gösterge pek yok.
Enflasyon, işsizlik, ihracat, kur gibi hedefler son dönemlerde sürekli ıskalanıyor.
Bu bakımdan büyüme hedefinin tutması iyiye işaret.
Ayrıca 2015'in zor bir yıl olduğunu belirtelim.
Küresel durgunluğa paralel olarak dünya dış ticaret hacminin daralması, komşu ülkelerde iç savaş, jeopolitik riskler, Rusya ile yaşanan gerginlik gibi dış dinamikler büyümeyi yavaşlatan faktörlerdi.
İçeride ise gittikçe tırmanan terör olayları ve iki genel seçimin yapılması da ekonomiyi menfi yönde etkiledi.
Bunlara rağmen Türkiye OECD ülkeleri arasında ekonomisi en hızlı büyüyen ülkeler sıralamasında ön safta yerini aldı.
Sevindirici bir nokta da cari açıkla ilgili.
Cari açığın artması ekonomiyi dış şoklara karşı kırılgan hale getiriyordu.
2010 ve 2011 yıllarında cari açığın gayrisafi yurtiçi hasılaya(GSYH) oranı yüzde 10 gibi tehlikeli bir sınıra yaklaşmıştı.
İç talepten kaynaklanan bu riski bertaraf etmek için frene basıldı, tüketim kısıldı.
2015'teki büyüme de esas itibariyle iç tüketime dayanmasına rağmen cari açık küçüldü, GSYH'ye oranı yüzde 5'in altına indi.
Sorun şimdilik giderildi.
Bardağın boş tarafına gelince;
Yüzde 4'lük büyüme hızına devlet ve vatandaşın tüketim harcamalarındaki artış sayesinde ulaşıldı.
İhracat ise düşüş kaydetti, büyümeyi negatif etkiledi.
Bu durum büyümenin sürdürülebilirliği ve istihdam açısından tereddütlere yol açıyor.
İç tüketime dayalı büyüme cari açığı tetikleyeceği için sürdürülemez.
2015'te cari açığın daralmasının nedeni dünyada enerji ve emtia fiyatlarının olağanüstü düşmesiydi.
Önümüzdeki dönemde fiyatların nasıl seyredeceğini bilemeyiz.
O yüzden iç tüketim kaynaklı büyüme risk oluşturuyor.
Ayrıca istihdama katkısının da sınırlı olduğu görülüyor.
Nitekim işsiz sayısı 2015 yılında önceki yıla göre 204 bin kişi artarak 3 milyon 57 bin kişi olurken işsizlik oranı da 0,4 puan artışla yüzde 10,3 seviyesinde gerçekleşti.
Toparlarsak, cari açık riski ile karşılaşmamak ve yeterli istihdam yaratmak için sanayi üretimine ve ihracata ağırlık veren bir büyüme modeli geliştirmemiz gerekir.
Tabii ki yüzde 4 büyüme hızının Türkiye'nin potansiyel büyümesinin altında kaldığını ve yetersiz olduğunu da kaydedelim.
Bardağın boş tarafında şunu da görelim;
GSYH dolar bazında küçüldü.
GSYH 2014'te 800 milyar dolardan 720 milyar dolara gerilerken kişi başına milli gelir de 10 bin 395 dolardan, 9 bin 261 dolara indi.
Sabit fiyatlarla ekonomi yüzde 4 büyüdü, ama dolar bazında yaklaşık 80 milyar dolar küçüldü, kişi başına milli gelir bin 134 dolar azaldı.
Bardak dolu mu boş mu siz karar verin.