Dolar (USD)
34.54
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3008.76
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Kasım 2020

Bardağın dolu tarafı

Garip bir huyumuz var. Her meseleyi uçlarda yaşamayı, çok seviyoruz nedense. Öyle ki hadiselere ilgili-ilgisiz bakmaksızın, bir tercihte bulunup, onun hırçın taraftarı olmayı kültür haline getirdiğimiz bir vakıa. Amerikan seçimlerinde de, bunu fazlasıyla hissettik. En basiti Obama seçildiğinde kurban kesenler mi dersiniz, “Amerika’nın İslam’ı savunacağını” sananlar mı… Son seçimlerde de, tablo hiç değişmedi maalesef. Bir kesim TRUMPÇI kesilirken, muhalefete yakın kişiler aşırı BİDENCİ olup çıktı karşımıza. Her iki adayın da, ülkemiz için sadra şifa ne bir sözü, ne de bir icraatı olmaması ise düştüğümüz TUHAF DURUMUN sağlaması konumunda.

Buna rağmen ekranlarda, hararetli tartışmalar almış başını gidiyor malumuz. Ben de okuyucularımdan; “EĞER BİDEN İPİ GÖĞÜSLERSE NELER OLUR” şeklinde mailler alıyorum. O halde sözlerime Biden’in, uluslarüstü kurum ve kuruluşlarla birlikte yürüyeceğini belirterek başlamakta yarar görüyorum. Bu da Amerika-AB hattının, beraber harmanlanacağı bir atmosferin izlerini açıkça veriyor. Keza Şansölye Merkel'in; "ARTIK ABD-ALMANYA İLİŞKİLERİ ÇOK GÜÇLÜ OLACAK” biçimindeki tebrik telefonu, özetle bunun ispatı sayılabilir. İran’ın bu süreçten en çok faydalanan ülke olması, Rusya’nın da eski pozisyonuna (gerilim devrine) geri gelmesi ise kuvvetle muhtemel….

Çin’i sorarsanız, hâkim görüş Biden devrinde de, gerilimin devam edeceğini yönünde seyrediyor. Fakat şahsen ben, Çin biraz sıkıştırılsa da, bunun çok TIRMANMAYACAĞINI düşünenlerdenim. Zira hem Amerika’da, hem de Çin’de varlığı sürdüren KÜRESELCİLERİN, DENGELİ BİR GEÇİŞ sağlayacağı, akla daha mantıklı geliyor. Bu minvalde Obama döneminden kalma, Transatlantik Ticaret Anlaşması’nı canlandırmak ve NATO’yu parlatarak politikalarına temel oluşturmak, Biden’in diğer yapacakları arasında zikredilebilir. Ama her halükarda FED’in desteğiyle, Dolar basımlarını hızlandıracak olan Amerika’yı, hiper enflâsyon ve değerini yitiren bir Dolar gerçeği beklediği kati surette tartışılamaz…

***

Kısacası hep beraber bekleyip, tecrübe edeceğiz neler olup biteceğini… Neticede “Allah Türkiyemize ve Müslümanlara hayırlısını nasip etsin” demekten, başka bir şey gelmiyor elimizden. Lakin Biden’in seçimler öncesinde “Erdoğan İktidarını alt etmeye” dönük sözlerine, bel bağlayanları duydukça ürperiyorum doğrusu. Hâlbuki Biden’in, ABD'yi temsil edeceği ve SN. ERDOĞAN ile ORTAK BİR ZEMİN arayacağını şimdiden söylemek mümkün. Çünkü Türkiye, vazgeçilemeyecek derecede önemli bir ülke. O sebeple hangi güç olursa olsun, YENİ TÜRKİYE’yi HESABA KATMADAN buralarda başaramayacağının bilincindedir. Türkiye’nin ise kendine bir HÜDAİ YOLU bularak, ustaca uyguladığı DENGE POLİTİKASINI, menfaatleriyle pekiştirmekte matuf bir Devlet olduğu kesinlikle inkâr edilemez…

Hal böyleyken bizi ÜZEN; Devletimizin ezber bozan bu başarılarını, bırakınız sevinmeyi, içimizdekilerin YAFTALAMALARINDAN kaynaklanıyor. Mesela Karadeniz’de doğalgaz keşfettik. ”Denizden çıkarılması zor, çıkarsak bile depolayamayız” diye maval okudular. PKK/PYD’ye terör devleti kurdurmamak için, Suriye’ye girdik. “Suriye bataklığına girersiniz ama çıkamazsınız” dediler. Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşmasının, akamete uğraması adına Libya’ya destek verdik. “Ne işimiz var” şeklinde, mesnetsiz laflar ettiler. En sonunda da Ermenistan’ın 28 yıldır işgal altında tuttuğu Karabağ’ın meselesinde, kendilerini bir kes daha gösterdiler. Ne imiş efendim! “Kazanan asıl Rusya’ymış. Azerbaycan anlaşmasaymış, Ermenistan’a kadar gidecekmiş. Savaş masada kaybedilmiş…”

El insaf! O topraklar Ermenistan’ın işgali altında değil miydi, düne kadar? İşte o işgal, sona eriyor ve Ermenistan askeri geri çekiliyor. Tamam, Rus askeri bir süreliğine, güvenlik amaçlı o alanda bulunacak belki ama Türk Askerleri de bulunacak ve denetim yapacak. Nahcivan'ı Azerbaycan'a bağlayacak koridor sayesinde ise Nahcivan ile FİZİKİ BAĞ KURULARAK, Türk dünyasını bölen ZENGEZUR KORİDORU DA DELİNMİŞ olacak. En önemlisi de savaşın sonuçlanmasıyla, ABD ve Avrupa’nın Kafkasların dışına itilmesi sağlanacak. Daha ne istiyorsunuz Allah aşkına…? Azıcık BARDAĞIN DOLU TARAFINA baksanız, ne kaybedersiniz ki? Yoksa Ermenistan sınırının Rus askerlerce korunduğunu, Azeri güçler savaşa devam ettikleri takdirde ise olası bir AZERİ-RUS KARŞILAŞMASININ kaçınılmaz olduğunu da mı hala göremiyorsunuz…? Hadi ben yanlış düşünüyorum! Rusya'nın önde gelen gazetelerinin, geçen hafta Rusya'nın bölgesinde azalan etkisine işaret ettiği ve “TÜRKİYE'NİN, MUAZZAM PRESTİJ KAZANDIĞI“ biçimindeki makalelerine ne dersiniz? Onlarda mı yandaş…?