Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Şubat 2024

Barbarlıkta sınır tanımayalar

Dünyanın gözü önünde bir vahşet yaşanıyor. Katil İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarında artışlar yaşanıyor. Saldırıların boyutunu her geçen gün daha da artıran İsrail barbarlıkta da sınır tanımıyor. Aralarında en fazla çocukların ve kadınların olduğu binlerce kişi hayatını kaybetti, şehirler yıkıldı, evler virane hale geldi.

İsrail saldırıları sebebiyle Gazze’deki çocuklar yaşamaktansa ölmeyi temenni eder hale geldiler.

Bu vahşetten sağ kurtulan çocuklar sadece travmatik yaralanmaların görünen yaralarını değil, görünmeyen yaralarını da taşıyacaklar bir ömür. Tüm dünya buna seyirci kalmış durumda. ABD, çatışmaların başladığı 7 Ekim'den bu yana BMGK’nın ateşkese ilişkin kararlarını veto etti. Ateşkesin sağlanamadığı Gazze’de şimdiye dek binlerce çocuk İsrail saldırılarında hayatını kaybetmiş durumda. Diğer yandan işgalci İsrail’in insani yardımların girişini engellemesi bir başka vahşet. Bebekler ve çocuklar aç yatıyor, açlık nedeniyle geceleri ağlayarak uyanıyorlar. O zavallı çocuklar savaşın ne anlama geldiğini bile bilmeyecek çağdalar ve yetersiz beslenme sebebiyle bitkin haldeler. Evladının karnını doyuramayan Filistinli anne-babalar çaresizliği yaşıyor. Hastanelerde tıbbi malzeme, ilaç ve ekipman sıkıntısının yanı sıra gıda yetersizliği nedeniyle hastaların tedavilerinde ve hizmetlerde büyük aksaklıklar yaşanıyor. Millet un bulamadığı için hayvan yemlerini öğüterek tüketmek zorunda kalmış durumda. Yüzbinlerce kişi “felaket” olarak adlandırılan 5. seviye, yüz binlercesi de “acil durum” olarak bilinen 4. seviye açlıkla karşı karşıya bulunuyor. Akut gıda güvensizliği Dünya Sağlık Örgütü'nün “kritik” olarak nitelediği yüzde 15 çıtasını aşarak yüzde 16,2’ye ulaşmış.

Bir yandan Filistinlilere her türlü barbarlığı uygulayan İsrail devleti diğer yandan yaptıklarını örtmeye ve gizlemeye çalışmakta, her türlü dezenformasyon gayreti içinde. Batılı güçlerin koşulsuz desteğini de arkasına almış, bir avuç toprak parçasında asrın vahşetini işliyor. Çocukları ve kadınları tarihte eşi görülmemiş bir biçimde öldürüyor, Sivilleri acımasızca katlediyor. Sadece masum sivilleri değil aynı zamanda sahadaki gerçekleri dünyaya duyurmaya çalışan basın mensuplarını da hedef alıyor, bombalıyor ve öldürüyor. Özgür basının sesini kesmek amacıyla İsrail’in katlettiği medya mensubu sayısı da 100’ün üzerindedir.

İsrail hem savaş ve insanlık suçu işliyor, hem de bunları örtmek için, gerçekleri çarpıtıyor ve kirli propaganda başta olmak üzere her yolu kullanıyor. Bu tarafgir haberlere Batılı medya organları çanak tutuyor, İsrail’in barbarlıklarını devam ettirmesine katkı sunuyorlar. Bu tablo karşısında tüm dünya adeta üç maymunu oynuyor. En azından İslam ülkeleri olarak bu zulme karşı birlik olup gerekeni yapmak gerekir. Gazzeli kardeşlerimize yönelik zulmün, katlin ve barbarlıkların önüne geçmek en önemli görevlerimiz arasındadır. Bu ateş hepimizi yakacak. Bu barbar devlet kan içmeye doymayan bir vahşi gibi kendinden olmayan herkesi düşman bilmekte ve zamanı gelince de saldırmaktadır. Kendilerinin uydurduğu bir kitabı da vahşetlerine delil göstermekte ve kendilerini haklı görmektedirler. Tarih boyunca bulundukları her yerde huzursuzluk çıkaran, tâbi oldukları her devlete ihanet eden, kimliklerini gizleyip fırsatını bulunca da barbarlıklarına devam eden bu güruhu Yüce Allah Kur’an’ı Kerim’de bize açıklamaktadır. İsrailoğullarından pek çok peygamber geldiği, ancak onlar peygamberlerini öldürdüğü, kendilerine Allah’ın vermiş olduğu lütuf ve nimetleri azgınlık ve taşkınlık yapmak yolunda kullanarak insanlığa zulmettikleri beyan edilmektedir. Hatta son peygamberin kendi ırklarından çıkmaması üzerine, insanlar arasında O’na en büyük düşman kesilmiş ve inatları yüzünden çok az bir kısmı iman etmişti. Dinlerine uymadıkça hiç kimseden razı olmaz, kelimeleri yerlerinden değiştirir, dillerini eğerek, bükerek ve dine saldırarak karşı gelirler. Küfürleri sebebiyle Allah onları lânetlemiştir. Onlar için dünyada rezillik vardır ve ahirette onlara mahsus büyük bir azap vardır. Allah’ın ahdine sığınmadığı sürece kendilerine zillet damgası vurulmuştur. Allah’ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkûm edilmişlerdir.

Bu lanetli milletten emin olunan bir dünya duası ile…