Barbar İsrail
7 Ekim’deki Hamas baskınından sonra İsrail sayısız yalan üretti. Gazze’ye saldırıp yok etmeyi zaten uzun yıllardır planlıyorlardı. 40 bebeğin başının kesildiğinden tutun, müzik festivalindeki sivillerin taranmasına kadar onlarca yalan uydurdular. Bu yalanları da kısa sürede ortaya çıktı. Ölen bebekler, Hamas üyeleri varsayımı ile İsrail tanklarının Kibbutz evlerine ateşi sonucu hayatını kaybetmişti. Müzik festivalindeki siviller ise İsrail helikopterinin makinalı tüfekle taraması sonucu öldürülmüştü.
Uydurdukları bu ve buna benzer yalanları Joe Biden’e da tekrar ettirip zaten Siyonistlerden daha çok Siyonist olan ABD başkanını da yanlarına alarak Gazze’de katliamlara başladılar. Bunu da son iki ayda ABD’den 200 dev kargo uçağı bomba ve silahı karşılıksız olarak alarak yaptılar.
İsrail Ordusu, Şifa Hastanesi’nin “direnişin ana karargâhı” olduğunu iddiasındaydı. Hastaneyi yerle bir ettiler ama öyle olmadığı anlaşıldı. Onlarca okulu ve hastaneyi bombaladılar. Elektriğini kestikleri, çalıştırmadıkları hastanelerde kuvözlerde terk edilmiş bebeklerin kurtlanıp çürümeye başlamış cesetleri İsrail’in barbarlığının en önemli göstergesi oldu. İsrail 21. yüzyılda değil sanki Orta Çağ’da yaşayan bir vahşiler topluluğu olarak katliamlar yapıp dehşet saçıyor.
***
Batılılar, Sırpların Bosna’da Müslümanları katletmesini de yıllarca seyretmişlerdi. Şimdi de İsrail’in masum sivilleri katletmesine gözlerini kapatıp kulaklarını tıkıyorlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tanımlaması ile “Gazze Kasabı Netanyahu” bir Müslüman toprağında tam bir vahşet sergiliyor. ABD de bölgeye yığdığı savaş filoları ile çevredeki Müslüman ülkelerin müdahalesini engelleyip bu vahşete destek veriyor.
Bütün dünya insanları ayağa kalmış, bebek çocuk ve masum sivillerin ortadan kaldırılmasına tepki gösterirken Batılı ülke yönetimleri yaşanan vahşeti hala İsrail’in kendisini savunması olarak görüp ellerini ovuşturuyor.
Vicdanlı insanlar yok mu, var! Mesela ABD senatosunda İsrail ve Ukrayna’ya yapılan 105 milyar dolarlık destek paketi reddedildi. Hayır oyu kullananlardan biri de Yahudi kökenli bağımsız ABD senatörü Barnie Sanders’ti. Sözleri aynen şöyle: “İsrail'in kesinlikle, 7 Ekim’de saldırı düzenleyen Hamas’a karşı kendini savunma hakkı var. Ancak binlerce masum Filistinli erkek, kadın ve çocuğu öldürmeye hukuken ya da ahlaken hakkı yok.”
***
Gazze zaten tam bir açık hava cezaeviydi. Şimdi yakıtı ve elektriği kesilen, su ve yiyecek verilmeyen milyonların kış şartlarında aç ve ilaçsız kaldığı, açlık, susuzluk ve salgın hastalıklardan her gün binlerce masum sivilin öldüğü bir arenaya dönüşmeye başladı.
İslam dünyasında tepkiler çığ gibi… O tepkilerden çok daha fazlasını ise dünyanın farklı din ve kültürlerindeki milletler gösteriyor. İsrail ve ABD yönetimlerine tepki gittikçe yükseliyor.
İsrail, iki aylık sürede Gazze şeridindeki evlere, okullara, hastanelere, uçaklarla 52 bin ton bomba yağdırdı. Masumların üzerine 90 bin top mermisi attı. 305 bin konutu yerle bir etti, 20 bine yakın masum sivili katletti. Peki Hamas’a bir şey yapabildi mi? Han Yunus’a gelip tıkandılar.
Asıl Hamas direnişi yeni başladı. Siyonistler şimdi ev ev, bina bina baskına uğrayıp kayıp veriyorlar. Eğer İsrail daha fazla kayıp vermemek için ateşkese razı olmazsa, dünyanın dört bir yanındaki siviller Mısır’ın Refah kapısına yığılıp İsrail’i engellemelidir. Devletlerin yapamadığını belki sivil inisiyatifler yapabilir kim bilir.