Bankalarda sıkışma yok!..
Bakın, olaylar nerelere vardıu2026
"Dış güdümlü ihanet odakları", memleketi batırmak için, "Devlet, hesaplarınıza el koyacak, bankalardaki dövizler liraya çevrilecek!" yalanlarına hız verinceu2026
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'tan açıklama geldi:
"Mevduatlara asla el konulmayacak, bankalardaki dövizler Türk lirasına döndürülmeyecek, dedikoduları çıkaranlar hakkında yasal işlem başlatılacak!"
Bu süreçte Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof.Dr. Fahrettin Altun, ülkenin ekonomik bir savaş içinde olduğuna işaret ederken,
Merkez Bankası da, "ihtiyaçlarını" karşılamalarına imkan vermek üzere, Lira ve dolar cinsinden çok büyük kaynakları bankaların kullanımlarına açtı.
Öte yandan İçişleri Bakanlığı da, "panik havası oluşturmayı" hedefleyen "sosyal medya hainleri"nden bir bölümünün tespit edildiğini açıkladı.
Bunlar ve önümüzdeki günlerde yakalanacak olanlar, hak ettikleri cezalara çarptırılacaku2026
Bakalım.
Bütün adımlar, piyasaya güven verme amaçlıu2026
Denmiş oluyor ki,
-Şer odaklarının yalanlarına asla itibar edilmemelidir.
-Hareketlenmeler ekonomik sebeplere değil siyasi sebeplere dayalıdır ve geçicidir.
-Serbest piyasa ekonomisinden taviz verilmeyecektir.
-Bankalarda sıkışma olmayacaktır.
-Vatandaş, bütün işlemlerini, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da rahatlıkla yapabilecektir.
-Türkiye'ye karşı açılan bu "savaş"ta düşmanlarımıza destek verenler, "ihanet"lerinin bedelini ödeyecektir!..
***
SOSYAL MEDYA BAŞA BELu00c2
Vatandaşı "panik" havasına sürüklemeyi ve böylece memleketimizi batırmayı hedefleyen operasyonlar malu00fbm, ağırlıklı olarak sosyal medya üzerinden yürütülüyor.
Orada kontrol neredeyse tamamen Türkiye düşmanlarının elinde.
Dünya iletişimine yön veren ne kadar büyük sosyal medya platformu varsa, bizi yıkmak için çalışıyor.
Biz de "Siyonistlerin" platformları üzerinden "cevap yetiştirmeye" çalışıyoruz!..
Bu arada, birçok "yerli ve milli hesap" kapatılıyor ya da sınırlandırılıyor.
İletişim anlamında ipler "düşmanlarımızın" ellerinde yani, çok kötü bir durum bu.
Bu şartlar altında algıyı yönetmek, işin iletişim boyutuna hakim olmaku2026
Çok zor, Allah kolaylık versin.
Allah, hepimize "iletişim" işinin en az "savunma sanayii" kadar önemli olduğunu idrak ettirsin.
Bugüne kadar, "Türk'e Türk Propagandası" usulü yürütülen bu işlerin çok daha "bilimsel" yöntemlerle yapılabilmesi için gerekli adımları hiç olmazsa bundan sonra atabilmeyi nasip etsin.
***
Panik Değil, Seferberlik!
Tam da burada, bu noktada, daha fazla geciktirmeksizin, "Topyeku00fbn Mücadele" ortamını meydana getirmek mecburiyetindeyiz.
Bu konuda, her kesimden vatan evladına sorumluluklar düşüyor, gazeteciler olarak bizler "panik havası oluşturmak" isteyenlere karşı çıkacağız meselau2026
Bu vatan göreviu2026
Herkesin yapabilecekleri var, en fazla da, bu aziz milletin her seçimde verdiği büyük destek sayesinde sağlanan siyasi istikrarın "nimetlerinden" alabildiğine istifade eden kesimler, bireyleru2026
Şimdi "alınanlardan bir kısmını bu vatan için iade etme" vaktidir!..
Şimdiu2026
Fedakarlık vaktidir!..
Şimdiu2026
"Büyük karlardan biraz zarar" vaktidir!..
Gezi olaylarından bu yana sergilenen her ihanet girişimini etkisiz kılmak için göz nuru evlatlarını şehadete gönderenu2026
Vatan için hayatlarını feda eden yavrularının ardından "dolu dolu ağlamayı" dahi "zül" kabul eden kahraman annelerimiz, kahraman babalarımızu2026
Birilerinin "şortlarıyla" ATM'lerden para çekme kuyruklarında olduğu saatlerde, uçaklara, tanklara, kurşunlara kafa atanu2026
Zor bela sahip olabildikleri, "gariban otomobillerini, hafif ticari araçlarını", dev tankların önlerine çekerek, "tenekelerden duvarlar oluşturan" fedakar, cefakar, gariban vatan evlatlarıu2026
O sütü bozuk 28 Şubat darbecilerinin nice zulümlerine maruz kalmış yaşlı, başlı kardeşlerimiz ve onların evlatları, torunlarıu2026
Karadeniz turumuzun her durağında yolumuzu keserek,
"Ekonomimizi hedef alan İkinci 15 Temmuz darbe girişimini püskürtmek için her türlü fedakarlığı yapmakta olduklarını, yapmaya da devam edeceklerini" söylüyorlaru2026
"Oyunun farkında olma" meselesi.
Bu şuur var, "ekonomik tezgahlar" bu şuurda kırılmalara yol açmıyor.
En azından, bizim konuştuklarımızın yarısında yol açmıyor.
Bu kardeşlerimizle sohbet ederken, bir noktanın, bir yaman noktanın üzerinde ısrarlı durduklarını görüyoruz.
Hep önümüze getirilen bir mesele:
"Bu memleketin, son 16 yılda büyüyen, gelişen, güçlenen, varsıllaşan büyük işadamları var, çok büyük işadamları var.
Odaları var, birlikleri varu2026
Büyük kaynaklara hükmeden ne başkanları varu2026
Bunlarınu2026
Ekonomimizi hedef alan ikinci 15 Temmuz darbe girişimine karşı, hep birlikte ortaya çıkmalarınıu2026
Bu büyük darbe girişimin püskürtülmesi, ekonomimizin düzlüğe çıkartılması için, ellerindeki bütün imkanları seferber etmelerini bekliyoruz.
Milletvekilleri, il başkanları, ilçe başkanları, belediye başkanları, il ve ilçelerimizin elle gösterilir, yaşantılarına imrenilir önde gelenleriu2026
"Yerli ve milli" sanatçılarımızu2026
İş yerlerine 'makam araçları' ile gitmek yerine, toplu ulaşım imkanlarından faydalanma kararlarını açıklamaları beklenen üst düzey bürokratlaru2026
Gün birlik vakti, gün beraberlik vaktiu2026
Gün helal oylarımızla temin edilen siyasi istikrarının nimetlerinden istifade ederek büyük "imkanlara" ulaşan 'yerli ve milli sermaye' çevreleriyle, sivil toplum örgütü yöneticilerinin 'dolara' kafa atmalarının tam vaktidir!..
Bunu bekliyoruz hep birlikteu2026
Cumhurbaşkanı'nın, Kabinedeki birkaç ismin ve onlara destek veren milyonlarca dar gelirli vatan evladının sırtlarındaki yükün paylaşılmasını bekliyoruzu2026
Bunu net olarak görmek istiyoruz."
Efendim.
Nereye gittiysem bunlar söyleniyor bana.
Sokaktaki vatandaşta "panik" havası yok, "seferberlik" havası var.
Bu her yerde olmalı!
Vefakar, cefakar vatan evlatları bir yandan her türlü desteği verirkenu2026
Diğer yandan da "yukarıları" dikkatle takip ediyor.
Benden söylemesi.