BANKACILIK SİSTEMİ GÜVEN VERMELİ
Türkiye Bankalar Birliği(TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, "Ekonomik büyümenin yavaşlaması ve TL'nin değer kaybetmesi takipteki alacaklar açısından birrisk oluşturuyor" dedi.
Aydın'ın konuşmasında şu hususlar dikkat çekti.
u00b7 Bankaların da içinde bulunduğu finansal kurumların piyasa değeri 2010 yılında 113 milyar dolar iken bu yılın Temmuz ayı sonunda 54 milyar dolara geriledi.
u00b7 Bankacılık sektörünün toplam aktiflerinin değeri yıllık yüzde 23 artışla 2,3 trilyon liraya ulaştı.
u00b7 Sektör 1,4 trilyon lira kredi kullandırırken 1,2 trilyon lira mevduat topladı.
u00b7 Özkaynak karlılığı yüzde 11 olurken takipteki kredilerin oranı yüzde 2,2 seviyesinde gerçekleşti.
u00b7 Finansal kurumların piyasa değerinin defter değerine oranı yaklaşık 2'den 1'e düştü.
u00b7 Temmuz ayı itibarıyla 244,5 milyar lira özkaynağa sahip sektör, yıllık bazda 25,4 milyar lira kar elde etti.
Küresel gelişmeler ve artan regülasyon yüklerinin sektörün karlılığını olumsuz etkilediği anlaşılıyor.
Bankacılık sektörünün sağlam durması ve güven vermesi ekonomi için güvence teşkil ediyor.
Finansal krizlerin çoğunun bankacılık sektöründen kaynaklandığı unutulmamalıdır.
Kredi derecelendirme kuruluşları ve Uluslararası Ödemeler Bankası'nın Türkiye Bankacılık sistemine yaptığı risk uyarısı bu nedenle önemsenmelidir.
İSTATİSTİKLER YANILTABİLİR
Türkiye İstatistik Kurumu'nun(TÜİK) 2014 yılıgelir ve yaşam koşulları araştırması verilerinde 2012-2013 arasında maddi yoksulluğun 11 puan birden düşerek yüzde 15,5'un altına indiği görülüyordu.
Maddi yoksulluğun bir yıl içinde bu kadar sert düşmesi ekonomi çevrelerindeşüphe ile karşılandı.
TÜİK Başkanı Birol Aydemir, "Niye son yıllarda birdenbireradikal olarak daha fazla düşme var?" sorusuna, "2013 yılında maddi yoksunluk için sorduğumuz soruların dördünde soruş biçiminde değişiklik yaptık" cevabını vererek tartışmayı noktaladı.
Böylece yoksulluktaki hızlı azalışın 'soruların soruş biçiminde yapılan değişiklikten' kaynaklandığı, gerçekte bu derece bir azalışın olmadığıbaşkanın beyanından anlaşıldı.
İstatistiku00ee bilgiler genellikle anket yoluyla derleniyor.
Bu anketlerde soruların içeriği ve deneklerin seçiminde uygulanan yönteme göre netice değişebilmektedir.
Gerçek durumun yansıtılabilmesi için soruların ve deneklerin dikkatli seçilmesi gerekir.
Aksi halde kendimizi kandırmış oluruz.
KAMUDA TAŞIT ALIMLARI TARTIŞMA YARATTI
Geçen yıl ilk 8 ayda kamuda 59,8 milyon liralık taşıt alımı yapılırken, bu yılın aynı döneminde 628,5 milyon liralık taşıt alımı yapıldı.
Böylece geçen yıla göre taşıt alımları 10 kattan fazla artmış oldu.
Kamuoyundan gelen tepkiler üzerineMaliye Bakanlığı konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Kamudaki taşıt alımlarının artmasının sebebi terör olaylarına ve orman yangınlarına müdahale içinhelikopter alımıdır" dedi.
Ancak bu artış sadeceiçinde bulunduğumuzyılla sınırlı değil, son 5 yıldır devam ediyor.
2010 yılında taşıt alımları için 265,7 milyon lira harcanmışken 2014 yılında 3,5 kat artarak 953,7 milyon lira harcandı.
Kamudaki taşıt fazlalığı her dönemde eleştiri oklarının hedefinde olmasına rağmen taşıt alımlarındaki yüksek artışı anlamakta zorlanıyoruz.