Bana dokunmayan DAİŞ bin yaşasın!

Biz, bu muyuz?

Bu kadar duyarsız mıyız?

Tertemiz pak dinimiz "İslam" ı bilinçli olarak "terör" ile aynı cümle içinde kullanmak amacıyla Batılı emperyalistlerin kurduğu sözüm ona "İslam Devleti" adlı terör örgütü ABD'nin, İsrail'in, Kraliçe'nin çıkarlarını korumak amacıyla Müslüman kanı dökerken,

İslam'ın bayrağını yüzyıllarca şerefle dalgalandıran İstanbul, Şam, Halep, Medine gibi gurur duyduğumuz şehirleri kana bularken,

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in ravzasında bomba sesleriyle O'nu rahatsız etmekten çekinmezken,

Bunları yaparken gerçek İslam düşmanlarına karşı hiçbir sözü olmadığı halde Türkiye'yi kendine düşman ilan ederken,

Türlü entrikalarla türlü dolaplarla inanılması güç ittifaklar içine girerlerken bizler bu duruma tepkisiz mi kalacağız?

"Cihatçı terör" naralarıyla sokaklara dökülen İslam karşıları seslerini yükseltirken bizler hem de çoğunluğa sahip olmamıza rağmen sinip oturacak mıyız?

İslami hassasiyeti yüksek STK'lara bu konuda eleştirim var.

Mazlum coğrafyalara gösterdiğiniz hassasiyeti gelin dinimizi kullanarak namlusunu açıkça bize çeviren bu terör örgütüne karşı da gösterin.

Bu kadar bomba patlamışken, bu kadar can toprağa verilmişken bakıyorum meseleye en çok tepki vermesi gereken başta STK'lar olmak üzere toplumun mütedeyyin kesiminden ses seda yok.

Dost meclislerinde bu işleri eleştirmek tamamen dini hassasiyeti zayıf insanlara bırakıldı. Hal böyle olunca DAİŞ'e lanet okumakla başlayan muhabbet direkt olarak inancımıza, Ashab-ı Kiram'a, sonunda da Peygamber Efendimiz (s.a.v)'e dönüveriyor.

Dinle imanla alakası olmayan adamlar kalkıp "Ama Hz. Muhammed böyle bir yanlış yapmış!" diye aslı çok farklı olan bilmediği bir konuda ahkam kesiyor.

Sevgili Müslümanlar!

Eğer bugün en güçlü sesimizle bizler haksızın, batılın, zalimin karşısında mazlumun, haklının, hakkın yanında duramıyorsak yarın bizi inim inim inlettiklerinde kimse rahatsızlık duymasın.

İslam'ın emirlerini, yasaklarını savunacağım derken DAİŞ sempatizanına dönüşen insanlardan olmamak için yolun başında önlemimizi alalım. Terör ile kendi hayatımıza nasıl bir çizgi çekiyorsak bu zalimler ordusuyla elimizden geldiğince mücadele etmeye çalışalım. İnsanlara doğruyu, gerçeği anlatalım.

Dünya üzerindeki Müslümanları terör ile ilişkilendirerek fişlemeye çalışan sarışın ve esmer düşmanlara karşı birlik olalım.

Farkında mısınız bilmiyorum ama bugün Avrupa'da Fransa başta olmak üzere "terör bağlantısı var" denilerek camilere baskınlar düzenleniyor. Hatta sonradan terör örgütüyle bağlantısı ortaya çıkarılan bir militan zamanında gelmiş camide namaz kılmış diye ibadethanelerin kapısına kilit vuruluyor.

Eğer biz hep birlikte tek bir ağızdan güçlü şekilde DAİŞ ve uzantılarına tepkimizi gösteremezsek zalim Batılılar kendi oyunlarının kurallarını kendileri koyarak bizi de o kurallara uymaya mecbur bırakacaklar.

Oyun o kadar büyük ki ve de bu oyunu bozacak aktör o kadar az ki elimizdeki sınırlı imkanları çok iyi kullanmalıyız..

İşte bu yüzden hep birlikte teröre, yatakçılarına, destekçilerine, sempatizanlarına tepkimizi göstermeliyiz.

Kapalı kapılar ardında bu zalimler ordusunu koruyup kollayan sarışın ve esmer düşmanlara karşı da uyanık olmak zorundayız.