Dolar (USD)
34.55
Euro (EUR)
35.99
Gram Altın
3003.29
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Kasım 2021

Bana arkadaşını söyle…

“Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri, eş, yâren, yoldaş veya bir ortamda birlikte bulunanlardan her biri, hempa, refik” diye tanımlanır arkadaş. Arkadaşlık ise “Arkadaş olma durumu, birbirine dostluk ve sevgi ile bağlı olma, yârenlik”tir.

Kişi kendisine uygun kimselerle arkadaşlık kuracağı için arkadaşını tanıdığımızda o kişinin de kimliğini öğrenmiş oluruz. İnsan arkadaşıyla bilinir ve tanınır. Çünkü kişi arkadaşından bellidir. Bir kimsenin nasıl bir kişi olduğunu, kalitesine, değerini ve kişiliğini öğrenmek isteyen, arkadaşının kimliğine bakması yeterlidir. Atalarımız “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” derken buna vurgu yaparlar. Akıllıyla arkadaş olan doğru işlere, deli ile arkadaş olan yanlış işlere bulaşır. “Deli ile çıkma yola, başına getirir bela” atasözü bunu ne de güzel ifade eder. Gül ile dolaşan gül kokar, kirli ile sarılan kir kokar. Kişi kiminle arkadaşlık ederse ondan kendisine bir takım huylar ve alışkanlıklar geçer. “İsin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar.” Kişi arkadaşlık ettiği kimseden muhakkak etkilenir. “Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan” der atalarımız. Yine “Üzüm üzüme baka baka kararır” atasözü de arkadaşlık edenlerin birbirlerine huy aşıladığının tecrübesidir.

İnsanın arkadaşı aynı zamanda onun yoldaşıdır. Yolculukta arkadaş ve arkadaşlık çok önemlidir. İnsanlar birbirlerini yolculukta daha iyi tanırlar. Yol mu yolcu mu diye sorulsa cevabı yine atasözlerimizde saklıdır. “Yoldan kal, yoldaştan kalma.”

Siyasi gündemi ittifaklar ve onların birbirleriyle olan diyalogları oluşturmaktadır. İki bloklu bir ittifak yapısı seçimlerin de sonucunu belirleyecek gibi duruyor. Bir tarafta mevcut iktidar ile birlikte yol yürüyen Milliyetçi Hareket Partisi ile Büyük Birlik Partisi ve mensuplarının oluşturduğu “Cumhur İttifakı”, diğer tarafta Cumhuriyet Halk Partisi ile birlikte yol yürümeye çalışan İyi Parti, Demokrat Parti ve Saadet Partisi’nin oluşturduğu “Millet İttifakı”. Millet İttifakı’nın gizli ortağı HDP ve bu ittifaka ortak olmaya çalışan Gelecek Partisi ile Deva Partisi var. Türkiye Değişim Partisi ile Memleket Partisi duruma göre ayar çekmeye çalışıyor. Cumhur İttifakı’ndan yana olmayacakları kesin de Millet İttifakı’nda nasıl yer alacaklarını planlamaya çalışıyorlar.

Şimdi bu arkadaşlıkları gözden geçirelim. Cumhur İttifakı’nda yer alanların misyon ve vizyonlarına baktığımızda üçü de milliyetçi muhafazakar bir yapıdan geliyor ve siyasi çalışmalarını bu minvalde yürütüyorlar. Parti tüzüklerinden siyasi söylemlerine, siyasi geçmişlerinden, parti tabanlarına kadar her alanda birbirleriyle uyumu söz konusudur. Birine oy veren bir seçmenin kendi partisi olmadığında bir diğerine oy verme konusunda rahat olacağı bir birliktelik içindeler. Birinin kırmızı çizgisi diğerinin de kırmızı çizgisini oluşturmaktadır.

Millet ittifakına baktığımızda böyle bir yapıyı göremiyoruz. Bir tarafta dini ve milli değerlerle taban tabana zıt, kaset kumpası ile liderini belirlemiş, taciz ve tecavüzlerle her gün gündemde olan bir yapı olan Cumhuriyet Halk Partisi, diğer yanda Fetö ile bağlantısı aleni olmuş ve Fetö desteği ile başbakan olacağını haykıran, milliyetçi bir yapı olduğunu söyleyen İyi Parti. Bir tarafta bütün referanslarını İslam’dan aldığını söyleyen ama inancına küfredenlerle ortaklık yaparak onları halkın nezdinde aklayan Saadet Partisi, diğer yanda adıyla uzaktan ve yakından alakası olmayan, bölücü terör örgütünün siyasi uzantısı Halkların Demokratik Partisi. Diğerlerini zikretmeye gerek yok. Gerek yok çünkü niyetleri binde bilmem kaç oy oranı ile iktidar olmak değil, iktidar olanı iktidardan düşürmek için dün siyasi rakip gördükleriyle bugün arkadaşlık yapmaktan çekinmeyen zevat.

Ne diyelim. Bu zevat için atalarımız diyeceğini demiş zaten. “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.”