Balıklıgöl Şiir Akşamları'nın Ardından
Anadolu Yazarlar Birliği ve Urfa Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile düzenlenen Uluslararası Balıklıgöl Şiir Akşamları'nın dördüncüsü 21 Eylül'de gerçekleştirildi. Pek çok şair, yazar, akademisyen ve gazetecinin iştirak ettiği etkinlik, başarıyla neticelendi.
Büyük bir emek tezahürünün numunesi olan ve detay, incelik, dikkat, sevgi gibi nice güzelliği bünyesinde barındıran şiir gecesi, benim kalbimde Urfa'ya inerken başladı. Yukarıdan bakıldığında, Ankara'nın ışıklar içinde raks eden siluetinden oldukça farklıydı Urfa'nın kalbimi ışıtan o siyah büyüsü. Zahiri aydınlıklar azaldıkça, batıni nurlar çoğaldı ve içime; tarihi, teslimiyeti, kırılganlığı, nezaketi, hülasa olanca güzelliğiyle şiir gibi bir beldede olmanın sevincini bıraktı.
Zaman gece ve mekan iki hece; El Ruha... Bu unutulmaz mekan, konuklar için düzenlenen sıra gecesiyle bedenlerimizi ve kalplerimizi latif bir huzurla ağırladı. Canlı türküler eşliğinde ikram edilen yöresel tatlar, gecenin sonunda yerini şairlerin dudaklarında biriken birkaç şiire ve cümleye bıraktı.
21 Eylül sabahı, Şair Nabi Kültür Merkezi'nde düzenlenen, "Gençlikte Şiir" konulu panele, Mahmut Bıyıklı başkanlığında Ayşe Sevim, Cevdet Karal, Hüseyin Akın ve Mehmet Narlı konuşmacı olarak katıldı. Çocukluğunu dört büyük şairin divanıyla geçirdiğini ve evlerinde şiirin yüksek sesle okunduğunu söyleyen Hüseyin Akın, aruz vezniyle eğitimcilerin arasına giren mesafenin gençlik üzerindeki etkilerine vurgu yaparken, şiirden önce dilin kullanım durumunu ele alan Cevdet Karal, içinde bulunduğumuz pozisyonu "Hastalıklara doğru teşhis koyulamamasının en büyük nedenlerinden biri, hastanın meramını doktora anlatacak bir dil birikimine sahip olamaması, dili yanlış kullanmasıdır" şeklinde açıkladı. Ayşe Sevim, sinema ve müzik gibi alanlarda ciddi örnekler sunarak kültürümüzle aramıza duvar ören bir Batı'nın varlığından söz ederken, bağımızı kuvvetlendirmemizin gerekliliğinden bahsettiu2026 Kendinden sonra da çok konuşulan bir misalle başladı sözlerine Mehmet Narlı; on çocuktan birinin daha okul sıralarında gurbet hissini yaşadığını, yalnızlığı tanıdığını ve diğer dokuzu öğle yemeğinde ne yiyeceğini düşünürken o birinin farklı bir iklimi kucakladığını, diğer dokuzu elma bahçesinden geçip elma alacağını düşünürken o birinin elma kokusunu aradığını ve o birinin şiirle bağlantı kuracağını anlattı.
Öğleden sonra, oturum başkanlığını Özlem Fedai'nin yaptığı "Matbuattan Sanal u00c2leme Şiir" konulu panelin konuşmacıları Ali Ural, Ercan Yılmaz, Hüseyin Karaca, Hüseyin Su ve Bahtiyar Aslandı. Dergiciliğin zorluklarından ve bir şiiri reddetmenin okur üzerinde yarattığı olumsuz hissiyatın dışavurumundan bahseden Ali Ural, "Dergici olmak, kötü adam olmayı peşinen kabullenmektir" sözleriyle, yaptıkları işin zorluklarını izah etti. Nitelik ve nicelik üzerinde duran Bahtiyar Aslan, topluluk olarak bizde merak uyandıran kişi ve durumların varlığına eleştirel bir dille yaklaşarak, editörün zevkine dayanan bir anlayış noktasında okuru anladıklarını ifade etti. Sanal zemine dayalı şiiri ve varlığını sanal platformda ispatlama çabasına giren kimseleri uygun bir dille eleştiren Ercan Yılmaz, sosyal ağların kişiler üzerindeki yıpratıcı etkilerinden bahsetti. Hüseyin Karaca, eleştirinin internet ortamından ziyade insan üzerinde olmasının önemini anlattı "Çağın Gerektirdiği" Şiir ve yazı yazmayı Müslüman için ibadet etmeye benzeten ve "Namaz kılan bir Müslümanın gelin beni beğenin demeyeceğini" ifade eden cümleleriyle bilgilendirici panele son noktayı koyan Hüseyin Su, su gibi aziz bir söylemle selamladı gönülleri.
20:00'de Anadolu Yazarlar Birliği Başkanı Necdet Karasevda'nın açılış konuşmasıyla başlayan şiir akşamında, Niyazi Gedik sunumuyla Ahmet Doğru, Ali Ural, Ayşe Sevim, Bestami Yazgan, Celal Fedai, Cevdet Karal, Emel Kaya Gözlü, Ercan Yılmaz, Faruk Habiboğlu, Hasan Çağlayan, Hüseyin Akın, H. Said İbrahim, Hüseyin Karaca, Mehmet Narlı, Mahmut Bıyıklı, Mehmet Aycı, Mehmet Kurtoğlu, Mustafa Baki Efe, Nuray Alper, Bennu Musli, Yunus Emre Altuntaş ve Bahtiyar Aslan şiirlerini seslendirdi. Suriyeli küçük bir çocuğun okuduğu eserle gözyaşına boyanan gece, Necdet Karasevda'nın İslam coğrafyasında yaşananların önemine binaen yaptığı konuşmadan sonra Esma'ya ithaf ettiği "Rabia" şiirini okumasıyla yerini Şanlıurfa Belediye Başkanı A. Eşref Fakıbaba ve valinin de bulunduğu plaket törenine bıraktı.
Urfa, tarih kokan buğulu güzelliği, maddi ve manevi ahengi, bir de kadim gönüllü insanlarıyla şiiri bir kez daha bağrına bastı.