BAHARIN ARKASI KIŞ
Türkiye'de piyasalar bayram tatilinde iken, ABD'de Demokratlarla Cumhuriyetçilerin anlaşarak 17 günlük bütçe krizini geçici de olsa çözmeleri, dünya borsaları ile birlikte BİST İstanbul'da da bayram havası estirdi.
Bayram tatili sonrası ilk işlem gününde endeks, yüzde 4'e yakın yükselişle 78 bin 877 puana çıkarak, yıl başındaki düzeyine ulaştı.
Dolar da 1,97'nin altını test ettikten sonra 1,9810 seviyesinde kapandı.
Faiz cephesinden de olumlu haberler geldi.
7 Ekim 2015 itfalı tahvilde ortalama birleşik faiz yüzde 7,73 oldu.
ABD'de , hükümetin borçlanma tavanının yükseltilmesi suretiyle bütçe krizinin aşılması ve ABD Merkez Bankası'nın (FED) aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımlarına devam etmesi ,bol para döneminin bir süre daha süreceğini gösteriyor.
Demek ki olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde borsa, kur ve faiz sakin bir seyir izleyecek .
Ama şunun altını çizmeliyiz:
Bu durum geçicidir.
2014'te ABD, ekonomisi durgunluktan çıktıkça, özellikle de istihdama ilişkin veriler iyileştikçe, para musluklarını kısacaktır.
Dolayısıyla para bolluğu sona erecektir.
Türkiye bu durumdan olumsuz etkilenecek ülkelerin başında gelecektir.
Borsa, kur ve faize ilişkin finansal göstergeler terse dönebilir.
Tedbirli olmak lazım.
Bilhassa döviz konusu hassas.
Döviz gelirimiz giderimizi karşılamıyor.
Uzun süredir 60 birim ihracata karşılık 100 birim ithalat yapıyoruz.
O yüzden döviz açığımız, diğer bir değişle cari açığımız büyüyor.
Finanse etmek için yabancı fonlara muhtacız.
Bugüne kadar, dünya piyasalarında likit bolluğundan dolayı finansman sıkıntısı çekmedik.
Lakin şimdi yolun sonuna gelinmiş görünüyor.
Hükümet tehlikenin farkında.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, hafta başında, "Doların kıt olacağı bir döneme girdik. Herkes kendini ona göre ayarlayacak" diyerek, "FED'in tahvil alımlarının azaltmaya başlaması ve ardından faiz artışlarını yapacak olması, paranın gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere yönelmesine sebep olacak" uyarısında bulundu.
Bu durumda ise doların 2 TL'yi zorlaması, borsanın tepetaklak olması, faizin çift haneye çıkması gibi risklerle karşı karşıyayız demektir.
Bundan da önemlisi, zaten yeterli olmayan büyüme hızı daha da yavaşlayabilir.
Ali Babacan bu riskleri bertaraf etmek için, "İç talebi azaltmak amacıyla kredi kartlarını kısıtlamaya dönük önlemler almaya çalıştıklarını" ifade etti.
Öncelikle döviz giderimizin azaltılması hedefleniyor.
Zira ekonomi aşırı derecede dışa bağımlı olduğundan iç tüketim arttıkça döviz harcamalarımız da artıyor, ekonomi kırılgan hale geliyor.
Gerçi rekor kırılan 2011 yılına göre cari açıkta ciddi bir düzelme görülüyor ise de yine de kabul edilebilir seviyeden uzakta.
Özetlersek; piyasalarda hüküm süren bahar havasının geçici olduğunu, yeni yılda şartların zorlaşacağını, kış mevsimine girileceğini , yetkililer dahil herkes kabul ediyor.