Dolar (USD)
34.54
Euro (EUR)
35.99
Gram Altın
3010.23
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

BAHARDA HAYIR DEMEKLE HAYAT BAŞLAR!

Bayram tadında yaşadığımız baharın ilk günlerinde tabiatın canlandığını, dağların ve ovaların yeşil örtülerine büründüğüne, suların coşkulu aktığını, kuşların neşeylecıvıldadığını yaşıyoruz. Bahar, yaşama sevincini iliklerimize kadar hissettirmektedir. Baharı yaşama sevinciyle tecrübe etmek, kendimize yeniden bakmak, aklımızı ve ruhumuzu tazelemek demektir. Baharda yaşama sevinci hissetmek, eski doğmalarımızı, alışkanlıklarımızı, kaynaklarımızı, kalıplarımızı ve tercihlerimizi olduğu gibi devam ettirmek değildir. Baharın ilk günlerinde uyanmak, duygu, düşünce ve tecrübe dünyamızda tam bir akıl ve kalp aydınlanması, uyanışı ve olgunlaşması geçirmek gibi yeni bir durum yaratma ihtiyacı önümüzde durmaktadır. Bahar, ruhu ve bedeni yeniden oluşturma mevsimidir. Bahar, aydınlanma ve yenilenme birbiriyle içiçegeçen olgulardır. Bahar, aydınlanma mevsimidir. Doğa, bizi aydınlanmaya çağırıyor. Aklın, bilimin, sanatın, felsefenin, duyarlılığın ışığında dünyada yaşamak, kabalıklarımızdan sıyrılarak inceliklerle dolu birşekilde bu dünyada varoluşumuzu gerçekleştirme görevimiz vardır.

Hayat, sürekli olarak gerçekleşen aydınlanma ile anlam kazanır. Akılla, bilimle, öğrenmayla, emekle, ilgiyle, iletişimle ve ilişkiyle aydınlanmadığımız takdirde hayatlarımız tam bir karanlığa, krize ve kirliliğe yuvarlanmaktadır. Aydınlanmanın olmadığı yerde yeni bir umut, yeniden hayat coşkusu ve yola yeniden çıkma yoktur. Aydınlanmanın olmadığı yerde hep yerinde donma, ölümcül bir kötümserlik ve yolüstünde hareketsiz bir taşa dönüşmek durumu egemen olmaktadır. Baharın ilk günlerinde hayatdolu hareketlibir birey ve toplum olmak, coşkulu bir umutla donanmaya ve yola koyulan enerjik bir yolcu olmak için imkân vardır.

Bahar, özgürlük, umut, düşünme, duyarlılık ve coşku demektir. Aydınlanma ve olgunlaşma, özgür düşünmek, yüreğimizi takip etmek, eleştirel düşünmek, ruh ve beden sağlığımızı bozan, varlığımız üzerinde ağır yük oluşturan bütün köhne doğmalardan, kurumlardan, kalıplardan, putlardan, sapkınlıklardan kurtulmak, özgürleşmek ve olgunlaşmak demektir. Köhne ve temelsiz vehimlerden, doğmalardan ve putlardan özgürleştikçe kendimizi, doğayı ve hayatı keşfedecek ve yaşayacağız.Bahar, hayatımızda tartışılmaz otorite statüsüne yükselttiğimiz her türlü putu, bağımlılığı, durumu ve tercihi radikal bir şekilde sorgulamak, akıldışı, bilimdışı, duygu dışı ve ahlak dışı bütün çirkinliklerden, kötülüklerden arınmak, hayatlarımıza hükmetmeye kalkan her türlü despotik ve akıl dışı otoriteye veodağa karşı meydan okumak demektir.

Hurafe, güç, servet ve haz uğruna insanların yaşadıklarıgerçekleri maskelemek isteyen, insanların akıllarını köreltmek isteyen, insanların bilmemesi, fark etmemesi ve farkına varmaması için her türlü karanlıkçılığı yapan kirli iğfal şebekeleri her zaman vardır. Bireysel, sosyal, ekonomik, kültürel ve çalışma hayatlarımızda tiranlık ve despotizm kuran iğfal şebekelerine karşı özgürlüğe, açıklığa, araştırmaya, toleransa ve bireysel otonomiye dayalı bahar gibi sıcak, yeşil ve canlı yeni bir duruma, duruşa ve değişime ihtiyaç vardır. Hiçbir otorite, kurum, kaynak, yapı, tercih, kimlik veya kabul yüce değildir. Geçmişten gelen hiçbir alışkanlığı veya kabulü doğru kabul ederek onlara köle olmak ve onları köle gibi tekrar etmek zorunda değiliz. Bütün bireysel ve sosyal pozisyonlarımızı, durumlarımızı, aidiyetlerimizi, bağlılıklarımızı istisna yapmadan özgürce yeniden almalı, incelemeli, sorgulamalı, değiştirmeli ve yeni durumlar, perspektifler ve pozisyonların hayatımızı umut dolu yeşilliklerle kaplaması için sorgulamaya, değişmeye ve değiştirmeye cüret etmeliyiz. “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” diyen CeladdinRumi’nin yenilik ve özgürlük davetini baharın ilkgünlerinde sahiden düşünmeliyiz. Dünü dünde bırakmak, bugünü akılla, bilimle, sanatla, özgürlükle, emekle inşa etmek ve yeni bir durum için yeni sözler sözlemek, aydınlanmanın, uyanmanın ve yaşama sevinci duymanın olmazsa olmazıdır.

Bahar ve aydınlanma, insanı kötümserliğe, ölüme, yorgunluğa ve tükenmişliğe mahkûm eden,kendi dardünyalarını alınyazısı olarak dayatan, kendilerini değiştirilemez, sorgulanamaz ve devrilemez put düzeyine yükselten her türlü kişinin, kimliğin, aidiyetin, alışkanlığın ve yozluğun geride bırakılmasını ve yeni başlangıçlar için yeni tercihlerde bulunmayı ve yollara koyulmayı ifade etmektedir. Akıl ve kalpsiz insan olmaz. İnsanı akılsızlaştıran ve kalpsizleştiren her türlü kirliliğe, karanlığa ve şartlanmaya baharın günüyle, güneşiyle ve aydınlığıyla hayır demek, aydınlanma için iyi bir başlangıçtır. Bahar, hayır demekle başlar.