Bahara doğru
Mart ayı baharın müjdecisidir. Gerçi inançlı insanların gözünde ve gönlünde her mevsim bahar, her gün aydınlık ve her hadise hikmetlidir, ama nedense tabiatın şenlendiği, ağaçların meyveye durduğu bahar aylarını daha çok severiz. Düşünce, ilim ve sanat alanlarındaki olumlu çalışmalar ve gelişmeler artarak devam ediyor. Bazıları bu güzelliklerin farkında değil. Gözleri de kapalı, gönülleri de. Halbuki geçmiş yıllarla mukayese kabul etmeyecek kadar ferahlatan faaliyetlere tanık oluyoruz. Bunlardan sadece bu günlerde cereyan edenlerden bahsetmek bile Türkiye'nin önünün nasıl açıldığın, nasıl bir terakki içinde olduğumuzu anlatmaya yeter de artar bile.
Önceki akşam Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'ndeydik. Başta üstat Necip Fazıl olmak üzere bir çok abide şahsiyetle birlikte güzel hizmetlerin merkezinde olan, Marmaratörlerin ağabeylerinden gazeteci yazar, senarist, aktör ve gönül insanı Üstün İnanç hakkında çok anlamlı bir saygı gecesi düzenlendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Kültür Müdürlüğü'nün düzenlediği gecedeki panelin yöneticisi Harun Yöndem, konuşmacıları ise MTTB'nin eski başkanlarından ve Birlik Vakfı'nın Mütevelli Heyeti Başkanı İsmail Kahraman ile bendenizdim. Üstün ağabeyin kadu00eem dostları onu yalnız bırakmamıştı. Gürbüz Azak, Rasim Cinisli, Rahim Er, Şenol Demiröz, Mesut Uçakan, Şerif Aydemir, Bekir Tuncer, Cafer Vayni, Erdoğan Aslıyüce, Recep Arslan, Yusuf Bilge, Mustafa Doğan, Muhsin Karabay, Müjdat Uluçam, Ramazan Bakkal, Aydil Erol, Mehmet Kamil Berse, Hüseyin Sarıkoç ve daha bir çok kültür sanat adamı oradaydı. Sanatkarımızın kader arkadaşları da varlıklarını hissettirdiler. Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Abdurrahman Şen'in açış konuşması büyük bir dikkatle dinlendi. İnanç'ın kültür sanat dünyamıza hizmetleri, katkıları dile getirildi. Üstün ağabeyin davet üzerine ayağa kalkıp zeybek oynaması katılımcıları coşturdu, Üstün ağabeye yönetmen Mustafa Nadir Önay da eşlik etti. Dağıtılan "Üstün İnanç Kitapçığı" ise bir dava, fazilet, ahlak ve sanat adamının kısa biyografisinden oluşuyordu. Kitapçıktaki eski fotoğraflar ise, sarsılmayan dostlukların, unutulmayan arkadaşlıkların nişanesi gibiydi. Vefa geceleri önümüzdeki dönemde inşallah Mehmet Zeki Akdağ ve Sadettin Kaplan ile devam edecek. Bu gecelere sahip çıkan Abdurrahman Şen'e teşekkürler.
ESKADER'in Babıali Sohbetleri aralıksız devam ediyor. Son programda şair, ressam ve yazar Recep Garip Babıali Sohbetleri'nde "Yedi Güzel Adam"ı anlattı. Coşkulu, heyecanlı, duygulu ve yürekten konuştu. Türkiye'de son 40 yılının edebiyat dünyasından bahsetti. Sohbet esnasında Necip Fazıl, Fethi Gemuhluoğlu, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Alaaddin Özdenören, Rasim Özdenören, Mehmet u00c2kif İnan, Nazif Gürdoğan isimleri sık sık geçti. Hatıra fotoğrafına girebilenler arasında Şerif Aydemir, Recep Seyhan, Dursun Gürlek, Reşat Şen, Özdemir Özsoy, Nurettin Durman, İsmail Yeşilbağ, Muhsin Duran, Mehmet Güllük ve Bekir Tuncer de vardı. Gençlerin ilgisi ise görülmeye değerdi.
Kültür sanat dünyamızdaki faaliyetleri zikrederken mutlaka Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı, Türk Edebiyatı Vakfı, Birlik Vakfı gibi hayırlı kuruluşları anmalıyız. Zira bu müesseseler artık bir akademiye, bir okula dönüşen faaliyetleriyle haftalık sohbetleriyle hem gençlerin yetişmesine vesile oluyorlar, hem de unutulan, ihmal edilen değerlerin yeniden gündeme gelmesini sağlıyorlar.
Türkiye'de ardarda açılan fuarlar bedbin insanları yine mutlu etmiyorsa yapacak bir şey yok. İki üç ayda bir okuyucularına ulaşan yeni gazeteler hür ortamın bir ifadesi değil midir? Benim bildiğim diktatörlüğün hüküm sürdüğü ülkelerde yeni gazete ve dergiler çıkmaz aksine basın yayın organları kapatılır neşriyatlarına izin verilmez, yazarları susturulur fikirlerini kaleme almalarına müsamaha gösterilmez. Ama Türkiye'de hepimiz görüyoruz. Bırakınız fikir özgürlüğünü, bazı kişiler neredeyse 'Biz hakaret etme ve küfretme özgürlüğü de istiyoruz." diyecek kadar seviyesizleşiyor. Ama bir insan elini vicdanına koymadan böyle hükümler verirse elbette çıkmaz sokaklara sapar, bataklıklara saplanır.
Eskiden beri çıkan ve istikrarla yayımlanan dergilerimiz var. Ama bunların yanı sıra kültür hayatımıza yeni kazandırılan neşriyat da var. Onlardan biri Tasavvuf Gazetesi. H Yayınları bünyesinde irfanımıza armağan edilen aylık gazetenin ikinci sayısını merak ve heyecanla bekliyorum. Şehir ve Kültür'ün yanı sıra Şehir ve Düşünce de önemli bir dergi. Şehir medeniyet demektir. Şehir dergilerimizin çoğalması, medeniyetimizi anlama yolunda sevindirici bir gelişmedir. İmge, bizim Yazı ve Editörlük kursuna devam eden gençlerin çıkardığı bir dergi. Amatör ruh ayakta. Elazığ'da uzun yıllardan beri çıkan ve ESKADER'in dergi ödülünü kazanan Bizim Külliye seçkin şair ve yazarlarıyla yoluna devam ediyor. Yeni sayısında ana konu "İstiklal Savaşı ve Kadınlarımız". Ali Nar İslamu00ee Edebiyat'ın, Mehmet Kamil Berse Şehir ve Kültür'ün, Muammer Erkul Du00eevanyolu'nun, Şenol Tombaş Halk Edebiyatı'nın dolu bir muhteva ile çıkması için gayret gösteriyorlar. Allah yardımcıları olsun.
Yeni Türkiye'nin güzelliklerinin sadece sanata yansıyanlarından bir kısmını hatırlatmaya çalıştım. Zaman oturma zamanı değil, okuma, araştırma, yazma, üretme ve proje geliştirme zamanıdır. Ülkesini, insanlarını ve bütün insanlığı sevenler, her zaman büyük bir gayretin içinde olmuşlardır. Allah bu hizmet adamlarının yollarını her daim açık eylesin.
