Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Bağışlayıcı ve affedici olmalı

Ramazanın mübarek iklimindeyiz. Daha bir yüksek sesle söylüyoruz: Kin ve garez hayatımıza tahribat dışında bir şey katmaz. Sağlıklı ve mutlu bir hayat sürebilmek için üzerimizden atmamız gereken yüklerin başında kin, husumet, öfke, kıskançlık ve intikam duyguları gelir. Çünkü tüm bu duygular, mutluluk yolunda bizi yavaşlatacak ve sıkıntıya sokacak olan gereksiz yüklerden başka bir şeyler değillerdir.

Etrafımızdaki kişilerin hayat gayeleri asla bizi mutsuz etmek olamaz. Olsa bile bu çok küçük bir ihtimaldir. Öyle bir şeyden şüphelendiysek, arkamıza bakmadan o kişi veya kişilerden uzaklaşma yoluna gidelim.

Korku, kalbimizi daraltır ve bizi küçültür. Sevgi ise hem bizi yüceltir, hem de hayatımızı daha kaliteli kılar. Bizi inciten, üzen kişilere bile öfke ve kinle yaklaşmak yerine sevgi ile davranırsak inanın kazanan biz oluruz.

Yapılan araştırmalar; affedici ve hoşgörülü davranışa sahip kişilerin kısa zaman içerisinde hem fiziksel hem de ruhsal anlamda kaygı ve endişe belirtilerini daha az gösterdiği görüldü. Sağlık durumları daha iyiydi. Kin duyduğu kişiyi affettiğini hayal eden kişinin kalp, kas ve sinir sisteminde hızlı iyileşmeler oluyordu.

Bağışlayıcı olamamak ise kalp rahatsızlıklarında en az kin ve nefret kadar etkili role sahipti. Yaşadığı zorluklardan başkalarını sorumlu tutup suçlayan insanların, kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riski diğerlerine oranla daha yüksekti. Kin duygusuyla dolu olan kişilerin tansiyonu yükseliyor ve kas gerilmesi yaşıyorlardı.

Affetmek kişinin kendisine yapılan haksızlığı unutması veya görmezlikten gelmesi değildir. Yapılan yanlışı olabildiğince şahsına algılamayarak bağışlayıcılığa önem vermesidir.

Kin ve intikam duygularıyla dolduğumuzda vücudumuz stres hormonu salgılar ve bu hormonlar metabolizmada olumsuz değişikliklere yol açar. Kolesterol yükselir ve kalp atışlarında hızlanma meydana gelir.

Aksine stres ve depresyonun azalması ise hayata bağlılık, umut ve yaşam gücünde artış demektir.

Bağışlayıcı olup hayatın pozitif yanlarını görelim. Özellikle ilerleyen yaşlarda bu bakış açısı daha da önem kazanır. Sağlıklı ve mutlu bir hayat geçirmek için hoşgörülü ve affedici olmalıyız. Çünkü hayatımızı kin veya kırgınlıkla doldurursak mutsuz insanlar oluruz.