Dolar (USD)
35.09
Euro (EUR)
36.58
Gram Altın
2921.93
BIST 100
9765.12
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
01 Haziran 2020

Bağımlılık nasıl durdurulur (3)

6) Eski alışkanlıklarınızı sorgulayın. Madde ve içki içmeyi çağrıştıran belirli saatler, aşina mekanlar ve alışılmış hareketler bağımlı hayatımızın bir parçası haline gelmişti. Tıpkı yorgunluk, açlık, yalnızlık, kızgınlık ve aşırı sevinç gibi bu eski alışkanlıklar da ayık kalmamızı tehlikeye düşürecek tuzaklardır. Artık kullandığımız yolları, arkadaşlarımızı, işimizi, bizi kızdıracak ve öfkelendirecek şeyleri değiştirmemiz lazım.

7) Genellikle tatlı bir şeyler yiyin ve için. Aklımıza madde geldiği zaman bir çikolata yemenin, tatlı yemenin çok iyi geldiğini öğrendim. Madde içtiğim zaman beynim dopamin denilen mutluluk ve haz veren bir hormon salgılıyormuş. Çikolata yediğimiz zaman da beyin dopamin salgılıyormuş. Onun için artık madde aklıma geldiği zaman çikolata yiyorum ve kendimi çok iyi hissediyorum.

8) Yolunuzda ısrarcı olun. Yalnızken ve etrafımda kimse yokken rehberlerimi arayarak ‘Şu anda içme isteği yaşıyorum’ demeyi öğrendim. Onlarla konuşmak o anki algımı dağıtmama yardımcı oluyor.

9) Bir yol arkadaşınız olsun. İyileşmekte olan bir bağımlı onu anlayan, bilen ve istediği gibi konuşabileceği bir rehbere ihtiyaç duyar. Bu rehber bağımlılıktan kurtulmayı başarmış, tecrübeli biri olmalıdır. ABD’de bunun için kurulan özel bir sistem var: Ex-u-ser, yani eski kullanıcı, iyileşmiş bağımlı demek. Devlet tarafından bu iyileşmiş bağımlılara maaş ödeniyor ve tüm sosyal hakları da veriliyor. Görevleri ise maddeyi bırakmaya çalışan insanlara tecrübeleriyle yardımcı olmak. Ne yazık ki ülkemizde devlet tarafından desteklenen böyle bir sistem henüz yok.

10) Bol bol dinlenin. Çok içen insanlar ne kadar yorgun olduklarının farkına varamazlar. Bunun üç sebebi var: Birincisi, içkide bol miktarda kalori vardır ve bu da içen kişiye geçici olarak o an için enerji verir. İkincisi, madde ve alkol merkezi sinir sistemini bozduğu için rahatsızlık veya yorgunluk hissi duyulmaz. Üçüncüsü, madde veya alkolün etkisi geçtikten sonra tahrik duygusu, sinirlilik ortaya çıkar. Madde ve alkol bağımlısı bunu enerji zanneder. Madde ve alkolü bıraktıktan sonra bu tahrik duygusu bir süre daha devam eder, ürkeklik ve uykusuzluk yaşanır. Ya da birden bire kendimizi yorgun, bitkin ve uyuşuk hissedilir. Çoğumuz ortada hiç bir sebep yokken ‘Acaba canımız neden madde ve alkol çekti?’ diye merak etmişizdir. Bu duruma dikkatlice baktığımızda esas nedenin çoğu kez farkına varmadığımız bir yorgunluk olduğunu görürüz. Muhtemelen çok fazla enerji tüketip yeteri kadar dinlenmemişizdir. Birkaç dakika uzanmak, bir koltukta oturup dinlenmek ya da duş almak yorgunluğumuzu alacaktır. Daha da iyisi günlük hayatımızı kendimize her gün düzenli bir dinlenme süresi ayırdığımız sağlıklı bir program çerçevesinde yaşamaktır. Muhakkak ki sinir sistemimizin, vücutta madde ve alkol olmaksızın düzenli, deliksiz bir uyku alışkanlığı edinmesi veya bu alışkanlığı yeniden kazanması biraz zaman alacaktır. Bunu daha kötü hale sokan, uykumuzu büsbütün kaçıran ‘Uyuyamıyorum’ diye endişelenmektir. Korkmayın, uykusuzluktan kimse ölmedi. Vücudun dayanamayacak hale gelince uyur kalırsın. Uykusuzluk, bir iki kadeh içki, uyku ilacı veya madde içmek için kusursuz bir bahane olduğundan içmemek için uykusuzluğa karşı yepyeni alışkanlıklar edinmemiz gerekiyor. Gece yatakta dönüp duracağımıza, yataktan kalkıp bir şeyler okuyup yazabiliriz.

11) Her şeyin bir sırası var. Bizim için özel ve etkileyici bir anlamı olan bir deneyimdi bu. Anlamını şöyle açıklayabilirim: Her şeyden önce içmeyeceğimizi aklımızda tutmamız lazım. Nerede, hangi saatte ve hangi koşulda olursa olsun içmemek, yapacağımız işler sıralamasında öncelikli olmalıdır. Bu, bizler için bir ölüm kalım meselesidir. Madde ve alkolün bizi çeşitli yollardan ölüme götüren ölümcül bir hastalık olduğunu biliyoruz. Bir duman alarak bu hastalığı harekete geçirmeyi, hayatımızı tehlikeye atmamayı göz önüne almayı tercih ediyoruz. Hastalığımızın tedavisi öncelikle ilk dumanı almamaktır. Benim tecrübem bunun ispatıdır. ‘Ayık olmam ailemden, işimden, akrabalarımdan daha mı önemli?’ sorusuna, madde ve alkolün benim için ölüm kalım meselesi olduğunu düşünürsek bu sorunun cevabı çok basit: Kesinlikle, evet! Eğer ben kendi sağlığımı ve hayatımı kurtaramazsam ailem, işim ve sevdiklerim de olmayacaktır. Her şeyin bir sırası var deyimi, madde sorunu ile başa çıkmaya çalışırken başka anlamlar da kazanıyor. Ailem, kızım, yeni bir hayat, bozulan işim, bunlar için acele etmemeliyim, önemli kararlar almamalıyım. Bunu artık biliyorum. Şu an en iyisini yapmak için gayret ediyorum ve sabrediyorum.

Devam edecek