BAĞIMLILIK NASIL DURDURULUR (2)
Bağımlılığın hiçbir ilaçla tedavi edilemeyeceğini, o ilaçların içinde onları daha çok bağımlı hale getirecek kimyasalların olduğunu, o ilaçların ve hastanelerin insan hayatını hiçe sayan birer para tuzağı olduğunu bilmeleri için…
1) Bugüne söz verin. Madde bağımlıları için bir ömür boyu içemeyeceğini bilmek çok zor bir şeydir. Bu ümitsizlik, üzüntü ve acı verir insana. Bunu birçok kez denedik, bir daha içmeyeceğim diye yeminler ettik, sözler verdik ama sonu hep hüsran oldu. Tekrar favori maddemiz neyse o maddeye döndük. Bağımlılığın alkolü, esrarı, bonzaisi, hapı, eroini, kokaini, metafetamini ayrı değil, hepsi birdir. Batan geminin lüks kamarası olmaz. Gemi batıyor, hepimiz aynı gemideyiz. Eroin içenler en ön koltukta, içki içenler lüks kamarada, ama gemi batıyor. Onun için hiç bir şey içmek yok. Bir ömür boyu hiçbir şey içmeyeceğini bilmek çok korkutucu. Bunun için 24 saat planını uyguluyoruz. Sadece ‘Bugün içmeyeceğim’ diyoruz, kim sorarsa sorsun, sadece bugün. ‘Yarın içecek misin?’ sorusuna, ‘Yarın Allah’ın işi, ben şimdi, şu andan sorumluyum. Şimdi elimden gelenin en iyisini yapmak için gayret ediyorum. Sonra? Sonra Allah’ın işi. Gaybı Allah bilir. Ben şimdiden, şu andan sorumluyum. Yarını, sonrayı Allah bilir.’ Bunu bilmek bana huzur veriyor. Onun için artık kimseye söz vermiyoruz, yemin etmiyoruz. Sadece kendimize söz veriyoruz, ‘Bugün içmeyeceğim.’
2) Madde bağımlılığı ölümcül bir hastalıktır. Madde ve alkol bağımlılığının ilerleyen, ölümcül bir hastalık olduğunu aklımızdan çıkarmayın. Mesela ülser hastaları gazlı içecekler, kızartmalar yiyemezler, bu tür yiyecek ve içeceklerden uzak dururlar. Biz de, eğer madde veya alkol içersek öleceğimizi biliyoruz. Üstelik hastalık bize sürünerek ve acılı bir ölüm sunuyor. Ölmemek için içmiyoruz, biliyoruz ki içersek ölürüz.
3) Yaşa ve Yaşat. Düşünelim ki bir uçaktayız. Uçakta arıza var, basınçtan dolayı oksijen maskeleri açılıyor. Yanınızda ise çocuğunuz var, maskeyi önce kime takarsınız? Maskeyi her şartta kendinize takarsınız. Çünkü biliyoruz ki çocuğumuzu nefes alabildikçe koruyabiliriz. Yani önce biz yaşamalıyız ki yaşayabilelim. Bağımlılıkta bu şekilde. Buraya gelen arkadaşlar ilk bir, iki aydan sonra ‘Artık ben gitmeliyim; çalışmam, para kazanmam lazım’ gibi düşüncelere kapılıyorlar. Hayır, önce tam anlamıyla iyileşmemiz lazım. İyileşmeden gidip milyonlar da kazansak ve tekrar maddeye döndüğümüzde bizi ve ailemizi o milyonlar kurtaramaz. Onun için, öncelik biz bağımlıların.
4) Yeni alışkanlıklar edinin. Maddeler hayatımızdan çıktığı zaman hayatımızda yapılacak pek fazla bir şey kalmaz. Çünkü öyle bir hale gelmiştik ki, sadece içmek için yaşıyorduk. Madde içmek için uyanıyorduk, para buluyorduk, onun için yaşıyorduk adeta. Maddeyi hayatımızdan çıkardığımız zaman hayatımızda koca bir boşluk oluyor. İşte tam bu zamanda boş boş oturup düşünmek yerine, maddenin yerine başka şeyler koymamız gerekli. Kişi kendini bilir. Ben yüzmeyi, balık tutmayı, kitap okumayı, sinemaya gitmeyi severim. Zihnimi ve bedenimi başka şeylerle meşgul etmem lazım. Yeni alışkanlıklar kazanmalıyım, dış görünüşüme önem vermeliyim, dişlerimi fırçalamalıyım, yatağımı yapmalıyım, elbiselerimi ütülemeliyim, dolabımı düzenlemeliyim, huzur evlerini ziyaret etmeliyim, hayvan barınaklarına gitmeliyim. En önemlisi tüm bunları acele etmeden, yavaş yavaş yapmalıyım. Ben bugüne kadar hep uçlarda yaşadım. Ya hep ya hiç, ya siyah ya beyaz. Artık gri tonlarda yaşamayı öğreniyorum. Ne en tepede, ne en aşağıda.
5) Değiştiremeyeceğiniz şeyleri kabul edin. Bir yere giderken oluşan trafik, pikniğe gittiğimizde yağan yağmur gibi nedenler için stres yaşamıyorum. Yağan yağmurun tadını çıkarıyorum. Değiştirebileceğim şeyler için de cesaret istiyorum Rabbimden. Bu ikisinin arasındaki farkı anlayabilmek için de akıl ve basiret istiyorum. Artık namaz kılıyorum, “Maddenin yerini mana almalı” demişti Regaip Hocam, ben de yaşadığım olaylara içimdeki huzuru kaybetmeden tepki vermeye çalışıyorum.
DEVAM EDECEK