‘Bağdadi Operasyonu’ ve Türkiye
Rusya Savunma Bakanı, “Bağdadi’nin öldürüldüğü ne malûm, bize pek de inandırıcı gelmedi.” yollu açıklamasıyla dikkat çekti.
ABD ile aralarındaki pazarlığın seyrine göre “Terörist Bağdadi’nin öldürüldüğüne” ikna olabilirler de olmayabilirler de!...
Bağdadi öldürüldü mü, saklandı mı?
Suriyeli Siyaset Uzmanı Ahmet El Derzi, “Trump’ın Bağdadi’nin öldürüldüğüne dair açıklamalarına güvenilemez.” dedikten sonra ekliyor:
“Sonuçta Bağdadi ABD’nin çocuğu!.. Ondan kurtulmuş olabilirler, bu normal ama onu bir yerlere saklamış da olabilirler, yani o gizli bir yerlerde yeni hayatına başlamış olabilir.”
Muteber raporlarda, “Samin Elliot/Ellioh Shimon, yani Ebubekir El Bağdadi, bir Mossad elamanıdır. Elliot, İsrail İstihbarat Teşkilâtı’na alındı. Karşı istihbarat ve psikolojik savaş eğitimine tabi tutuldu.” deniliyor.
Bugün “Bağdadi’yi öldürdük.” diyen Trump da, seçim kampanyasında DEAŞ’ın ABD tarafından kurdurulduğunu söylemişti.
Trump…
“Irak’ta kimyasal silah filan yoktu. Bunları zamanın ABD Yönetimi bölgenin enerji kaynaklarına tamamen çökmek için uydurdu ama ABD bu işten kârlı çıkamadı. Bir sürü paramız gitti bu basiretsizler yüzünden.” yollu lâflarıyla da malûmu ilâm yoluna gitti.
İngilizce’den kısaltma ISIS ibaresinin (İşid yani) The Israeli Secret Intelligence Service’den gelme olduğu da malûm.
İslam Dünyası ve Türkiye’nin Sınır Ötesi Operasyonları
Durum şu:
“ABD, İngiltere, İsrail ittifakı milyonlarca Müslüman’ı katlederken…
Milyonlarca Müslümanın ırzına geçerken…
Ajanlarını kullanarak, İslam’ı ‘karanlık ve zâlim bir inanç sistemi” olarak gösterirken…
Milyarlarca Müslüman, sıranın kendilerine gelmesini…
Hem de…
Maçlar, filmler, yarışma programları seyrederek, şarkılar söyleyerek…
Sosyal medyada birbirini yiyerek…
Bekliyor!..
‘Milyarlarca Müslüman’ın,
“Pusuya yatmış yırtıcı hayvanlara aldırmadan otlanmaya devam eden” gafil avlar gibi beklediği bu süreçte…
Duruma “seyirci kalmamak”, “şer üçlüsü”nün yuttuğu lokmalardan biri olmamak için giriştiğimiz “sınır ötesi operasyonlar” öylesine kıymetli ki…
Bu operasyonların “farklı dünya görüşlerindeki insanlarımızı -güçlenmeye aday- zayıf bağlarla da olsa bir araya getirmesi” o kadar mühim ki…
Bu büyük mücadelemizin iç politikanın muhteris dalgalarında boğulmasına lütfen fırsat verilmesin!
Bu “Bağdadi Öldürüldü” Tiyatrosu’nun (ki gerçekten öldürülmüş olsa da ortadaki tiyatrodur, sonuçta kendi adamlarını saf dışı bırakmışlardır!) bize verdiği mesajları da atlamayalım.
“Burnumuzun dibinden” ne örtülü mesajlar:
“PKK bizim için muteberdir! İsrail’in açılımını sağlayacak bir ‘devlet’ mutlaka kurulacaktır. Türkiye, seni anlıyoruz, 40 bin evlâdını teröre kurban verdin ama olur böyle vakalar! Unutma ki, hemen yanı başında milyonlarca insanını kurban veren ülkeler var!” Evet, evet..Tam olarak böyle demiyorlarsa da, lâfları tam olarak buraya getiriyorlar!..
Trump’un “Suriye Kürtlerine teşekkür ediyoruz!” cümlesinin içinde öyle tuzaklar var ki…
Nİce Kürt’ün katili Süper Güç!..
Biz, kimin Türk, kimin Kürt olduğuyla ilgilenmeyen bir milletiz.
Camilerimizde, okullarımızda, işyerlerimizde, çarşı pazarlarımızda ayrımcılık yok.
Arada bazı “arızalı” tipler çıkmışsa da, bu her yerde olur ve en az da Anadolu’da olur!
Bizim için Türk’ün de Kürt’ün de vatana, millete, insanlığa faydalı olanı muteber.
İnsan, hangi ana babadan doğacağına karar verme iradesine sahip olmadığından herhangi bir etnik kökene mensup olmak övgü veya yergi sebebi olamaz.
Arada bir yarış varsa, bu da “hayırda” yarıştır.
Biz meseleye böyle bakarız.
“Şer üçlüsü”, aslına bakarsanız bu da değil, “Şer çoklusu” için en iyi Türk ve en İyi Kürt, evet:
Birbirlerini yiyip bitiren Türk ve Kürt’tür.
“Araplar bizi arkadan vurdu.”, “Yalanım varsa Arap olayım.” kalıplarının muadilleri, Arap Dünyası’nda Türklerden nefret edilmesi için uydurulmuş ve yaygınlaştırılmıştır.
Dünyanın dört bir yanına barışı, kardeşliği, huzuru götüren Türk Milleti’nden nefret ettirmek için ne lâzımsa o yapılmıştır.
Türkiye Bu Oyunları Bozacak İnşAllah!
Türkiye’nin bu “oyunları” bozmak gibi bir mesuliyeti vardır.
Bunu yapabilecek başka bir “devlet” de görünmemektedir.
Umarız sayı artar ama…
Şu an için görünen:
“Öleceksek adam gibi ölürüz!” diyebilecek durumda olan da “sadece” Türkiye’dir.
Sınırlarımızın dibinden gelen “etnik ve mezhebi kışkırtma” tehditlerine karşı son derece uyanık olmak mecburiyetindeyiz.
Önümüzdeki günlerde “mezhep” tartışmasını körükleteceklerini kesine yakın bir “tahmin”le ifade edelim.
Ve tabii “tarikat/cemaat” tartışmasını da!
“Bu dönemde herkes çok daha fazla dikkatli olmalı!” demenin ne kadar faydası olur, bilemiyorum.
Nerelere nerelere kimleri yerleştirmişlerdir kim bilir.
Allah muhafaza.
Yazımı, “Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun” diyerek bitireyim.
Hepimizin ortak değeri:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti.”
